Midas Yavrusu Göç Yolculuğunda İzleniyor
Midas Yavrusu’nun göç yolculuğunu izleyin. Doğal yaşam ve göç hareketleri hakkında detaylı bilgilerle doğanın büyüleyici dünyasına tanıklık edin.
KuzeyDoğa Derneği ile İş Birliğiyle Gerçekleşen Göç Takip Projesi
İş birliği içerisinde yürütülen ve doğa koruma alanında önemli bir adım olan bu proje kapsamında, Güney Sudan, Çad, Sudan, Libya, Mısır, Filistin, İsrail, Lübnan, Ürdün, Suriye ve Türkiye gibi farklı ülkeleri kapsayan geniş bir bölge üzerinden göç eden Midas adlı genç akbaba takip altına alındı. Bu izleme çalışması sayesinde, Midas’ın uçuş sırasında saatte 102 kilometreye ulaşan hızlar ve 7 bin 830 metre yüksekliğe kadar tırmanışlar gerçekleştirdiği tespit edildi.
Projenin koordinatörlerinden KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, Midas’ın yeniden yakalanmasının heyecan verici ve bilimsel açıdan büyük bir başarı olduğunu belirtti. “Akbabayı yakalarken önce şaşırdım, çünkü üzerindeki verici cihazı tanıdım. Gerekli kontrolleri yaptıktan sonra, yeni vericiyle tekrar doğaya salacağız,” diye sözlerine ekledi. Çoban, kullanılan uydu vericisinin batarya ömrünün yaklaşık üç yıl olduğunu ve bu süre zarfında sürekli veri aktarımının sağlandığını hatırlattı.
Bu projeyi destekleyen Dünya Akbaba Koruma Vakfı ile beraber yürütülen çalışmalar kapsamında, Midas’ın yanı sıra 9 küçük akbaba daha uydu vericileriyle izleniyor. Bu sayede, göç yolları, mola noktaları ve karşılaşılabilecek tehlikeli bölgeler hakkında oldukça detaylı ve bilimsel veriler elde ediliyor. Çoban, “Bu türler, doğanın en önemli çöpçüleri arasında yer alıyor ve ekosistemlerin sağlığını korumada kritik rol oynuyorlar. Nesli tehlike altında olan bu akbabalar, her bir bireyin korunmasını gerektiriyor,” şeklinde konuştu.
Yeni vericinin takılmasının yaklaşık 25 dakika sürdüğünü ve ardından Midas’ın tekrar doğaya, yuvasına ve ailesine döneceğini anlatan Çoban, “Bu döngünün tamamlanması, bizim için büyük bir mutluluk ve başarıdır,” diyerek sözlerini tamamladı. Midas’ın yeniden doğaya dönüşü, hem bilimsel çalışmalar hem de türün sürdürülebilirliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve doğa severler ile bilim insanları tarafından büyük bir heyecanla karşılanıyor.