Maymun Çiçeği Virüsü: Belirtiler, Korunma Yöntemleri ve Riskler
Maymun Çiçeği Virüsü hakkında bilmeniz gereken her şey! Belirtileri, korunma yöntemleri ve riskleriyle ilgili kapsamlı bilgileri keşfedin. Sağlığınızı korumak için gerekli önlemleri almak için tıklayın!
Maymun Çiçeği Virüsü: Korunma Yöntemleri ve Riskler
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Aksoy, ‘maymun çiçeği’ virüsü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Aksoy, “Korunmada en kritik unsur, her hastalıkta olduğu gibi el hijyenine uyulmasıdır. Cilt lezyonu olan bireylerle doğrudan temas edilmemeli ve havlu, çarşaf, yatak, giysi gibi eşyalar ortak kullanılmamalıdır. Eğer riskli bir temas gerçekleşirse ve gribal bir enfeksiyonla birlikte cilt lezyonları görülüyorsa, derhal bir doktora başvurulmalıdır” dedi.
Maymun Çiçeği Virüsünün Yayılımı
KTÜ Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğinden Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Aksoy, Afrika kökenli olan ve Sağlık Bakanlığı tarafından ‘M-Çiçeği’ veya ‘Mpox’ olarak adlandırılan maymun çiçeği virüsünün son haftalarda Doğu ve Orta Afrika’daki diğer komşu ülkelere yayıldığını belirtti. Aksoy, “Hastalığın bulaşmasında enfekte kemirgenlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Enfekte hayvanların kanı, vücut sıvıları veya cilt lezyonları ile doğrudan temas ya da ısırık yoluyla insanlara bulaşabilir. Çiğ veya az pişirilmiş enfekte hayvan etlerinin tüketimi de ciddi bir risk taşımaktadır. Ayrıca insandan insana bulaşmada uzun süreli yakın cilt teması önem kazanır. Deri teması veya enfekte bir bireyin havlu, giysi ya da yatak örtüsü gibi kişisel eşyalarını paylaşması da bulaşma riskini artırmaktadır” diye konuştu.
Cinsel Temas ve Virüs Yayılımı
Aksoy, hastalığın yayılma yollarına dair şu bilgileri verdi: “Özellikle aynı ortamı paylaşan bireyler ve sağlık çalışanları risk altında olabilir. Virüs, vücutta hasarlı cilt, solunum yolu ya da göz, burun, ağız, rektum ve anüs gibi mukoza zarları aracılığıyla vücuda girebilir. M-Çiçeği cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilmemektedir, ancak cinsel temas yoluyla da yayılma potansiyeli bulunmaktadır. Haziran ayında doğrulanan vakaların yüzde 29’unun seks işçileri arasında olduğu bildirilmiştir. 2022’deki ilk büyük salgında virüsün çoğunlukla eşcinsel erkekler arasında yayıldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, eğer havada virüs partikülleri varsa ve kapalı bir ortamda uzun süre M-Çiçeği tanılı bir hasta ile kalınırsa, solunum yoluyla da bulaşma gerçekleşebilir.”
Belirtiler ve Risk Grupları
Hastalığın belirtilerinin yüksek ateş, baş ve kas ağrıları, lenf bezlerinde şişlik, halsizlik ve yorgunluk olduğunu aktaran Aksoy, “Şiddetli vakalarda zatürre gelişebilir ve lezyonlarda bakteriyel enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Çocuklar, genç yetişkinler ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde bulaşma riski ve ölüm oranı yüksektir. Hamilelerde enfeksiyon, anne için ciddi risk oluşturmakta, bebek için doğumsal enfeksiyon ve ölüm gibi riskler bulunmaktadır. Nadir durumlarda kalp kası ve beyin iltihabı da görülebilir. Lezyonlar göz tutulumu olduğunda körlüğe yol açabilir. Afrika’da yayılan salgında en çok etkilenenler çocuklar ve ergenlerdir. Ölümcül vakaların yüzde 60’ından fazlası 5 yaş altındaki çocuklar arasında gerçekleşmiştir” dedi.
Koruma ve Aşılar
Hastalığın tedavisine dair bilgi veren Aksoy, “M-Çiçeği vakalarının çoğu genellikle hafif seyirli hastalıklara yol açmakta ve birçok insan birkaç hafta içinde iyileşmektedir. Tedaviler çoğunlukla belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Bazı antiviral ilaçlar kullanılabilse de doğrudan etkili olduğu bilinen bir ilaç yoktur. M-Çiçeği’ne karşı koruma sağlayan üç aşı mevcuttur. Aşı, öncelikli olarak risk grupları ve hastalığın yaygın görüldüğü bölgelerde uygulanacaktır. Çiçek hastalığı aşısı olan bireylerde, bu aşının M-Çiçeği’ni önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Bu sebeple, daha önce çiçek aşısı olanlar (1980 öncesi doğanlar) hastalığı daha hafif geçirebilir veya hastalıktan korunabilirler. Çiçek hastalığına karşı önceden aşı yapıldığını gösteren iz, ön kol üst kısmında bulunabilir” ifadelerini kullandı.
Korku ve Panik Uyarısı
Hastalığa karşı korunmada el hijyeninin önemine dikkat çeken Aksoy, “Korunmanın en önemli unsuru, her hastalıkta olduğu gibi el hijyenine uyulmasıdır. Cilt lezyonu olan bireylerle doğrudan temas edilmemeli ve ortak eşyalar kullanılmamalıdır. Riskli bir temas durumunda ve gribal enfeksiyonla birlikte cilt lezyonları görüldüğünde derhal bir doktora başvurulmalıdır. Özellikle hastalığın görüldüğü bölgelerden gelenler veya seyahat öyküsü olanlar, ya da bu kişilerle temasta bulunanların mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmaları gerekmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi burada da en önemli konu, hastalığa yakalanmamak için gerekli önlemleri almak ve riskli davranışlardan kaçınmaktır. Hastalık hakkında korkuya ve paniğe kapılmamak, kafa karışıklığı yaşamamak adına, konuyla ilgili yetkinliği olmayan kişilerin söylediklerine itibar edilmemelidir” dedi.