DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Marmara Bölgesi’nde Müsilaj Tehdidi Artıyor: Son Durum ve Gelecek Öngörüleri

Marmara Bölgesi’nde müsilaj tehdidi giderek artıyor. Güncel durum ve geleceğe yönelik öngörülerle ekosistemi koruma yollarını keşfedin.

02.06.2025
A+
A-

Marmara Bölgesi’nde Müsilaj Endişeleri ve Güncel Durum

Son zamanlarda Nisan ayı itibarıyla ortaya çıkan müsilaj, Marmara Denizi’nde giderek artan bir tehdit haline gelmiş durumda. Özellikle denizin su yüzeyinde ve alt katmanlarında yoğunluk kazanan bu organik madde, ekosistemi olumsuz yönde etkileyerek, bölgedeki deniz yaşamını tehdit etmektedir. Uzmanlar, müsilajın özellikle Haziran ayından itibaren daha da yoğunlaşabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Marmara Bölgesi'nde Müsilaj Endişeleri ve Güncel Durum

Haziran Ayında Müsilajın Gelişme Potansiyeli ve Riskler

Deniz suyu sıcaklıklarının mevsimsel artışıyla birlikte, kirlilik seviyeleri ve kuraklık gibi faktörler müsilaj oluşumunu tetikleyen başlıca nedenler arasında yer alıyor. Uzmanlar, güney sahiller başta olmak üzere, Marmara’nın çeşitli noktalarında müsilajın görünümünün arttığını gözlemliyor. Bu noktada en kritik ayın Haziran olacağı ve bu ay itibarıyla müsilajın daha da belirgin hale gelebileceği öngörülüyor.

Haziran Ayında Müsilajın Gelişme Potansiyeli ve Riskler

Uzmanların Görüşleri ve Gözlemler

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Barış Salihoğlu, yaklaşık altı hafta önce Marmara Denizi’nde müsilajı gözlemlemeye başladıklarını belirtti. O dönemde Karadeniz’den boğaz yoluyla gelen suyun şiddetine bağlı olarak, müsilajın yüzeyde gözlemlendiğine dikkat çekti. Salihoğlu, “Karadeniz suyu girişlerinin artmasıyla müsilajda azalma olabilir, ancak uzun vadede bu girişler devam ederse, 2021’deki gibi yoğun müsilaj görünümüne tekrar şahit olabiliriz” dedi.

Uzmanların Görüşleri ve Gözlemler

Karadeniz Suyunun Etkisi ve Gelişmeler

Son günlerde Karadeniz’den gelen suyun miktarında bir artış olduğunu belirten Salihoğlu, bu durumun bölgeye rahatlama sağlayabileceğine işaret etti. Ancak, uzun vadede bu artışın sürdürülebilir olmadığını ve Karadeniz’de ciddi anlamda bir su girişinin gerçekleşmediği takdirde müsilajın yeniden yoğunlaşmasının kaçınılmaz olacağını vurguladı.

Sıcakların Artması ve Çevresel Etkiler

Yaklaşık 15 gün önce yüzeyde yoğun müsilaj gözlemlerinin yaşandığını kaydeden Salihoğlu, ardından rüzgar ve dalgaların müsilajı parçalayarak azalmaya neden olduğunu belirtti. Ancak, son zamanlarda tekrar yüzeyde müsilajın görülmeye başlanması endişe yaratıyor. Salihoğlu, “Kuraklık ve iklim değişikliğinin Marmara’daki durumu daha da kötüleştireceğinden endişe ediyoruz. Bu koşullar yüzey suyunun değişimini engelleyerek, müsilaj ve oksijen seviyelerinin düşmesine neden olacak” diye ekledi.

Müsilajın Ekosisteme ve Sığ Sulara Etkisi

Prof. Dr. Salihoğlu, müsilajın özellikle güney kıyıdaki körfezlere ve kıyı bölgelerine yoğun olarak yayıldığını belirtti. Bu bölgelerdeki kirliliğin, deniz akıntısı kısıtlı olduğu için hapsolduğunu ve yerel ekosistemi olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, müsilajın çürümesiyle ortaya çıkan oksijen azalmasının, deniz canlıları için kritik bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

Müsilajın Çarpıcı Etkileri ve Ekosistem Üzerindeki Rolü

Salihoğlu, “Her ne kadar Karadeniz’den gelen suyun kirliliği Marmara’ya katkı sağlasa da, şu anki verilere göre Karadeniz’den gelen suyun, Marmara’daki kirlilik seviyesinden daha az olduğu gözlemleniyor. Ancak, müsilajın oluşumunu tetikleyen en önemli faktörler arasında deniz yüzeyinde ve alt katmanlarda yaşanan ekolojik değişiklikler yer alıyor” diye konuştu.

Müsilaj ve Oksijen Düzeyleri

Denizlerdeki kirlilik ve oksijenin azalmasıyla birlikte, müsilajın ekosistemdeki olumsuz etkilerinin arttığını vurgulayan Salihoğlu, “Müsilaj, denizdeki canlıların üstünü kaplayarak, oksijen yetersizliğine yol açabilir. Bu durum, deniz yaşamı için ciddi bir tehdit olup, oksijen seviyesinin düşmesine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olur” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Çanakkale Boğazı ve Diğer Bölgelerde Gözlemler

Müsilajın Marmara’nın güney kıyılarında yoğunlaşmasıyla birlikte, Çanakkale Boğazı’ndan da çıkışların artacağı öngörülüyor. Bu durum, bölgenin ekolojik dengesini daha da olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, Ege Denizi’nin daha oksijenli yapısı nedeniyle müsilajın burada hızla parçalanacağı ve bölgeye zarar vermeden kaybolacağı tahmin ediliyor.

Gelecekteki Gelişmeler ve Önlemler

Salihoğlu, “Kuraklık, iklim değişikliği ve devam eden kirlilik, müsilaj oluşumunun temel nedenleridir. Yaz aylarıyla birlikte güneş ışınlarının artması ve suyun katmanlaşması, fitoplankton üretimini ve müsilajın büyümesini tetikleyebilir. Bu nedenle, sürdürülebilir çözümler ve ciddi önlemler alınmadığı takdirde, ekosistem daha da zarar görebilir” diyerek açıklamalarını tamamladı.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak: Ensonhaber

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.