DOLAR 32,1575
EURO 35,0334
ALTIN 2.505,49
BIST 11.063,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Açık
İstanbul
25°C
Açık
Çar 22°C
Per 22°C
Cum 23°C
Cts 22°C

Mustafa Cengiz: “Maçlar illa bir şehirde oynanacaksa, İstanbul olsun”

22.04.2020
A+
A-

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, kulübün yayın organına yaptığı açıklamalarına afiyet ile ilgili konuşarak başladı. Mustafa Cengiz, “Sağlığım gayet iyi. Hayat bir tiyatro sahnesi. Abdurrahim Bey, hocam ve Yusuf Bey defalarca beraberdik ama piyango üçüne vurdu, bana vurmadı. Onların dinlendiği bir işlem var. Galatasaray dev bir yaşayan organizma. Günde gelen mail sayısını bilmiyorum. Görevi elimizden geldiğince sürdürmeye çalışıyoruz. Bana bir şey olmadı ama eğer yarın bize bir şey olursa, arkadaşlarımız bayrağı alıp yola devam ederler” dedi.

“Şimdiden fazla, azdan az gider, en büyük zararı biz gördük”

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, maçları seyircisiz oynamanın büyük fiziksel sıkıntılara yol açtığını aktararak, “Natürel fakat hiç umulmayan bir anda geldi bu virüs. Çoktan fazla, azdan az gider diye bir laf var. Burada da en büyük zararı biz gördük. Çünkü en yüksek yayınlama geliri ve seyirci geliri bizdeydi. Bu maçların seyircisiz oynanmasının verdiği zarar 105 milyon TL. Gelecek sene çarpan etkisiyle birlikte 230 milyon TL’yi aşkın bir yükü var. Fakat her şeye karşın bu yükün altından kalkacak, tüm bütçe, plan programını yapacak kabiliyettedir. Yönetimimiz en fena güne hazırlanmakta ve tüm bu zorlukların tek tek üstesinden gelmekte. Galatasaray’ı yakından izleyenler vardır. Biz ilk kez ilave bütçe isteksiz olarak yılı tüketen bir yönetimiz. Yüzde 5 aşılması durumunda ilave bütçe isteme hakkına sahibiz. Fakat tarihinde öncelikle gerçekçi bütçelerle bütçenin dışına çıkmadık. Ama korona virüs nedeniyle amatörleri de kapsayan bir bütçe çalışması içindeyiz. Mevcut duruma uygun bir bütçe yapıyoruz ve saygıdeğer bittiğinde birincil fırsatta genel kurulun önüne getirmek için çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Bu süreci atlatacağız”

Ekonomik olarak futbolcuları üzmeyecek bir plan için çalıştıklarını aktaran sarı-kırmızılı başkan, “Baskı durumlar 2-3 cins insan ortaya çıkarır. Bizim gibi sivil toplum örgütü ve sosyal camialarda tekrar tekrar kahramanlar, fedakarlar olmuştur. Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kendisini feda edenler olmuştur. Biz kimseden can fedası istemiyoruz. Biz bu tedirgin süreci aşmak için oyuncularımızdan resmi olarak fedakarlık istedik. Kendileri bunu inceliyor. Sağ olsun Selçuk İnan buna olumlu yaklaştı. FIFA’nın belirlediği ölçütlere uyarak bu süreci atlatacağız. Bütün sporcu kardeşlerimizle birlikte bu süreci geçeceğiz. Ekonomik olarak mevcut futbolcuları üzmeyecek ve gelecekleri de darlığa itmeyecek bir şart istiyoruz. Lakin muhakkak bir masraf içinde yapacağız bunu. Dünyada belirlenmiş bir süre geçene değin hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ekonomik, maddi, toplumsal olarak geçerli bu durum. Biz de buna en iyi şekilde, camiamızın beklentilerine uygun şekilde hareket edeceğiz” biçiminde konuştu.

