DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Mikroplastiklerin Karaciğerdeki Etkileri İnceleniyor

Mikroplastiklerin karaciğerdeki etkileri ve sağlık üzerindeki potansiyel riskleri hakkında bilinçlendirici bilgiler. Detaylar için tıklayın.

08.08.2025
A+
A-

Rekabetçi araştırmalar ve teknolojik gelişmeler ışığında mikroplastiklerin insan sağlığına olan olumsuz etkilerinin araştırılması, günümüz bilim dünyasının en öncelikli alanlarından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda, Biruni Üniversitesi’nde yürütülen bu projede, mikroplastiklerin karaciğere olan zararları detaylı şekilde inceleniyor. Özellikle, mikroplastiklerin karaciğer hücrelerindeki lipit birikimi, metabolik fonksiyonlar ve hücresel yapıya olası etkileri moleküler düzeyde detaylandırılıyor. Çalışmada, hem laboratuvar ortamında hücre kültürleri kullanılarak, hem de bilgisayar destekli modellemelerle mikroplastiklerin toksisite mekanizmaları analiz ediliyor.

Projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Ecem Fatma Karaman, mikroplastiklerin maruziyet yollarını geniş bir perspektiften değerlendirdiklerini belirtti. Buna göre, mikroplastiklerin en yaygın maruziyet yolları, ağız yoluyla yutulması, solunum ve cilt teması şeklindedir. Su ve gıda zincirine karışan mikroplastiklerin, özellikle işlenmiş gıdalarda rastlandığını belirten Karaman, şunları dile getirdi: “Şeker, bal, tuz, sardalya konserveleri, bira ve şişelenmiş su gibi pek çok günlük tüketim ürününde mikroplastiklere rastlanması, bunların beslenme alışkanlıklarımızdaki önemli bir kirletici kaynağı olduğunu gösteriyor.”

Karaman, çalışma kapsamında karaciğerin vücuttaki temel fonksiyonlarını ve mikroplastiklerin bu organ üzerindeki olası zararlarını detaylandırmaya odaklandıklarını ifade ederek, “Mikroplastiklere en yaygın maruziyet yolu oral yol olduğundan, gastrointestinal sistemi ilk hedef olarak belirledik. Ancak, mikroplastiklerin karaciğerde yol açabileceği moleküler mekanizmalar hâlâ tam anlamıyla anlaşılmadı. Bu projeyle, eksik kalan bilgileri tamamlamayı ve çevresel kirleticilerin toksisite mekanizmalarını daha net ortaya koymayı amaçlıyoruz” şeklinde sözlerini sürdürdü.

İnsan karaciğer dokusuna mikroplastiklerin neden olabileceği potansiyel tehlikelerin başında, lipid birikimi sonucu oluşan lipotoksisite ve metabolik bozukluklar yer alıyor. Bu çalışma, mikroplastiklerin karaciğer hücrelerindeki yağ birikimine yol açarak, metabolik yolaklarda işlevsel bozukluklara sebep olup olmayacağını moleküler düzeyde ortaya koymayı amaçlıyor. Ayrıca, projenin, çevresel kimyasalların kronik hastalıklar üzerindeki rolünü ve ilişkili mekanizmaları irdelemek adına yeni veriler sunması da bekleniyor. Çalışmanın deneysel aşamaları, Biruni Üniversitesi’nin araştırma merkezinde, yani “Biruni Araştırma Merkezi (BAMER)”nde gerçekleştirilecek.

Projenin önemli bir diğer boyutu da, çevresel kimyasal maruziyetin,genetik yatkınlıkla etkileşime girerek diyabet, obezite gibi kronik hastalıkların gelişimindeki rolü. Karaman, bu konuda da şunları söyledi: “Son yıllarda yapılan çalışmalar, çevresel faktörlerin, özellikle mikroplastiklerin, metabolik hastalıkların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayabileceğine işaret ediyor. Bizim hedefimiz, bu alanda yapılan çalışmalara katkıda bulunmak ve moleküler düzeyde yeni bulgular ortaya koymak.”

Mikroplastiklerin insan sağlığına olası etkileri sadece gıda yoluyla değil, hava, su, tekstil ürünleri ve endüstriyel ekipmanlar aracılığıyla da taşınabiliyor. Atmosferdeki mikroplastiklerin solunum yoluyla akciğerlere ulaşabileceği ve burada ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, kozmetik ürünlerde bulunan nanoparçacıkların cilt hücreleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği de uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Bu nedenle, çalışmalarla çevre bilincinin artırılması ve mikroplastiklerin oluşturduğu risklerin toplumsal düzeyde daha iyi anlaşılması amaçlanıyor. Karaman, bu noktada da şunları kaydetti: “Her araştırma, toplumsal farkındalığın gelişmesine ve daha sağlıklı bir gelecek inşasına katkı sağlar. Bu nedenle, bilimsel çalışmaların yanı sıra, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve politikaların geliştirilmesi de oldukça önemli.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.