Manavgat Şelalesi’nde Su Seviyesinde Düşüş ve Doğal Güzelliklerin Kaybı
Manavgat Şelalesi’nde su seviyesindeki düşüş ve doğal güzelliklerin kaybı, ekosistemi olumsuz etkiliyor. Doğal yaşamı korumak için bilinçli adımlar atmalıyız.
Manavgat Şelalesi’nde Su Seviyesindeki Kritik Azalma
Antalya’nın gözde turistik noktalarından biri olan Manavgat Şelalesi, son günlerde yaşanan iklim değişiklikleri ve barajların su tutma politikaları nedeniyle ciddi anlamda etkileniyor. İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) haberine göre, artan hava sıcaklıkları ve barajlarda elektrik üretimi amacıyla gerçekleştirilen su tutulması, Manavgat Irmağı’nın akış hızında belirgin bir azalmaya yol açtı. Bu durum, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çeken Şelale’de alışılmışın dışında manzaralara sebep oldu.
Irmak yatağındaki su seviyesinin azalmasıyla, şelalenin doğal görünümünde önemli değişiklikler meydana geldi. Özellikle şelalenin kayalık alanlarının gözle görülür şekilde ortaya çıkması, suyun altında kalan küçük adacıkların belirgin hale gelmesiyle birlikte, ziyaretçilerin ilgisini çeken doğal güzelliklerin kaybı endişe yaratıyor.
Beklenen Görüntü Yerine Kuru Kayalıklar
Şelalenin şavlak bölgesi olarak bilinen, “Küçük Şelale” kısmında ise suyun neredeyse tamamen çekilmesi, bölgeyi ziyaret edenler için sürpriz oldu. Artık, ırmağın bir yakasından diğerine yürüyerek geçmek mümkün hale geldi. Bu durum, doğa severler ve turistler arasında büyük hayal kırıklığına neden oldu. Gelen ziyaretçiler, şelalenin o meşhur coşkulu görüntüsünü göremeyince, doğal güzelliğin yerini kuru kayalıklar ve susuz kalan şelale alanları aldı.
İşletmeciler ve Turistlerin Görüşleri
Şelalede işletmecilik yapan esnaflar, bu olumsuz gelişmenin sorumlusu olarak Manavgat ve Oymapınar barajlarındaki su politikalarını gösterdi. Sabah saatlerinde şelalede suyun neredeyse hiç kalmadığını ve akşam saatlerinde baraj kapaklarının açılmasıyla birlikte su seviyelerinin tekrar yükseldiğini belirten esnaf, bu düzensizliğin doğal yaşamı ve turizm potansiyelini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Ayrıca, ziyaretçilerin beklentilerini karşılamayan bu durumun, bölgeye olan ilgiyi azaltma riski taşıdığını vurguladılar.
Doğal güzelliklerin kaybı ve suyun azalması, bölgenin ekolojik dengesini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, hem bölgedeki canlı yaşamını hem de turizme dayalı ekonomiyi tehdit ediyor. Yetkililerin, sürdürülebilir su kullanımı ve doğal yaşamın korunması adına gerekli adımları atması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor.
Kaynak
İhlas Haber Ajansı (İHA)
Ensonhaber