“Abdurrahim yanlış yorumlandı”

Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak’ın sponsorluk hakkında yaptığı açıklamalara ilişkin konuşan Cengiz, “Abdurrahim Bey’in açıklamalarını ben de izledim. Fazla şehvetli bir programdı. O andaki ruh hali üzerine, sponsorluklar gibi konuların girmesi, onun da hatalı anlaşılmalara yol açacak, söylemlere yol açması, iyi ya da fena niyetliler tarafından yanlış yorumlandı. Burada manâlı olan nokta sponsorların tepki vermesi. Ülkenin içinde bulunduğu zorlama duruma karşın Galatasaray mağdur durumda. Halka açık şirketler arasında birinci durumda Galatasaray. Borsaya yatırım yapanlar, kağıtları ve arkasındaki finansal gücü didik didik incelerler. Bununla yaşamış halk var. Galatasaray en iyi yanıtı acilen borsada buluyor. diğer taraftan sponsorlarımız da zorunlu tepkiyi verdi ve buradayız dediler. Bizim 70’i aşkın sponsorumuz var. Bunların arasında bedensel olarak ödeme güçlüğü çekenler olabilir. Lakin hepsi fazla düşey durdular. Opsiyonu kullanamayacak olanlar da olabilir fakat bizim de B planımız, C planımız var. Önceden 120 milyon TL olan sponsorluk geliri hemen 220 milyon seviyesindedir. Türk halkı fazla büyüktür, yaş ortalaması 30’dur, 40’lı yaşlarındaki insanlarımız bile kaç hesaplı bezginlik yaşamıştır bilmiyorum fakat mücadeleden sapmayan bir toplumuz. Galatasaray da bu toplumun bana kadar en önemli üyesi. Toplumun bu çimentosu asla bozulmaz, sonuna kadar uğraş eder. Gerek sponsorluk gerekse de öteki konular toparlanır. Fakat 5 ay, fakat 6 ay sürer fakat mutlaka toparlanır. Türk Telekom, koskocoman destek oldu. 30 milyon TL’ye stadın ad hakkının uzatılmasını istediler. Fazla bir katkı maddesi daha sağladılar. 38 milyon TL bir katkı oldu az daha. Galatasaray hemen sosyal etkileme konusunda dünyanın birincil 5’inde. Galatasaray dünya çapında bir marka ve kayda değer olan bu markaya saygıdeğer davranarak bayrağı devrederken bu şekilde devretmemiz” dedi.

“Acemi şubeleri kapatmamız katiyen düşünülemez”

