DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Meme büyütme estetiğinde hangi yöntemler kullanılıyor?

29.06.2020
A+
A-

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Naci Karacaoğlan, meme büyütme estetiğinin tarihi ve günümüzde kullanılan yöntemlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Karacaoğlan, ideal meme şekli ile boyutunun kişilere ve kültürlere tarafından değiştiğini belirterek “Mesela, ABD ve Avusturalya’da iri göğüsler tercih edilirken, toplumumuzda genellikle doğal ve alışılagelmiş sınırlarda beğeniliyor. İdeal memenin rakamsal ölçüleri vardır. Örneğin göğüs ucunun çapı 3.8 ila 4.2 cm’dir. bir de meme ucu ile meme daha alçak kıvrımı arasındaki uzaklık 7 ila 9 cm’dir. İman tahtasının üzerindeki boyun çukuru ile meme ucu arasındaki uzaklık ise 18 ila 21 cm’dir. Yine benzer şekilde her iki meme ucu arasındaki mesafe 18 ila 21 cm arasındadır. Her iki meme ucu ve bu çukurluk aralarında eşkenar bir üçgen çizilebilir” dedi.

İdeal göğüs formunun aynı zamanda irtifa ve kilo ile ilişkisi olduğuna da değinen Prof. Dr. Karacaoğlan “Meme hacminin yüzde 55’i alt kısımda, yüzde 45’i ise üstteki kısımda bulunur. Bunu Paris’teki Louvre Müzesi’ndeki Venüs heykelinde de görebiliriz. İdeal meme rakamsal ilişkilerin yanı sıra kişinin boyu, kilosu ve göğüs kafesinin yapısıyla şekline de düzenli ve dengelenmiş olmalı” diye konuştu.

İlk kez 1895 yılında yapıldı 

Prof. Dr. Karacaoğlan, meme hacminin küçülmesinin aşağıda çoğu nedenin olabileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Meme küçüklüğü gelişimsel ya da sonradan olabilir. Kilo kaybı, hamilelik ve emzirme sonrası hacmini kaybeden meme küçülebilir. Memenin küçüklüğü özgüven kaybına, kişinin kendisini fena hissetmesine, yetersizlik ve negatif vücut algısına yol açabilir. İlk meme büyütme işlemi 1895 yılında vücudun başka bir yerindeki yağ kitlesinin kanser nedeniyle alınan memeye nakledilmesiyle yapıldı. 1954 yılına geldiğimizde ise meme komşuluğundaki lokal dokularla büyütme yapıldı. 1950-1960 yıllarında poliüretan, teflon ve polivinil alkol formaldehit kullanarak, katı alloplastik protezlerle meme büyütme gerçekleştirildi. Ancak doku reaksiyonları, sertlik, şekil bozuklukları nedeniyle uygulama dışı kaldılar. sonradan parafin akışkan silikon gibi güya katı materyaller memeye enjekte edilerek büyütülmeye çalışıldı. Sıvı silikon ilk önce 1961 yılında kullanıldı. Ancak sık tekrarlayan enfeksiyonlar, kronik cerahat, akıntı, granülom oluşumu ve deri nekrozlarına yol açtı.”

Protezler 5 jenerasyon geçirdi 

Çağdaş anlamda birincil meme protezlerinin iki kompanentli olarak 1962 yılında geliştirildiğine değinen Prof. Dr. Karacaoğlan, şu bilgileri verdi: Bu protezlerde dış kılıf geçirgen olmayan silikon elastomerle yapılıp içerisi de silikon jelle dolduruldu. Bunlar düz yüzeyli ve damla şeklindeydi. Birinci nesil olarak adlandırılan bu protezlerin arka kısmında dakron fiksasyon yamaları bulunurdu. Bu da implantın memede uygun pozisyonda kalması için yapılmıştı. Fakat bu birincil protezlerin fazla sertleşmesi, biçimsizlik yapması ve silikon jelin kılıf dışına sızması nedeniyle ikinci nesil geliştirildi. 70’li yıllarda geçmişteki komplikasyonları durdurmak için dakronsuz, daha ince kılıflı ve tek cisim biçiminde dairesel olarak ikinci jenerasyon protezler üretildi. İçine de daha az viskoz silikon kondu. Dokunma hissi daha natüreldi. Lakin bunlarda da mikroskobik silikon sızıntıları görüldü. 1980 yılında üçüncü nesil protezler geliştirildi. Bunlardaki hedef silikonun sızmasını engelleyecek bir kılıf yapmaktı. Bu amaçla ansızın fazla tabakalı silikon elastomer bir kılıf yapıldı. Silikon daha viskoz ışık halkası getirildi. 1992 yılında dördüncü ve beşinci nesil protezler geliştirildi. Üzerleri pürtüklü olan bu protezlerde bilhassa silikon jelin viskozitesi artırıldı. Silikonun çapraz bağları değiştirilerek silikon kılıfın formunu koruyacak şekilde ‘form stabil’ protezler yapıldı. Kılıf içindeki silikon daha sıkı ülkü getirildi. 2012’den beri de beşinci nesil implantlar kullanılıyor.

