Kıyamet Adam: TRT 12 Punto 2025’ten Kısa Film Ödülü Alan Proje
Kıyamet Adam, TRT 12 Punto 2025’ten kısa film ödülü kazanan etkileyici proje. Detaylar ve ödül hikayesi burada.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Merve Arslan’ın üstlendiği, yapımcılığını ise Ahmet Faruk Arslan’ın yürüttüğü “Kıyamet Adam” adlı kısa metraj film projesi, prestijli TRT 12 Punto 2025 yarışmasında En İyi Kısa Film Yapım Ödülüne layık görüldü. Bu büyük başarı, genç ve yetenekli yönetmen Arslan ve ekibi için sadece bir başlangıç olduğunu gösteriyor.
Merve Arslan, ödülü kazanırken yaptığı açıklamada, “Senaryo yazarken temel motivasyonum, sınırlı imkanlarla bile etkili ve anlamlı bir proje ortaya koyma arzusuydu. Bu süreçte hem diyalogların derinliğini keşfetmeye hem de kendi sınırlarımı zorlamaya çalıştım. Hikayem, iki karakter ve İstanbul’un terk edilmekte olan mekanlarıyla sınırlı olup, bu kısıtlamalar bizim için hem zorluk hem de büyük bir yaratıcılık alanı oluşturdu.” dedi.
Senaryo ve Hikaye Üzerine
Senaryoyu yazarken, deneysel ve anlaşılması güç bir anlatım biçimi tercih eden Arslan, bu nedenle proje aşamasında büyük bir destek beklemediğini belirtti. Ancak, TRT 12 Punto gibi saygın bir platformdan aldığı destek ve ödül, projenin ilerleyen aşamaları için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. “İstanbul’un çeşitli ve gizemli yönlerini gösterebilmeyi hedefliyorum” diyen Arslan, filmin ana temasını şu sözlerle özetledi:
- Gerçeklik algıları farklı olan iki gencin, ruhsal anlamda birbirlerine yaklaşma serüveni
- İstanbul’un metruk ve doğa ile iç içe geçmiş mekanlarında gelişen diyaloglar
- İki varlığın ortak yolculuğu ve bağlarının derinliği
Filmin atmosferi, İstanbul’un göz ardı edilen, terkedilmiş ve doğanın yeniden hakimiyet kurduğu mekânlarında yoğunlaşmaktadır. Arslan, “Bu hikayede kelimeler değil, iki varlığın ruhlarındaki bağ ve ortak yolculuk ön plandadır” diyerek, anlatımın özünü vurguladı.
İlham Kaynakları ve Sinematik Etkiler
Arslan, filmde izleyicilere farklı dinlerin öğretilerinden, Alman romantizmine kadar geniş bir yelpazede referanslar sunduğunu belirtti. Ayrıca, Rus sinemasında Alexander Sokurov, Konstantin Lopushansky ve Andrei Tarkovsky; Japon sinemasında ise Masaki Kobayashi ve Akira Kurosawa gibi ustalardan ilham aldığını dile getirdi. Bu tarz ve etkiler, onun film diline yeni bir boyut kazandırmaya yardımcı oluyor.
Türk sinemasında ise alışılmış anlatım biçimlerinin dışına çıkmayı hedefleyen Arslan, özgün ve farklı bir görsel dil geliştirmeyi amaçlıyor. İstanbul’un pek az bilinen, gizli ve özgün yönlerini hem yurt içi hem de yurt dışı izleyicilere sunmayı planlıyor. Mekan seçiminde özellikle Fatih’in dar sokakları, İstanbul surları ve Kağıthane çevresi öne çıkıyor ve önümüzdeki yıl bahar aylarında çekimlere başlanması planlanıyor.
Gelecek Hedefleri ve Yeni Proje
Gelecek projeleri arasında, yürüme yetisini kaybetmiş bir adamın, eşiyle birlikte yaşadığı derin ve anlamlı hikayeye odaklanan, merhametin ne olduğunu sorgulayan yeni bir film yer alıyor. Bu proje ile Arslan, insan ruhunun ve ilişkilerin derinliklerini anlamaya ve anlatmaya devam etmeyi amaçlıyor.
İşte Merve Arslan Hakkında
Almanya’da 1999 yılında doğan Arslan, İstanbul Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı ile Psikoloji bölümlerini başarıyla tamamladı. Görsel sanatlar ve sinema alanında çeşitli eğitimler alan genç yönetmen, Uludağ Kısa Film Yarışması’nda “Triameron” adlı kısa filmiyle birincilik ödülü kazandı. Ayrıca, çeşitli projelerde sanat yönetmeni ve yapım tasarımcısı olarak görev aldı.
Yaratıcı ve özgün sinema diliyle, hem yurtiçi hem de yurtdışında dikkatleri üzerine çeken Arslan, kariyerini yeni projeler ve uluslararası platformlarda sürdürmeyi hedefliyor.