Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nden 23 eserin Türkiye’ye iadesi sağlandı
Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü, 23 eserin Türkiye’ye iadesini sağlayarak kültürel miraslarımızı koruma ve tanıtma yolunda önemli adımlar attı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Arkeolog Zeynep Boz, 2025 yılı itibarıyla bugüne kadar toplamda 23 eserin Türkiye’ye iadesini başarıyla gerçekleştirdiklerini büyük bir gururla paylaştı. Bu çalışmalar, ülkemizin kültürel mirasının korunması ve yabancı ülkelerden gelen eserlerin legal ve güvenli yollarla ülkemize kazandırılması adına önemli bir adım teşkil ediyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla gerçekleşen ve Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açılan “Bir Vizyonun Doğuşu: Geleceğe Miras Projesi – Arkeolojinin Altın Çağı” sergisi, Türkiye’nin zengin arkeolojik mirasının geniş kitlelere ulaştırılması adına büyük bir organizasyon olarak öne çıkıyor.
Bu özel sergide toplamda 570 eser sergileniyor ve bunlardan 485’i ilk kez ziyaretçilerle buluşma fırsatı yakaladı. Sergi, sadece kısa bir süreliğine, yani 6 ay boyunca ziyarete açık olacak ve ziyaretçilere eşsiz bir kültürel deneyim sunuyor. Özellikle ABD’den iadesi sağlanan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’a ait bronz heykeli, Neolitik Çağ’ın en önemli keşfi olarak kabul edilen Karahantepe buluntuları, Gordion T26 Tümülüsü’nün bronz kapları, ilk kez sergilenecek Orhan Gazi sikke koleksiyonu ve Adrasan Batığı’ndan çıkarılan su altı eserleri gibi değerli ve özel yapıtlar bu sergide yer alıyor.
İade Edilen Eserlerin Önemi ve Hikayeleri
Arkeolog Zeynep Boz, özellikle ABD’den iadesi sağlanan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’a ait eser hakkında şu bilgileri verdi: “Bu eser, kaçakçılık açısından serginin göz bebeği. Çünkü Türk halkıyla ilk kez yurt dışında iadesi gerçekleştirilen bu değerli heykel, ziyaretçilerle buluşuyor. Aynı zamanda, yine aynı yerden çalınmış ve önceden iadesini sağladığımız diğer imparator başları ve imparatoriçe büstleriyle birlikte sergileniyor. Bu eserler, yaklaşık 6 ay boyunca burada ziyaretçilerle buluşmaya devam edecek. Sonrasında ise farklı müzelerimizde, diğer sergi konseptleri çerçevesinde vatandaşlarımızla buluşmayı sürdürecek.”
Boz, ayrıca 2025 yılı itibarıyla toplamda 23 eserin Türkiye’ye kazandırıldığını ve bunların büyük çoğunluğunun heykel koleksiyonlarından oluştuğunu belirtti. Özellikle, 1960’lı yıllarda Bubon Antik Kenti’nden yağmalanmış ve kaçak kazılar sonucu yurt dışına çıkarılan Marcus Aurelius heykeli gibi eserlerin, yapılan titiz çalışmalar ve elde edilen güçlü deliller sayesinde ülkemize kazandırıldığını vurguladı. Bu süreçlerin hız kesmeden devam edeceğine inandıklarını dile getirdi.
Geleceğe Miras Projesi ve Kazı Çalışmaları
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Arkeolog Bülent Gönültaş, projenin önemine değinerek, şu an 251 kazı alanında kazı ve araştırma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Gönültaş, önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde bu sayının 800’lere ulaşmasını beklediklerini ifade etti. “Geleceğe Miras Projesi kapsamında yürütülen 90 kazının sonuçlarını gözlemleyebildiğimiz eserlerimiz mevcut. Bu eserler, çok çeşitli dönemlere ait ve farklı niteliklere sahip. Bronz eserler, seramikler, mermer heykeller ve su altı buluntuları gibi geniş bir yelpazede eserler yer alıyor. Bu sergiyi ziyaret edenlerin, farklı dönemlere ait ve çeşitli biçimlerdeki bu eserleri büyük bir beğeniyle inceleyeceklerine inanıyorum.”
Gönültaş, yurt dışında bulunan eserlerin iadesi ve kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerinin aralıksız devam ettiğine dikkat çekerek, “Kolluk kuvvetlerimizle birlikte, yurt dışına kaçırılmadan yakaladığımız çok sayıda eserimiz var. Bu eserlerin küçük bir seçkisini de bu sergide ziyaretçilerimizle buluşturuyoruz. Hedefimiz, ülkemizin kültürel mirasını korumak ve sahip çıkmak. Bu sergi, ülkemize katma değer sağlayan ve bilinçlendirme açısından önemli bir adım olan bu projede en güzel sonuçlardan biri olmuştur.”