35 yaş üstü mutlaka mamografi çektirmeli 

Prof. Dr. Karacaoğlan, meme estetiğinde ana kayda değer olanın hastanın ricası olduğuna göze çarpan ederek, işlem öncesine ilişkin şu ifadeleri kullandı: Hastanın öncesinde doğal mı yahut gösterişli mı istediği, şekli ve hacmi konusunda ne talep ettiği öğrenilmeli. 35 yaş üstü ve tehlike grubu olanlara öncesinde mamografi çekilmeli. Kişi ameliyat öncesi muayene edilmeli boyu, kilosu ve mevcut ölçüsü değerlendirilmeli. Göğüs kafesi ve omurgada biçimsizlik var mı bakılmalı. Meme asimetrisi, şekli, ucun lokalizasyonu, daha alçak kıvrımı ve bunun meme ucuyla olan ilişkisi not edilmeli. Meme cildinin kalitesi, sıkılığı ve meme dokusuyla ilişkisi değerlendirilmeli. Memenin iç ve dış kenarları arasındaki mesafe ölçülerek taban genişliği belirlenmeli. Bu seçeceğimiz protezin taban genişliği ve buna paralel olarak kullanacağımız protezin hacmini belirlemememize muavin olur. Ameliyat öncesi planlamada üç boyutlu değerleme de yapılabilir. Biz bunu kliniğimizde yapıyoruz ve doğruluk oranı yüzde 90’larda. Bu değerlendirmeler sonucunda kullanacağımız protezin düz, pürtüklü, damla, oval, silikon ya da serum doymuş değiştirme mi olacağına karar veriyoruz. Bu değerlendirmelerin sonucunda ne kadar hacimde bir yerine koyma kullanacağımızı da belirlemiş oluyoruz.

Bir başka seçenek yağ enjeksiyonu

Günümüzde protez yerine yağ enjeksiyonlarının da kullanıldığını bildiren Prof. Dr. Karacaoğlan, şu değerlendirmede bulundu: “Günümüzde meme büyütmenin ideal yolu yedek kullanmaktır. Ancak yağ enjeksiyonlarıyla da meme büyütme yapılabilir. Ama meme küçüklüğünden şikayet edenlerin büyük bir çoğunluğu zaten zayıf ve yeterince yağ fazlası olmayan kişilerdir. diğer taraftan yağ enjeksiyonuyla memenin büyütülmesi için ansızın artı ameliyata lüzum duyuluyor. Ama yağ enjeksiyonlarını, protezle meme büyütme işlemine tezgâhtar ve destekleyici amaçlı kullanmayı seçim ediyoruz. Buradaki gaye protezle elde edilen hoş oysa kısmen yapay görünümü değil ederek daha doğal bir şekli sağlamaktır.

Bu işlemin süresi sıradan 45 dakikadır. Bariz bir izin kalması söz konusu değildir. Yalnızca protezin yerleştirilmesi için açılan antre noktasında küçük bir iz olur, bu da anatomik hatlarda görünmeyecek şekilde gizlenir. İdeal ölçülerde bir doğal meme her zaman protezli bir görüntüden daha estetik ve güzeldir. Ancak ideal ölçülerde bir meme yoksa bu amaçla en iyi çözüm uygun meme protezi kullanmaktır. Yedek koltuk altı, meme daha alçak kıvrımı, meme ucu ve göbekten yerleştirilebilir. Ameliyat öncesi muayenede protezin kas altına mı yahut üstüne mi konulacağına karar verilir. Örneğin protezi yeterince kapatacak miktarda meme dokusu yahut adale altına koyarız. Silikon protezler hangi alana yerleştirilirse yerleştirilsin emzirmeye engel bir şart teşkil etmez.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.