Abdurrahim Albayrak’ın amatörler branşların kapatılması yönündeki açıklamalarının yanlış anlaşıldığını aktaran Başkan Cengiz, “Abdurrahim Bey’in duygusal söyleminde konuşmaların beğenilmeyen yerlere gitmesi, bizi bu programı yapmaya itti. Göreve geldiğimizde, basketbolda aktarma yasağı vardı. Basketbol ve voleybolda 80 milyon TL’ye yakın borcumuz vardı. Bizimle çalışan tüm basketbol antrenörlerimiz hacize gitmişti. Haklı natürel millet, alacakları var. Futbolda da transfer yasağımız vardı fakat 3 gün içinde kaldırmıştık. Nagatomo’yu kadroya almıştık. Fazla seri gelişti konular. O günden daha sonra camianın, taraftarların desteğiyle başarılı olduk. Biz hiçbir süre amatörleri ikinci plana atmadık. Galatasaray Başkanı olarak, elimden geldiğince maçlara gitmeye çalıştım. Bir iki yerde eksik kaldım. Vakit bulamadığım için içimde ukdedir, engelli sporcularımızı izleyemedim, diğer taraftan Kalamış’ta kürek yarışlarını izleyemedim. İsterdim ama bitmiş olayım. Abdurrahim beyin kastı, burayı kapatalım aramak değildi. Geçici bir süre dedi. Duygu yoğunken insanlar kendisini tam açıklama edemez. Amatörlerle ilgili gerçekçi politikalar ve bütçeler yapıyoruz. Her Yerde ediyorum, öncelikle ek bütçe isteksizce parasal yılı bitirdik. Geçmişte fazla yüksek harcamalar yapıldı. Yalnızca basketbola 35-40 milyon Euro’luk harcamalar yapıldı. Biz, bu acemi sporların çoğunu Türkiye’ye getiren kulüp olmakla övünüyoruz. Bizim bu şubeleri kapatmamız asla düşünülemez. Uzun vadede bu branşları kendisine yeter ayla getirmeye çalışıyoruz. Bunun yanında Türk gençlerinin yetişmesini ve rol model olmasını istiyoruz. Bizim hedefimiz bu. Bırakın amatörleri kapatmayı, onları hayali olmayan bütçelerle, Türk sporcuları kasıt alan bir duruma getirmek istiyoruz. Yabancılara hiçbir zaman karşı değiliz lakin finansal olarak kendi yağımızda kavrulmayı hedefliyoruz. Lüzum basketbolda, gerek voleybolda bütçeyi düşürmemize karşın başarımız daha yüksek. Rakamlar ortada. Biz şimdi bırakın amatörü kapatmayı, AK Parti hükümeti mükemmel bir yasa çıkardı. Profesyonel futbolcuların sözleşmelerinden kesilenlerin amatöre harcanması, köklü değişiklik niteliğinde bir karardır. Oysa bu birazcık zora sokuldu. Son aidat düzenlemeleri, mevzuat bazında bir belirsizlik doğurdu. Biz aylardır amatörde bu desteği alamıyoruz, mevzuat çıkmamıştı. Yönetmelik çıktı ve Maliye Bakanlığı bunu çabuk düzenleyecek. Biz de milyonlarca lira amatör spor vergisini alacağız. Maliye kendi açısından haklı, spor kulüpleri de haklı. Biz bırakın amatörleri kapatmayı, mali açıdan güçlenmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Amatör şubelerin mali anlamda getirisi yok. Ama biz faaliyet zararının olmaması için çalışıyoruz. Umarım ileride seyirci sayısı arttıkça gelir artacaktır. Örneğin basketbolda büyük bir ezeli rakibimizle oynamadığımız zaman, 3-4 bin TL gelir oluyor, bu da emniyet giderine bile yetmiyor. Lakin biz dengeyi sağlıyoruz ve sağlamaya da devam edeceğiz” sözlerini sarf etti.

“Giderleri TFF karşılayacak mı? Karşılarsa olabilir. Gelirimiz olmadığı dönemde bu maliyetleri yerine getirmek istemeyiz”

Ligler oynanırsa TFF’nin fiziki destekte bulunması gerektiğini savunan Başkan Cengiz, “UEFA ile haftada 1 defa görüşüyoruz. FFP sürecinde 2+1 sene men tehlikesi vardı. Takriben 4 ay resmi olarak UEFA’ya taşındık. Hiçbir avukat da tutmadık. UEFA tarihinde ilk kez ikinci yapılandırmayı bölge kulüp olduk. Ardından UEFA sallandı ve kendi içlerinde buna itiraz edenler oldu. CAS’a gidildi ve buradaki davayı kazandık. UEFA’nın sağlam ve doğru duruşu var. Geçen Günkü toplantıda da bunu gösterdi. Biz Ceferin’e takviye veriyoruz. Bu şart kişiye özel ve muhatap olan TFF. Ama bizim de Galatasaray olarak yakın ilişkilerimiz var. UEFA haziran ayını hedefliyor ama takvimi netleştiremiyor. Biz de netleştiremiyoruz. Ne derece içten lakin bu virüsün 27 derecenin üzerinde yaşamayacağı iddia ediliyor. Bunun etkisini haziranda yitireceğiz, liglerin de seyircisiz de olsa haziranda başlayacağı tahmini var. Ama hiçbir şey net yok. Bizim görüşümüz bu liglerin er meydanında tamamlanması, kağıt üstünde tamamlanmaması. Biz tamamlanmasını istiyoruz. Sıcak iklime de futbolcu yorgunluğu ve maliyet açısından karşıyız. Örneğin Beşiktaş maçı normal oynansaydı, giderimiz 700 bin TL’ydi. Seyircisiz olunca 400 bin TL. Bu giderleri TFF karşılayacak mı? Karşılarsa olabilir. Gelirimiz olmadığı dönemde bu maliyetleri karşılamak istemeyiz. Bu ligler lakin haziran, lakin ağustos, ama eylülde bitecek” açıklamasında bulundu.

