Mucize Organ Beyin Sempozyumu: İnmeler ve Beyin Hasarlarında Umut Dalgaları
Mucize Organ Beyin Sempozyumu: İnmeler ve Beyin Hasarlarında Umut Dalgaları ile bilimsel içgörü ve yenilikçi tedavi yaklaşımları keşfedin.
Göztepe Hastanesi bu yıl da Memorial Mucize Organ Beyin Sempozyumu ile inme ve beyin hasarı sonrası iyileşme süreçlerini aydınlatan bilimsel oturumlar ve etkileyici hasta hikayelerini bir araya getirdi. Sempozyum, Memorial Şişli ve Göztepe Hastaneleri Nörorehabilitasyon ve Fizik Tedavi Merkezi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Çakar’ın öncülüğünde, beyin cerrahisi, kardiyoloji, nöroloji ve rehabilitasyon uzmanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Erken tanı ve hızlı müdahalenin önemine vurgu yapılarak, nörorehabilitasyon programları ve robotik tedavilere ilişkin güncel bilgiler paylaşıldı.
İstatistikler farkındalık yaratıyor Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin kişinin inme geçirdiğini ve dünyada bu sayının 12-15 milyona ulaştığını belirten Prof. Dr. Engin Çakar, inmenin beyinde damarların kanama ya da tıkanması sonucu oluşan bir tablo olduğunu ifade etti. Erken hastaneye ulaştırma ve hızla uygulanan tedavinin ardından nörorehabilitasyon sürecinin başlatılmasının kritik olduğunun altını çizdi. Sempozyum, insanların inmenin ne olduğuna, sebeplerine ve önlem yollarına dair farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
İkinci beyin kanaması sonrası hayatı tamamen değişen 22 yaşındaki Sude Yılmaz’ın deneyimi, dinleyenler için çarpıcı bir örnekti. İlk baş ağrısının ardından hastaneye yatışı geciken genç kız, ikinci kanama ile karşı karşıya kaldı ve bu süreçte yürümeyi, görmeyi ve konuşmayı kaybetti. Ancak fizyoterapi ve doktorların desteğiyle bugün rehabilitasyon sürecinin meyvelerini topluyor ve hastalık bir yaşam mücadelesi olarak görüldüğünde bile azimle savaşmanın önemini vurguluyor.
52 yaşındaki Armağan Erdoğan ise 2018’de başlayan iki nöbetli beyin kanaması sonrasında yürüyebilme gücünü yeniden kazanarak yaşamına devam ediyor. Yaşadığı zorluklara rağmen tedaviye inanan ve pes etmeyen Erdoğan, “Bu tedavi mümkün; kimse umudunu kaybetmesin” sözleriyle sessiz bir umut mesajı veriyor.
Kardeşinin umudu Sude Yılmaz’ın ablası Nursena Yılmaz, ailenin bu süreçte hissettiği zorlukları ve tedavinin aileye kattığı dayanışmayı paylaştı. Yoğun bakım sürecinin ardından başlayıp beş ayı bulan fizik tedavi dönemi, kardeşinin konuşmaya başlaması ve ilk iletişimini kurmasıyla bir dönüm noktası oldu. Ailenin sevgi ve doktorların desteğiyle, sürecin mucize teşkil ettiği vurgusu gayet açık bir biçimde ifade edildi.