‘Kimsesiz’ fotoğraflara nakışlı dokunuşlar
Kimsesiz karelere nakış gibi dokunuşlar: duyguyu ve insanlığın sıcaklığını fotoğraflara taşıyan anlamlı bir deneyim.
İstanbul’da yaşayan Damla Sandal, üniversite yıllarında şehrin sokaklarını keşfederken sahaflarda bulduğu eski fotoğrafların hikayelerine merak sardı. Fotoğrafların üzerindeki notları, günlüklerde gizli ipuçlarını takip ederek, karelerdeki kişilerin yakınlarına ulaşmaya başladı. Bu süreçte dinlediği yaşam öykülerini günümüze taşımak için “Hafızayı İşlemek” adlı sosyal girişimi kurdu. Proje kapsamında düzenlenen atölyelerde, katılımcılar sahaflardan veya aile arşivlerinden getirdikleri siyah-beyaz fotoğraflar üzerine iğne iplikle nakış işleyerek kişisel ve toplumsal hafızaya dokunuyor.
KATILIMCILAR, KENDİ AİLE HAFIZALARINI AÇTI Damla Sandal, fotoğrafların ardındaki hikayeleri araştırırken “Neden bu fotoğraflar sokakta satılıyor? Neden ailelerin raflarında değil?” diye sormuş. Topladığı fotoğraflar zamanla büyük bir arşive dönüşmüş ve “Fotoğraflara nakış yaparak bu anıları yaşatabilir miyim?” fikri doğmuş. İlk atölye üç yıl önce başlamış ve zamanla katılımcıların kendi aile hafızalarını açtığı, hikayelerini paylaştığı sıcak bir buluşmaya dönüşmüş.
UNUTULMUŞ HAYATLAR, YENİDEN CANLANIYOR Nakışla fotoğraflara müdahale etmek, Sandal için sadece görsel bir ifade değil; kadın olarak ifade etmekte zorlandığı duyguları sembolize etmenin bir yolunu sunuyor. Atölyelerde katılımcılar, kendi ailelerinin yaşanmışlıklarını aktarırken bazen hüzünlü, bazen umutlu anılar ortaya çıkıyor. “Annem çok zor günler geçirdi, onu onurlandırmak istiyorum” diyenler, fotoğraflara renk ve anlam katıyor. Böylece unutulmuş hayatlar, yeniden canlanıyor ve geçmişe yeni bir anlam yükleniyor.
TARİHE GEÇMEMİŞ İNSANLARIN HİKAYELERİ DE ÖNEMLİ “Hafızayı İşlemek”, resmi tarih anlatısının dışındaki sıradan insanların yaşamlarına ışık tutmayı, görünmeyeni görünür kılmayı hedefliyor. Sandal, “Tarihe geçmemiş insanların hikayeleri de önemli. Bizim de zorluklarımız, hayallerimiz var. Bu projeyle farklı bir tarih anlatısı inşa ediyoruz” diyor.
ESKİ FOTOĞRAFLARDAKİ KÜÇÜK DETAYLAR Katılımcılar, yıllardır evlerinde duran eski fotoğraflardaki küçük detayları fark ederek anılarını tazeliyor, geçmişle bugünü buluşturuyor. Sandal, “Bir fotoğrafta daha önce fark edilmemiş küçük bir ada ya da detay olabilir. Üzerinde durmak, düşünmek çok kıymetli. Bu anıları sadece nostaljik değil, dönüştürücü bir deneyim olarak ele alıyoruz” diyor. Bu süreç, geçmişi hatırlamanın ötesinde, bugünü anlamlandırma ve dönüştürme fırsatı sunuyor. Katılımcılar, aile büyüklerinin ya da tanımadıkları kişilerin yaşam öykülerine dokunurken, kendi hayatlarına dair yeni farkındalıklar kazanıyor. Sandal, “Bir araya gelerek anıları paylaşmak, birbirimizi anlamak ve yeni hikayeler yaratmak için bir alan açıyoruz. Dijital çağda kaybolan yüz yüze buluşma ve dokunma hissini yeniden canlandırıyoruz” diye sözlerini tamamlıyor.
Kaynak: Ensonhaber