Mefkûre Kartları ve Milli Mücadele: Düzgünoğlu’nun İzinde
Mefkûre Kartları ve Milli Mücadele: Düzgünoğlu’nun izinde, özgürlük ve direnişin tarihsel radyosunu keşfedin.
Harita Genel Müdürlüğü’nün paylaştığı bilgiler doğrultusunda, Ziya Gökalp’in 1915’te geliştirdiği ve ideal kelimesine karşılık olarak kazandırdığı mefkure kavramı, Atatürk tarafından da sıkça anılan bir ifade haline geldi. Bağımsızlık ruhunun resimlerle ifadesi olarak görülen bu kelime, Cumhuriyet dönemi boyunca edebiyat, sanat ve tarih alanlarında da kendine geniş bir yer buldu.
Savaşın dönüm noktalarından biri olan Kurtuluş Savaşı sırasında, o dönemde yüzbaşı rütbesinde olan Harita Albayı Selahaddin Düzgünoğlu, halkı bilinçlendirmek amacıyla Mefkure Kartları adıyla çalışmalar yürüttü. Düzgünoğlu’nun bu kartlar aracılığıyla Türk milletinin bağımsızlık ihtirasını, milli şuurunu ve zafere olan inancını görsel olarak yansıtması, dönemin önemli bir yansıması olarak kayda geçti. 1931 yılında Ankara Halkevi’nde sergilenen orijinaller, bu serginin ardından uzun yıllar boyunca hafızalarda yer edindi.
Bugün, Cumhuriyet’in ilanının 102’nci yılı anısına Harita Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen bir etkinlik kapsamında Selahaddin Düzgünoğlu’nun Mefkure Kartları, şahsi eşyaları ve Birinci Dünya Savaşı döneminde hazırladığı Medine haritası, Ulus’taki Birinci Meclis Binası’nda (Kurtuluş Savaşı Müzesi) ziyarete açılacak. Sergi 29 Ekim’de başlayıp 1 Ocak’a kadar vatandaşların ziyaretine açık kalacak.

Mefkûre’nin savaştaki doğuşu sözcüğü, Gökalp’in Türk diline kattığı bu kavramın Kurtuluş Savaşı yıllarında da etkisini gösterdiğini hatırlatıyor. O dönemde yüzbaşı olarak görev yapan Selahaddin Düzgünoğlu, savaşta gösterdiği sadakat ve gayret nedeniyle çeşitli madalyalarla onurlandırıldı. İngilizlerce esir alındıktan sonra İstanbul’a dönen Düzgünoğlu, Ankara’ya geçemese de Harita Umum Müdürlüğü’nün emriyle İstanbul’da milli mücadele için çalışmalarını sürdürdü.
İstiklal Madalyasıyla onurlandırıldı ve savaş zamanında basılan afişlerle ve kartpostallarla halkı bilgilendirmeye devam eden Yüzbaşı Düzgünoğlu, Mefkure Kartlarını basıp dağıtarak Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırdı. 1925’te binbaşılığa terfi eden isim, sonraki yıllarda harita ve topoğrafya alanında görevler üstlenirken 1934’te Soyadı Kanunu sonrası Düzgünoğlu soyadını benimsedi. 1940 yılında albay rütbesine yükselip Harita Umum Müdürlüğü’nde görevlerini sürdürdü ve 1943’te vesilesiyle vefat etti. Cenazesi Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi.