DOLAR 32,4960
EURO 34,9488
ALTIN 2.429,76
BIST 9.795,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

Kolajen Kaç Yaşında Kullanılmalıdır?

07.08.2020
A+
A-

Kolajen eksikliğinin yansımaları en çok cildimizde görülür. Cildimiz zaman içinde sıkılığını kaybederek sarkmaya başlar, matlaşır ve kırışıklar kaçınılmaz hale gelir.

KOLAJENİN VÜCUTTAKİ ETKİLERİ

Kolajen; deri, kas, kemik tendon ile bağlar başta olmak üzere, diş ve gözler de dahil hemen her organın en önemli yapı taşı olan bir protein çeşididir. İnsan vücudunda en çok bulunan protein olan kolajenin temel görevi; vücudun kemik, kıkırdak ve kas dokularına yapısal destek vermektir. Aynı zamanda cilt başta olmak üzere tüm doku ile organların canlı, güçlü ve esnek kalmalarını sağlamak, dokusal bütünlük oluşturmak gibi önemli işlevleri bulunur.

Kolajeni vücudumuz yaşadığımız süre boyunca kendi üretir. Ancak 25’li yaşlardan itibaren vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlamaya başlar. 35’li yaşlardan sonra yavaşlama hızını artırıyor, bunun sonucunda olumsuz etkiler kendini daha fazla belli ediyor. Aynı zamanda sigara, hava kirliliği, güneş ışınları ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da vücudun kolajen üretme kabiliyetini olumsuz etkilemektedir. Kolajen eksikliğinin yansımaları en çok cildimizde görülür. Cildimiz sıkılığını kaybederek sarkmaya başlar, matlaşıyor ve kırışıklar kaçınılmaz hale gelir.

Ayrıca eklem kıkırdaklarından tendonlara, dişlerden tırnaklara kadar pek çok organ ve dokularda hasarlar meydana gelebilir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş kolajen üretimini artırmak için öncelikle sigara ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiğine vurgu yaparak ‘Ayrıca beslenme listemize kolajenden zengin ve kolajen üretimini artıran bazı besin öğelerini ekleyerek bu proteinin hızlı ve kolay bir şekilde artmasına yardımcı olabiliriz’ dedi.

KEMİK SUYU

Kemik suyu içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağıdır. Beslenme rutininize zaman zaman kemik suyu eklemeniz, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için idealdir. Fakat rutinde kemik suyu tüketimi kan kolesterol düzeylerini arttırabileceği için kalp-damar hastalığı veya kolesterol yüksekliğiyle ilişkili herhangi bir hastalığınız varsa kemik suyu tüketiminden uzak durmanız gerekir.

YUMURTA BEYAZI

Yumurtanın beyazı, glisin ve prolin de dahil olmak üzere kolajeni oluşturan diğer amino asitleri de içerdiği için en iyi kolajen kaynaklarından biri olarak belirtilir. Ancak sadece yumurta beyazı yerine tüm yumurtayı tüketmek kolajen desteğinin yanı sıra sağlıklı yağ ve yüksek kalitede protein desteği sağlayacaktır.

JELATİN

Jelatin, kolajenden türetilmiş bir protein türüdür. Bu yüzden kolajen üretimini arttıran besinlerden biri olarak kabul edilmektedir. Jelatini pişirme sırasında kullanılabilir ve yemeğinizin besin değerini arttırmak için çorba, güveç veya et suyuna karıştırabilirsiniz.

KOYU YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER

Kolajen üretiminde bir diğer önemli faktör de kolajenle birlikte C vitamini tüketiminin yeterli olmasıdır. Dolayısıyla ıspanak, semizotu, tere, roka ve maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler beslenme listenizde düzenli olarak olması gereken besinlerdir.

TURUNÇGİLLER

Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekler. Çünkü kolajen sentezlenirken tıpkı diğer birçok protein gibi yardımcı besin ögelerine ihtiyaç duyuyor ve C vitamini de kolajen üretiminde başrolü üstlenen bir besin olarak yer almaktadır.

KIRMIZI VE MOR MEYVELER

Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler C vitamini deposu olup kolajen üretimini destekler. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş ‘Özellikle çilek içerdiği bir antioksidan çeşidi olan ellajik asit sayesinde kolajenin yıkımına karşı da koruyucu etki gösteriyor’ şeklinde konuştu.

SARIMSAK

C vitamini dışında kolajen üretimini destekleyen besin ögelerinden biri de sülfürdür. Sarımsak içerdiği bol miktarda sülfür sayesinde kolajen üretimini destekleyen besinler arasında yer alır. Yapılan son çalışmalar, sülfürden fakir bir diyetle beslenen hayvanların daha az kolajen ürettiğini göstermiştir.

İLİşKİLİ HABERLER Protein Eksikliğine Karşı Hangi Önlemler Alınmalı?

Protein Eksikliğine Karşı Hangi Önlemler Alınmalı?

İncirin Besin Değerleri ve Vücuda Yararları Nelerdir?

İncirin Besin Değerleri ve Vücuda Yararları Nelerdir?

Kolojen Eksikliği Eklem Ağrılarına Neden Oluyor

Kolojen Eksikliği Eklem Ağrılarına Neden Oluyor

Cildi Güzelleştiren Meyveler Nelerdir?

Cildi Güzelleştiren Meyveler Nelerdir?

İLİşKİLİ GALERİLER Et Yerine Tüketilebilecek Protein Kaynakları

Et Yerine Tüketilebilecek Protein Kaynakları

Yoğurtun Vücuda Olan Etkisi Şaşırtıyor!

Yoğurtun Vücuda Olan Etkisi Şaşırtıyor!

Sağlıklı Bir Yaşam İçin Geç Değil!

Sağlıklı Bir Yaşam İçin Geç Değil!

Vücuttaki Toksinleri Atıyor!

Vücuttaki Toksinleri Atıyor!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.