Lipödem ve Selülit Karışımı: Yanlış Algının Bedene Etkisi ve Doğru Beslenme Yaklaşımı
Lipödem ve selülit karışımını doğru beslenme ile yönetmenin yollarını keşfedin: yanlış algıların beden üzerindeki etkisi ve güvenilir bilgiler.
Birçok kadının bacak ve basenlerdeki normal dışı görünümü kendi kendine selülit olarak tanımlaması, uzun vadeli sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, lipödemin sadece kozmetik bir sorun olmadığını; mikrosirkülasyon bozukluğu ve lenfatik baskıyla ilişkilendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Hastalar, bu yanlış sınıflandırma nedeniyle gereksiz uygulamalara ve inflamasyonun ilerlemesine maruz kalıyor.
“Bu görüntü selülit olarak adlandırıldığında”, diyor Prof. Dr. Barış Öztürk, “lipödem, mikro dolaşım bozukluğu ve lenfatik baskı ile ilişkili tıbbi bir durumdur.” Kişisel çabalarla süregelen yanlış tedaviler ise uzun süreli maddi kayıplar ve etkisiz sonuçlar doğuruyor; ev tipi cihazlar, krem setleri ve farklı diyetler çoğu zaman bir arada denense de avantaj sağlamıyor.
Sorun İrade Değil, Yanlış Sınıflandırma— Kadınlar arasında yaygın olan bu yanlış algı, doğru tedavinin gecikmesine ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açıyor. Ev tipi ürünler, masaj seansları ve düşük kalorili diyetler sürerken, lipödem dokusu baskıya karşı daha hassas hale gelebiliyor ve ağrı, hassasiyet ile sertleşme artabiliyor.
Lipödemin Selülitteki Farkları konusunda bazı temel farklar şöyle özetleniyor: Lipödemde dokunmakla bile artan ağrı olabilir; kilo ile doğrudan bir ilişkisi yoktur ve kilo vermeye çalışılsa bile alt beden genellikle aynı kalabilir. Diyet ve egzersizsel çabalar selülitte iyileşme sağlayabilirken, lipödemde üst beden incelse bile alt beden çoğu zaman değişmez. Şişlik, soğukluk ve kolay morarma lipödemde daha belirgin olarak görülebilir.
“Sorun kadınlarda değil; lipödemin toplumda yeterince tanınmamasında ve çoğu zaman selülit zannedilerek yanlış yönlendirilmesindedir.”
Ketomiks Diyetin Rolü ise lipödemin üç temel sorununa aynı anda odaklanıyor: inflamasyonu azaltan beslenme prensipleriyle dokudaki hassasiyetin yatıştırılması; özel bitkisel karışımlarla mikro dolaşımın desteklenmesi ve alt bedendeki dirençli yağ dokusunun daha kolay yakılmasını sağlayan metabolik düzenin kurulması. Bu yaklaşım, lipödemli kadınların en sık karşılaştığı “çaba harcıyorum ama alt beden incelmiyor” sorununa uygulanabilir, pratik bir çözüm sunuyor.
Doğru Beslenme Olmadan Lipödemin Geri Dönüşü Zor — klasik diyetler lipödem için yeterli değildir. Ketomiks Diyet, inflamasyonu, histamini ve ödemi aynı anda hedef alır; yağ hücresine metabolik anahtar sağlar, lenfatik akışı destekler ve mikro dolaşımı düzenler. Böylece bölgeler arası baskı azalır ve üst beden ile alt beden arasındaki dengesizlik zamanla dengelenmeye başlar. Diyette yer alan bazı bitkisel bileşenler mikro damarları destekler ve damar tonusunu düzenler. Tuzun kontrollü kullanımı, dolaşımı zorlamamak adına önemlidir.
İnsülin dalgalanmalarının azalması ve karbonhidrat yükünün düşmesi, lipödemli bölgedeki iltihabi süreci yatıştırır; çoğu durumda ilk 7–10 günde ağrı ve ödemde belirgin azalma görülebilir.