Küresel Isınmanın Sağlık Üzerindeki Etkileri ve Acil Önlemler

Küresel Isınmanın Sağlık Üzerindeki Etkileri: Yeni Tehditler ve Önlemler

Küresel ısınmanın yalnızca sıcaklıkları yükseltmekle kalmadığını, aynı zamanda bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını da artırarak insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirten Prof. Dr. Ahmet Özbek, “İklim kriziyle mücadele etmezsek, yeni bir pandemi ile karşı karşıya kalabiliriz. Sıcaklıkların artışı, sıtma, dengue ve batı nil virüsü gibi hastalıkların daha yaygın hale gelmesine neden olabilir. İklim krizi ile birlikte artan ultraviyole ışınları, enfeksiyonları daha ölümcül hale getirebilir” şeklinde uyarılarda bulundu.

Küresel ısınma, günümüzün en acil çevresel sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzmanlar, iklim değişikliğinin bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını artırarak dünya genelinde yeni salgınların ortaya çıkmasına sebep olabileceğini vurgulamaktadır. Altınbaş Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özbek, küresel ısınmanın sağlık üzerindeki etkilerini ve bu konuda alınması gereken önlemleri ele alarak, iklim krizi ile birlikte dünyayı bekleyen tehlikelerin artabileceğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Özbek, “Küresel ısınma, yalnızca sıcaklık artışıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını ciddi şekilde artırmaktadır” diyerek iklim değişikliğinin merkezindeki tehlikelere işaret etti.

Artan Karbon Salınımı ve Doğal Dengenin Bozulması

Dünyadaki ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın, yaşamı sürdüren enerji dengesini bozduğunu ifade eden Prof. Dr. Özbek, atmosfere salınan karbondioksit, metan ve florlu gazların küresel ısınmayı hızlandırdığını belirtti. Bu durum, doğal dengenin bozulmasına yol açmakta ve etkileri tüm dünya genelinde hissedilmektedir. Prof. Dr. Özbek, “Atmosfer insan eliyle ve insafsızca kirletiliyor. İnsan etkisiyle salınan sera gazlarının miktarları, doğal afetlerin salınım miktarlarının yanında ‘devede kulak’ gibi kalmaktadır. 2022 yılında insan eliyle atmosfere salınan karbondioksit miktarı 37 milyar ton olup, metan ve florlu gazlar da eklendiğinde bu rakam 46.2 milyar tona çıkmaktadır. Bu, doğanın kendi döngüsü içinde başa çıkamayacağı bir hızdır” dedi.

Bulaşıcı Hastalıkların Yayılımındaki Artış

Prof. Dr. Özbek, küresel ısınmanın bulaşıcı hastalıkların yayılımını hızlandırdığını vurgulayarak, “Bulaşıcı hastalıklar, bir kişiden çevresine hızla geçebilen hastalıklardır. Küresel ısınmanın etkisiyle, bu tür hastalıkların oranlarının çok daha yüksek seviyelere ulaşması muhtemeldir. Özellikle deniz seviyelerinin yükselmesi ve artan yüzey sıcaklıkları, Vibrio cinsi bakterilerin yayılmasını kolaylaştırarak kolera gibi hastalıkların daha yaygın hale gelmesine yol açabilir” şeklinde belirtti.

Prof. Dr. Özbek, “Küresel ısınma, grip salgınlarının yayılma hızını da artırabilir. H5N1 ve H7N9 kuş gribi virüsleri, sıcak ve nemli hava koşullarını tercih eder. Bu koşullar altında grip salgınlarının epidemi düzeylerine ulaşması olasıdır. Ayrıca, artan sıcaklıklar vektörlerin, yani hastalık taşıyıcı canlıların yaşam döngüsünü hızlandırır. Batı Nil Virüsü, Sarı Humma, Dengue Ateşi ve Zika Virüsü gibi hastalıklar, sivrisinekler aracılığıyla daha geniş alanlara yayılabilir. Sıtma ve Leishmaniasis gibi hastalıklar da vektörler aracılığıyla daha yaygın hale gelecektir” dedi.

Ultraviyole Işınlarının Etkileri

Artan ultraviyole ışınlarının, bağışıklık sisteminin ilk savunma hattı olan cildin direncini zayıflattığını ifade eden Prof. Dr. Özbek, bunun mikroorganizmaların vücuda girişini kolaylaştırabileceğini belirtti. “Bağışıklık sistemimizin bu yeni koşullara uyum sağlaması zor olacaktır. Bu durum, tüberküloz gibi enfeksiyon hastalıklarının daha ölümcül hale gelmesine yol açabilir. Tüberküloz, enfeksiyona bağlı ölümlerde hâlâ birinci sırada yer almakta ve küresel ısınmanın etkisiyle daha da tehlikeli hale gelebilir” diye ekledi.

Acil Önlemler Alınmalı

Son olarak, iklim krizinin yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit eden bir kriz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Özbek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Ekosistemle bir denge içerisinde varlığını sürdürmeye alışmış bedenimiz, bu dengenin bozulmasıyla birlikte yeniden bir ayarlama yapacaktır. Ancak bu süreç, insanoğlu için çok daha zorlayıcı olacaktır. Bu felaketi önlemek ve etkilerini hafifletmek için bireysel ve toplumsal düzeyde acil önlemler alınması gerekmektedir.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi