DOLAR 33,8784
EURO 37,6032
ALTIN 2.784,78
BIST 9.521,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 30°C
Az Bulutlu
İstanbul
30°C
Az Bulutlu
Cum 29°C
Cts 27°C
Paz 25°C
Pts 25°C

Ketojenik Diyet Hakkında Uyarılar ve Sağlık Riskleri

Ketojenik diyetin sağlığınıza etkilerini keşfedin. Bu yazıda, ketojenik diyetin potansiyel riskleri, uyarılar ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgilendirici bilgiler bulacaksınız.

04.09.2024
A+
A-

Uzmanından ‘Ketojenik Diyet’ Uyarısı: “Kısa Süreli Uygulanmalı”

Diyetisyen Büşra Nur Enez Baş, ketojenik diyetin kalp, böbrek ve kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekti. Enez Baş, “Bu diyet kısa süreli olarak, hekim kontrolünde uygulanabilse de uzun vadede sürdürülebilir bir diyet programı değildir” şeklinde uyarıda bulundu.

Kayseri Acıbadem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Büşra Nur Enez Baş, günümüzde popülerliği artan ketojenik diyetin yüksek yağ ve düşük karbonhidrat prensibiyle uygulandığını belirtti. Ketojenik diyetin 1911 yılında Parisli bir doktor çift tarafından epilepsi nöbetlerinin kontrolü amacıyla kullanıldığını aktaran Enez Baş, daha sonra Mayo Klinik tarafından bu diyetin epilepsi atakları üzerindeki etkisinin araştırılması ile tıp dünyasında dikkat çektiğini vurguladı.

Ketojenik diyetin, büyüme ve gelişme için yeterli proteini, minimum düzeyde karbonhidratı ve enerjinin büyük bir kısmını yağdan sağladığını ifade eden Enez Baş, “Ketojenik diyete genellikle açlık döneminden sonra başlanır. Karbonhidrat içeren sıvılar ve besinler tüketilmez, kan şekeri düzenli olarak izlenir. Kanda keton cisimciklerinin oluşabilmesi için günlük karbonhidrat alımı 50 gramı geçmemelidir. Bu diyetin başlatılması ve sürdürülmesi oldukça zor olduğu için karbonhidratların kademeli olarak kısıtlanması, diyetin sürdürülebilirliğini artırır” dedi.

Yan Etkiler ve Sağlık Riskleri

Yan Etkiler ve Sağlık Riskleri

Enez Baş, ketojenik diyetin bazı yan etkileri olabileceğine dikkat çekerek, “Bu diyet kontrollü uygulanmadığında, ağız kokusu, aşırı susama, sıvı kaybı, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ve baş ağrısı gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Ayrıca, yüksek protein ve yağ içeren bir diyet programı kalp, böbrek ve kemik sağlığı açısından riskler taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Diyetisyen Enez Baş, ketojenik diyet sırasında süt ürünleri, buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç gibi tahıl ürünleri, meyve ve meyve suları, havuç, patates gibi kök sebzeler ile baklagillerin (fasulye, nohut, mercimek) kısıtlanmasının, kalsiyum, vitamin ve mineral eksikliklerine yol açabileceğini ifade etti. Ayrıca, bu diyetin bağırsak mikrobiyotasının hem çeşitliliğini hem de sayısını azalttığını belirtti.

Bununla birlikte, Enez Baş, fermente gıdaların bağırsak mikrobiyota çeşitliliği ve sağlığını iyileştirdiği için keton kontrolü yapılmak suretiyle bu gıdaların diyete eklenmesinin sindirimi kolaylaştıracağını sözlerine ekledi.

Kilo Verme Mekanizması

Ketojenik diyetin kilo verme mantığını açıklayan Diyetisyen Enez Baş, “İlk olarak, proteinlerin daha yüksek tokluk etkisi nedeniyle iştah azalması, iştah hormonları üzerindeki etkisi ve keton cisimlerinin iştah baskılayıcı etkisi ortaya çıkıyor. İkincisi, yağ üretiminde azalma ve keton cisimciklerinin oluşumu için yağ yakımında artış gözlemleniyor. Üçüncüsü, proteinlerin termik etkisi sayesinde açlık kontrolü sağlanabiliyor ve yağ metabolizmasını iyileştirerek kilo kaybı sağlanabiliyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Diyetisyen Enez Baş, karbonhidrat bakımından zengin gıdaları taklit eden ürünlerin, ketojenik diyet süreçlerinde diyete uyumu artırabileceğini dile getirdi ve ketojenik diyet sonrası vücut fonksiyonları için normal beslenmeye aşamalı bir geçişin önerildiğini belirtti.

Diyet Süresi ve Öneriler

Diyetisyen Enez Baş, ketojenik diyetin kısa süreli uygulanmasını tavsiye ederek, “Bu tür bir diyet, bir tedavi sürecinin parçası olduğunda hekim kontrolünde kısa süreli olarak uygulanabilir; ancak uzun süreli ve sürdürülebilir bir diyet programı değildir. Uzun vadede etkileri tam olarak bilinmediği için 3 hafta ile birkaç ay arasında uygulanması daha güvenlidir. Ayrıca, bağırsak mikrobiyotasındaki bakteri zenginliği ve çeşitliliği ketojenik diyetten etkilenmektedir. Bu nedenle, daha esnek ve daha az kısıtlayıcı olan Modifiye Atkins Diyeti ve Düşük Glisemik İndeks Diyeti, hem obez bireyler hem de sporcular için kilo kaybında daha fazla tercih edilmektedir” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.