“İlla ancak 1 şehirde oynanacaksa niçin İstanbul yok”

Liglerin sabit bir şehirde oynanması durumunda bu şehrin İstanbul olması gerektiğini savunan Başkan Cengiz, şöyle konuştu:
“Ligler ya doğal akışında gider. 8 hafta fazla süratli şekilde deplasman ve iç sahada devam eder. Bizim 8 maçımızın 3’ü iç saha. Cümbür Cemaat kendi çıkarına kadar konuşmayı tercih ediyor. Biz objektifiz. Eğer illa fakat 1 şehirde oynanacaksa neden İstanbul değil. Yaz ayına sarktığında en yerinde yer İstanbul. Lakin eğer çözüm Rize ise, Rize’ye gideriz, Antalya ise Antalya’ya. Böyle bir durumda TFF’nin giderleri karşılamasını isteriz. Ama bana tarafından İstanbul daha doğru. Eğer eylül, ekim ayında oynanacaksa güneyde bir yerde olabilir. Seyircili oynanacaksa herkesin kendi evinde oynansın maçlar. Bizim Beşiktaş maçındaki kaybımız 10 milyon TL. Ülkemizin canı sağ olsun. Lakin tabii fakat parasal konu fazla kayda değer. Bu konuda TFF’nin gerçek inisiyatif alması gerekir. Ben yaptım oldu demekle olmaz, bir araya gelerek istişare yapmamız gerekir. Kulüpler Birliği’nde tekrar tekrar toplantılar yaptık. Hem yayıncı kuruluş keza diğer ilişkiler açısından toplantı gerçekleştirdik. Ligler başladığında oynanış şekli ile ilgili kulüplerle mutlaka istişare edilmeli. Parasal genel kurula hazırdık. Genel komite, parasal yılı kapsıyor. Sportif AŞ ile derneğin mali yılının senkronizasyonu fazla önemliydi. Anayasa Tadil Genel Kurulu yapacaktık ama tümü daha aşağı üst oldu. Ancak devletimizin verdiği bir karar var. Önlemler bittiğinden 1 ay içinde yapacağız. Bütçe çalışmamız da gerçekleşiyor. Hem dernek, hem Sportif AŞ bütçesini yeniden oluşturuyoruz. Parasal genel kurulumuzun onayına sunacağız. Takdir onların.”

“Anadolu deyimiyle, iffet belası devam ediyor”

