Kıbrıs Meselesinde Cenevre Toplantısı ve İki Devletli Çözüm Perspektifi
Kıbrıs meselesinin çözümünde Cenevre toplantısının önemi ve iki devletli çözüm perspektifi üzerine derinlemesine bir analiz. Bu yazıda, Kıbrıs’ın geleceği için atılacak adımlar ve uluslararası dinamikler ele alınıyor.
Kıbrıs Meselesinde Önemli Gelişmeler
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından elde edilen bilgilere göre, Kıbrıs meselesinde önümüzdeki döneme dair yapılacak olan toplantı, kesinlikle “geçmiş müzakere süreçlerinin devamı” ya da “yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı” olarak değerlendirilemez. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in himayesinde gerçekleştirilecek bu toplantıda, taraflar KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığında Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty tarafından temsil edilecektir.
Cenevre’de Gayriresmi Kıbrıs Toplantısı
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in öncülüğünde yarın ve 18 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek toplantıya Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının yanı sıra, garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin temsilcileri de katılacaktır. Türk tarafı, toplantıda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile birlikte diğer yetkililer tarafından temsil edilecektir.
Toplantıya, GKRY lideri Nikos Hristodulidis, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı’nda Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty katılacaktır. Görüşmeler, yarın Türkiye Saati ile 21.00’de Guterres’in heyet başkanları için vereceği akşam yemeği ile başlayacaktır. Heyet başkanlarına birer kişinin eşlik edeceği bu yemek öncesinde, BM Genel Sekreteri, heyet başkanları ile ayrı ayrı fotoğraf çektirecektir.
Guterres, toplantının ikinci gününde sabah saatlerinde heyetlerle ayrı ayrı görüşmeler yapacaktır. Bu ikili toplantılarda heyet başkanlarına 5 kişi eşlik edecektir. Ardından, Türkiye Saati ile 13.30’da BM Cenevre Ofisi’nde tüm tarafların katılımıyla Kıbrıs konulu genişletilmiş formatta bir toplantı gerçekleştirilecektir. Toplantı, Guterres’in açılış konuşmasıyla başlayacak ve daha sonra heyet başkanları söz alacaktır. Toplantı öncesinde “aile fotoğrafı” çekilecektir. Kıbrıs meselesinde ilerleyen bir yol haritası belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilecek bu toplantının, Türkiye Saati ile 16.30’da sona ermesi beklenmektedir. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Tatar, BM Cenevre Ofisi’nde bir basın toplantısı düzenleyecektir. Ancak, BM Genel Sekreteri’nin görüşmeler sonrasında basın toplantısı yapması öngörülmemektedir.
Taraflar Arasında Ortak Zemin Yok
Kıbrıs’taki taraflar arasında ortak bir zemin bulunmaması, Kıbrıs görüşmelerinde resmi müzakere sürecine geçilmesinin önünde bir engel teşkil etmektedir. Türk tarafı, özellikle Ekim 2020’de KKTC’de Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesiyle birlikte “egemen eşitliğe ve Kıbrıs’ta iki devletin iş birliğine dayalı çözüm” tezini savunmaktadır. Bu çerçevede, Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün önünü açacak resmi müzakerelerin başlaması için, öncelikle Kıbrıs Türklerinin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün uluslararası toplum tarafından kabul edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu tez, gerek Tatar gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer Türk yetkililer tarafından başta BM olmak üzere uluslararası muhataplara sürekli olarak iletilmektedir.
Kıbrıs Rum kesimi yetkilileri ise, daha önce uzun yıllar müzakere edilen, iki toplumlu, iki kesimli ve iki kurucu devletli federasyon modelini desteklemekte ısrarcı olduklarını belirtmektedir. Daha önce Türk tarafının iyi niyetli ve pozitif yaklaşımına rağmen, müzakere masasında bu çözüm modelini defalarca reddeden Rum kesiminin bu tutumu eleştirilmiştir. Ayrıca, toplantıda Ada’da günlük kolaylaştırıcı iş birliklerinin de görüşülmesi öngörülmektedir.
Kıbrıslı Rumlar, KKTC’nin Önerisini Reddetmişti
Son olarak 27-29 Nisan 2021 tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs görüşmelerinde, Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin davet mektubunda yer alan çözüme ilişkin “yaratıcı fikirlerle gelme” çağrısını dikkate alarak, Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm için Guterres’e 6 maddeden oluşan bir öneri sunmuştu. Önerinin ilk maddesi, Kıbrıslı Türkler ve Rumların eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin güvence altına alındığı bir kararın BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilmesi için Genel Sekreter’e inisiyatif alma çağrısını içermektedir. Ancak, konferansa hazırlıksız gelen Rum tarafı, Türk tarafının bu yeni önerisini reddetmiş ve müzakerelerin 2017 yılında başarısızlıkla sonuçlanan Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi yönünde bir çağrıda bulunmuştur. Bu durum üzerine, müzakereler ortak bir zemin bulunamadığı için yeniden sonuçsuz kapanmıştır.
KKTC, Türkiye’nin Desteğiyle “İki Devletli Çözüm” Perspektifini Yeniden Masaya Koyacak
Cumhurbaşkanı Tatar, Lefkoşa’da 14 Mart’ta düzenlediği basın toplantısında, Cenevre’deki görüşmelere Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile birlikte katılacağını ifade ederek, Kıbrıs Türk halkının masada yalnız olmadığını ve “ana vatan Türkiye ile yer alacağını” duyurmuştur. Tatar, federal siyasetten vazgeçtikten sonra yeni siyasette eşit statünün teyit edilmesi ile müzakere sürecinin başlayabileceğini belirtmiştir.
Kıbrıs’ta iki devletin iş birliği konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Tatar, enerji ve su konuları başta olmak üzere, sınır kapıları ile ilgili iş birliğine de hazır olduklarını dile getirmiştir. Çözüm bulunamayan sorunları yeniden tartışmak yerine, Kıbrıs Türk halkına haklarının verilmesi, doğrudan uçuş ve doğrudan ticaret imkanlarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Tatar, iki taraf arasında kazan-kazan formülü ile görüşmelerin yapılabileceğini ifade etmiştir. Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü duruşunu Cenevre’de ortaya koyacaklarını ve toplantıda Ada’da iki devletin iş birliğiyle bir gelecek arayacaklarını belirtmiştir. Her zaman diyalogdan yana olduklarını ifade eden Tatar, “Halkımızı izolasyon altında yaşamaya mahkum etmenin hiçbir gerekçesi olamaz. 60 yılı aşkın süredir Kıbrıs Türk halkı, hiç suçu olmamasına rağmen temel insan haklarından mahrum edilmektedir. Buna bir son verme zamanı gelmiştir. Cenevre toplantısında Ada’nın geleceğini konuşmaya gidiyoruz.” demiştir. Tatar, Kıbrıs’ta artık iki devletin kökleştiğini, bu nedenle yeni maceralara kendilerini sürükleme hakkının kimseye verilmediğini de vurgulamıştır.