Lipödem: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri
Lipödem hakkında belirtiler, tanı ve tedavi yöntemlerini öğrenin. Sağlığınız için önemli bilgiler ve güncel tedavi seçenekleri burada.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Gölbaşı’ndan Lipödem Uyarısı
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, lipödemin, ağrılı ya da kendiliğinden ortaya çıkan morlukların, ciltte deformasyonların ve selülit benzeri görünümlerin önemli belirtileri olabileceğini vurguladı. Ayrıca, hastalığın ilerlemesi halinde kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyerek, hatta yatağa bağımlı hale getirebileceğini belirtti.
Lipödem Nedir ve Kimlerde Görülür?
Gölbaşı, lipödemin, özellikle kadınlarda çok nadir görülen, erkeklerde ise oldukça seyrek rastlanan bir hastalık olduğunu ifade etti. Hormonların dalgalanma gösterdiği ergenlik ve menopoz dönemlerinde hastalığın daha belirgin hale geldiğine dikkat çekti. Bu dönemde hormon seviyelerindeki değişiklikler, lipödemin şiddetini ve yayılımını artırabiliyor.
Belirtiler ve Klinik Bulgular
Hastalığın en belirgin özellikleri arasında, ağrı ve morarmaların yanı sıra, ciltteki deformasyonlar ve selülit benzeri görünümler yer alıyor. Ancak, lipödemde özellikle tutulum bölgeleri belli olup, yağ dokusu o bölgelerde artış gösteriyor ve bu alanlarda ağrı ve hassasiyet oluşuyor. Dokunulduğunda şiddetli ağrıya neden olabiliyor ve kendiliğinden morarmalar ortaya çıkabiliyor.
Tanı ve Erken Teşhisin Önemi
Prof. Gölbaşı, hastanın şikayetleri ve muayenesi sonrası ultrason gibi görüntüleme yöntemleri kullanarak, yağ dokusunun çapını ölçtüklerini ve teşhisi netleştirdiklerini belirtti. Ayrıca, erken tanı ve müdahale ile hastalığın ilerlemesini durdurmanın veya yavaşlatmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Hastalığın İlerlemesi ve Komplikasyonlar
Eğer lipödem tedavi edilmezse, hastanın eklem hareket kabiliyeti kısıtlanabilir ve bu durum yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilir. Hastalık, eklem hareketlerini engelleyerek, hareket kabiliyetini tamamen ortadan kaldırabilir. Ayrıca, lenf damarlarına baskı yapmasıyla lenfödem gelişebilir ve bacaklarda külçe şeklinde şişliklere yol açabilir. Ağrı, kaşıntı ve rahatsızlık gibi şikayetler de artabilir.
Genetik ve Beslenmenin Rolü
Prof. Gölbaşı, lipödemin genetik yatkınlıkla ilişkili olduğunu vurgulayarak, doğru beslenme ve yaşam tarzı ile hastalığın ilerlemesini engellemenin mümkün olduğunu söyledi. Özellikle, glüten içeren buğday ürünleri ve uzun raf ömrüne sahip paketlenmiş gıdalardan uzak durulması ve düzenli spor yapılmasının hastalığın gerilemesine katkı sağlayabileceğine işaret etti.
Modern Tedavi Yöntemleri ve Cihazlar
Günümüzde klinik çalışmalarla etkili olduğu kanıtlanmış modern cihazlar kullanılarak lipödem tedavisi gerçekleştiriliyor. Prof. Gölbaşı, yüksek frekanslı ses dalgalarıyla uygulanan ve lenfödeme neden olan yağ dokusunu parçalayan bu cihazların, yağ kütlesini normal yağ dokusu kıvamına getirerek hastanın yaşam kalitesini artırdığını belirtti. Bu yöntem sayesinde, hastalıkta ciddi gelişmeler önlenebiliyor veya hafifletilebiliyor.
Hastalıkta Kadınlarda Görülme Oranı ve Farkındalık
Prof. Gölbaşı, lipödemin kadınların %30’undan fazlasını etkilediğine dikkat çekti. Ayrıca, varis şikayetiyle gelen hastaların büyük bölümünde bu hastalığın tespiti yapıldığını belirtti. Hastalığın, özellikle ergenlik ve menopoz dönemlerinde pik yaptığına dikkat çekerek, bu dönemlerde farkındalığın artırılması ve düzenli kontrollerin önemli olduğunu söyledi.
Sonuç ve Tavsiyeler
Hastalığın erken teşhisi ve uygun yaşam tarzı değişiklikleri ile lipödemin ilerlemesinin engellenebileceğini belirten Gölbaşı, hastaların, özellikle ergenlik ve menopoz dönemlerinde, düzenli sağlık kontrolleri yaptırması ve bilinçli davranması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, doğru beslenme ve sporun hastalıkla mücadelede önemli rol oynadığını sözlerine ekledi.