Milli Eğitim Bakanı Selçuk’tan imam hatip değerlendirmesi

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, İHA muhabirinin imam hatip liselerinin sayısı ile ilgili yaşanan tartışmaları hatırlatması üzerine, “Milli Eğitim Bakanı olarak Türkiye’deki resmi ve özel bütün okulların, öğrencilerin sorumluluğunu taşıdığımı, bütün okul türlerine yönelik bakış açımızın eşit bir seviyede olduğunu görmezden gelip herhangi bir okul türüne yönelik olumsuz bir tutumumun asla olmayacağını hatırlatmak isterim. Bizim meselemiz tüm çocuklarımızla beraber dünyayla yarışmak ve buraya odaklanmak. Bunun için bir yol haritası belirledik ve bu eksende çalışıyoruz” dedi.

“Özellikle sosyal medyada Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunları ile ilgili soruya verdiğiniz cevap çok gündeme geldi. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz?” sorusuna ise Bakan Selçuk şöyle cevap verdi:

“İstiyorum ki hep birlikte bugünkü eğitime odaklanalım, yaptıklarımızın nereye varacağını, çocuklarımızı neyin beklediğini konuşalım. Benim önceliğim bugünkü eğitimin sorunlarını ve çözümlerini konuşmak. Bu anlamda başarı gösteren çocuklarımız hangi lisede olursa olsun biz sadece gurur duyarız. Programın geneline bakıldığında söz konusu soruları cevaplarken, okul türleri arasında ayrım yapmanın yanlışlığını özellikle vurguladık. Bir kez daha söylemek isterim ki; benim için imam hatibin bahçesinde açan çiçek de aynı değer ve güzellikte çiçektir, fen lisesinde açan çiçek de, meslek lisesinde açan çiçek de. Birini diğerinden eksik veya fazla saymam söz konusu bile olamaz. Bu tür tartışmalar, bugün görevdeki insanların durumundan çok okullardaki öğrencileri bulundukları okulun kendilerine yüklediği değerler üzerinden etkiler. Türkiye’nin artık bunları sahiden aşması gerekiyor. Çok yetenekli çocuklarımız var ve ben çocuklarımızı bu tartışmalardan uzak bir eğitimin içinde tutmak durumundayım. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir eğitim kurumunu, okul türünü ve onun öğrencilerini yok saymak, başarısını görmezden gelmek, mezunlarının kamuda görev almak noktasındaki konumunu polemik konusu yapmak gibi bir tavrın ve yaklaşımın içinde olmadık ve hiçbir zaman da olmayacağız. Bunun dışındaki zorlama yorumları iyi niyet çerçevesinde görmek mümkün değil.”