“Bizim için en kolayı gitmekti” diyen Başkan Cengiz, “Tüm spor kulüplerinde başka bir ajandası, diğer bir planı olmayan halk müziği, mahalle takımından tutun, büyük profesyonellere dek en manâlı şey, insanın ailesini ikinci plana atarak çalışması ve takdir görmemesi insanı üzer. Ben bunu dert etmem. Zaten çocukluğumuzdan bu yandan aşkımız burası. Ama tabii ama ayaklanma edip ‘Ben nerede hatalı, kusur yaptım?’ diye soruyorsunuz. 2 yılda UEFA’dan men alabilirdik. 10 binlerce dilekçe yolladılar UEFA’a, ‘Neden Galatasaray’a ceza vermediniz’ diye. Futbol takımını şampiyon yaptık, amatörlerle birincil 4’e oynadık. Tabiri caizse, elimizden dışarı giden evimiz Florya’yı geri aldık. Lakin bütün bunlara rağmen ‘Sizde iletişim bozukluğu var, inin aşağı’ dediler. ‘Bize köfte dediniz’ diyorlar. Demedim kardeşim, ben diğer bir şey kast ettim, söz düştü. Yani burayı amatör ruhla profesyonelce yönetiyoruz. İnsanları küstürmeyeceksiniz. Derler fakat, 2 yılda 2 üstünlük ve 4 kupa almış, Florya’yı almış, Riva’yı dengelemiş, tarihinde ilk önce kar etmiş, gerçekçi bütçeyle gelmiş, sen bunu ibra etmezsen yarın kimi ibra edeceksin? İlla ahbap çavuş ilişkisi mi olmalı, devre arkadaşı mı olmalı? Abdurrahim Bey’in durumunda pek bir dikkatli bekleyip hücuma geçtiler ama. 3 gün sinirim bozuldu. Ne ben ne de Abdurrahim Bey bunu hak etti. Onlar üzülünce biz onlardan daha fazla üzülüyoruz. Hepsi mükemmel Galatasaraylılar. Ama ayrılıp gitmek, terk etmek en kolayı. Lakin yarın bize kaçtılar denmesinden çekindik. Anadolu deyimiyle, iffet belası devam ediyor. Bizim için en kolayı gitmekti. Önümüzdeki genel kurulda belki bizi ibra etmeyecek olanlar, belki bize iyilik yapacak. Ama alnımız açık yüzümüz pak. Bunu yapanlar kara delik gibi sinerjinizi emenler, 1 kere bile teşekkür etmeyenler, derhal bile konuşurken Mustafa Cengiz’i nasıl eleştireyim diye bakanlar, ne Galatasaray’a ne de kişiye hayır eder. Ben yapıcı ve sağlıklı eleştiriyi dikkatle dinlerim, çünkü alınacak fazla ders vardır. İnsan yapıcı eleştiriden korkmaz. Fakat yok edici, aşağılayıcı eleştirileri kabul etmek mümkün değil” biçiminde konuştu.

“En büyük gider payımız olan futbolcu giderlerinden bir kısıntıya gitmek istiyoruz”

Bu süreçte giderleri eksilmek için çalıştıklarını aktaran sarı-kırmızılı Başkan, “Bizim aktifimizde olan bütün futbolcular fazla değerlidir. Natürel oysa oyunculara teklifler gelip gidebilir. Fakat resmi olarak gelmeyen teklifler hakkında hiçbir konuda yorum yapamam. Bu sene acele alınması gereken önlemler var. Bizim yaptığımız hesaplamalar kısa ve uzun dönem olarak. Kısa dönemde giderlerimizi azaltmamız gerekiyor. Yıllık 60 milyon Euro ücret hariç giderimiz var. Bizim inmesini istediğimiz birim fazla manâlı bir tutar değil. Yaklaşık 10 milyon Euro tutuyor. Bizim 150 milyon Euro gider bütçemiz içinde bu koşul yüzde 10 bile değil. Asla yüzde 10’un üstüne çıkmayacak bir pay fakat şu anda alınması gereken bir tedbir bu. Nakit sızıntı planı için bu gerekli. Ülke ve dünya fazla güç bir durumdan geçiyor. Bu durumu vermek için ivedi önlemler almalıyız. En büyük gider payımız olan futbolcu giderlerinden bir kısıntıya gitmek istiyoruz” dedi.

