Mehmet Yüksel’in Kıbrıs Anıları ve Şiir Yolculuğu

1960’lar ve Kıbrıs Harekatı’na Katılım

1974 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı, sadece bir askeri operasyon değil, aynı zamanda birçok asker için hayatlarının dönüm noktası oldu. Bu harekâtta görev alan Mehmet Yüksel, yaklaşık 6,5 ay boyunca adada bulunarak, vatan sevgisini ve askerlik şuurunu derinlemesine deneyimledi. Bu süreçte ailesine yazdığı duygusal mektuplar, onun iç dünyasını ve savaşın ruhunu yansıtan önemli belgeler haline geldi.

İlk Mektup ve Şiirle Tanışması

Mehmet Yüksel’in babasına yazdığı ilk mektup, bölükte yüksek sesle okununca, hem asker arkadaşlarının hem de komutanlarının dikkatini çekti. Bu mektuplar, onun kalemini şiire dönüştürmesine ilham verdi. Askeri görev sırasında kaleme aldığı satırlar, zamanla onun edebi yönünü ortaya çıkardı ve yaklaşık 50 yıl içinde 250’den fazla şiir yazdı. Bu şiirler, savaşın ve vatan sevgisinin içtenlikle anlatıldığı eserler olarak öne çıktı.

Babasıyla Savaş Anıları ve Gurur Duyulan Olaylar

Mehmet Yüksel, babasının savaş anılarını büyük bir ilgiyle dinlemiş ve kendi kendine, “Belki ben de yaşadıklarımı gelecek nesillere anlatırım” diye düşünmüştü. Adada görev yaptığı dönemde, özellikle Kara birliklerine destek sağlarken yaşadığı unutulmaz anlardan biri, bölükteki arkadaşlarıyla birlikte yaşandı. Bir seferde, genç ve deneyimsiz olan Ali isimli asker, üç Rum askerini esir almıştı. Bu olay, “Bir Türk, 100 düşmana bedeldir” sözünün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi ve Mehmet Yüksel, bu anla gurur duyduğunu ifade ediyor.

Şiirle Anlatılan Kıbrıs ve Duygular

Mehmet Yüksel, babasına Kıbrıs’a neden gittiğini ve savaşın nedenlerini anlatmak için duygularını şiirsel bir dille kaleme aldı. Bu ilk şiirinde şu dizeleri yer aldı:

• “Baba, Kıbrıs’a niye gittiğimi söylüyorum.”
• “Bir feryat duyuldu gece Kıbrıs’tan.”
• “Teçhizat kuşandık, Kıbrıs’a geldik baba.”
• “Rumlar kudurmuştu hırstan.”
• “Aşıyı yapmaya Kıbrıs’a geldik baba.”
• “Tekbir sedasıyla vardık Ada’ya.”
• “Sığınmıştı soydaşlar Hakk’a, Hüda’ya.”
• “Konuştu Türk’ün silahı, feryat sedaya, soyunu korumak için Kıbrıs’a geldik baba.”
• “Unutma hey Yunan sakın bizleri.”
• “Kıbrıs’ta da denize döktük sizleri.”
• “Burada da çizdik zafer izleri.”
• “Onlara dersi tekrar için Kıbrıs’a geldik baba.”

Bu dizeler, hem savaşın gerçek yüzünü hem de askerlerin vatan sevgisini güçlü bir şekilde ifade ediyor. Aynı zamanda, Mehmet Yüksel’in şiir yolculuğunun başlangıcını simgeliyor ve o, bugüne kadar toplamda 250’den fazla şiirle bu duyguları kaleme aldı.

Vatan Sevgisi ve Askerlik Şerefine Yüksek Bağlılık

Mehmet Yüksel, kendisini hâlâ bir asker olarak görüyor ve şu sözlerle duygularını özetliyor:

“Türk milleti anasından asker doğar, asker ölür. 50 yıl geçse de, 100 yıl geçse de fark etmez. Biz her zaman bu vatanın askeriyiz ve her an cepheye gitmeye hazırız. Vatanı korumak bizim en büyük görevimizdir; bunu asla unutmamalıyız.”

Onun yaşamı, vatan sevgisinin kaleme ve şiire dönüştüğü, savaşın ve barışın iç içe geçtiği onurlu bir hatıra olarak hafızalarda yerini alıyor. Mehmet Yüksel’in hikayesi, gençlere ve tüm Türk milletine vatan sevgisinin ve askerlik şuurunun ne denli önemli olduğunu anlatan ilham verici bir örnektir.