“Bize düşen destek olmak”

Korona virüsle uğraş zarfında yapılan yardımlardan söz eden Mustafa Cengiz, “Devlet zor duruma hafıza millet çalışkan olmalı. Bütün kurtuluş savaşları da böyledir. Türk toplumu da çok büyük bir toplumdur. Biz bunu olumlu anlamda düşündük. Yapılan hayır sıcacık olmalıdır fakat bu hayır örnek teşkil ediyorsa açık olmalı. Hiç ortada kampanya yokken biz bunu realize ettik. Devletle de görüştük bunu ve karınca kararınca diyerek Sıhhat Bakanlığı’na aktardık bunu. Fakat akşamında devlet kampanya başlattı ve biz kendi kampanyamızı durdurduk. Çünkü devletin raconuna racon kesilmez. Devlet bir yere vaziyet ediyorsa, bir tedbir alıyorsa, bizim durumumuz yurttaş olarak, devlete uymaktır, bu talimat doğrultusunda hareket etmektir. Bir takviye verdik ve yerine ulaştığını düşünüyoruz. Afiyet çalışanlarımızın verdiği çaba ve şehitler apaçık. Devletimiz çaba ediyor ve bize düşen de desteklemek” ifadelerini kullandı.

“Kent Hastaneleri yapıldı. Bu müthiş bir sağduyu ve vizyondur”

Cengiz, şöyle devam etti:
“Mecidiyeköy’deki otel konusunda elimizden geleni yaptık. Burada devleti tebrik ediyorum. Ben devletten gelmeyim fakat sağcısı da solcusu da devletçidir. Hepsi iki taraflı noktada buluşur. Burada hazırlanmış duran bir yer var. İstediği değin da Afiyet Bakanlığı kullansın. 13 Nisan 2019’da Ulusal Emniyet Kurulu’nda alınan bir karar var. Dünyada çıkabilecek pandemiye karşısında önlemler alınması biçiminde bir karar var. Devlete Ait Gazete’de var bu. Bu müthiş bir önsezi. Ben devletim güçlendikçe mutlu oluyorum. Bunu da bazıları faşist tutuma çekmesin. Burada açık bir tedbir var. Politikaya girmiyorum, kimse yanlış anlamasın, Kent Hastaneleri yapıldı. Bu harikulade bir öngörü ve vizyondur. Bunu eleştirenler oldu. Haklı ya da haksız, ben bilemem bunun tekniğini.”

Mesut Bakkal’ın kitabı ve Beşiktaş’ın üstünlük talebi üzerine ise Başkan Cengiz, “Biz öyle 100 tane isteriz, 14 sene kazanan olamadık. Ben bu konulara girmeyeyim” dedi.

“23 Nisan çok değerli”

23 Nisan Ulusal Bağımsızlık ve Çocuk Bayramı’nın paha biçilmez olduğuna vurgu yapan Başkan Cengiz, “23 Nisan çok anlamlı bir bayram. 3 bayramın birleşmesinden oluşuyor ve bizim için çok değerli. Cumhuriyete dışarı giden yolda kayda değer bir kilometre taşı. Dünyada çocuklar için bayram kutlayan tek ulusuz. Bununla da övünüyoruz. Her sene TRT’nin uluslararası nitelikte düzenlediği organizasyon bu sene korona virüs nedeniyle yapılamıyor. Yürekten kutluyoruz bayramımızı. Koronadan hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize, ailelerine başsağlığı diliyorum. Ön cephede çarpışan afiyet ailemize, hemşireden yer hizmetlisine, doktorlara, bilim adamlarına teşekkür ediyorum. Emniyet ve jandarma mensuplarına da teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Son olarak sarı-kırmızılı camiaya mesaj gönderen Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, “Biz açık sözlülük, saydamlık ve doğruluk içinde ne varsa camiamızla paylaşıp çözüm yolu ararız. Lakin şundan da emin olsunlar, biz onların başını eğdirmeyiz. Bize daima deste oldular, tekrar tekrar da olacaklar. Bütün camialar kıymetli ama ben kendi camiam namına konuşurum. Bizim camiamız çok değerli, farklı bir camia. Bu camiayı temsilcilik ettiğim için de onur duyuyorum” ifadelerine yer erdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.