DOLAR 32,3029
EURO 34,9792
ALTIN 2.443,61
BIST 10.173,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Çar 19°C
Per 22°C
Cum 22°C
Cts 22°C

Kaygı bozukluğuna karşı beş öneri!

22.06.2021
A+
A-

Sözcü Gazetesi’nden Nazan Doğaner Halıcı’nın haberine göre bir yılı aşkın süredir belirli kurallarla yaşamaya zorlanmak ve buna bağlı olarak değişen alışkanlıklar için yıpratıcı ve yorucu oldu. Bu durum da pek çok kişide kaygı bozukluğuna (anksiyete) yol açtı.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Hızlan, pandemide kaygı bozukluğuyla başa çıkmanın 5 etkili formülünü verdi:

Virüse direnmeyin, kabullenin:  İnsanın kontrol edemediği şeyleri hayatın bir parçası olarak kabul etmesi gerekir. Coronavirüsle yaşamak zorunda olduğumuzu kabullenip, tedbirlere devam edeceğiz. Böylelikle tehlikeyle birlikte kaygı da azalır.

Özel ihtiyaçlarınızı da karşılayın: Psikolojinizi korumak için en basit insani ihtiyaçlarınızı mümkün olduğunca karşılayın. Kendinize ait ihtiyaçlarınızın olduğunu da unutmayın. Kimi resim yapmayı, kimi dans etmeyi sever. Her şey, “Bana ne iyi geliyor?” sorusunun cevabında gizli. Hayatımızda, sadece kendimizi düşündüğümüz, kendi ihtiyaçlarımıza odaklandığımız zamanlar mutlaka olmalıdır. Bunu bencillik olarak düşünmeyin.

Sağlıklı yaşamanın yollarını arayın: “Ben böyle yaşamak zorundayım” diyorsanız, işiniz çok zor. Anksiyete (kaygı) bozukluğundan korunmak istiyorsanız sağlığınız için gerekli birtakım duygusal ihtiyaçlarınıza da hayatınızda yer açmalısınız. Bunlara yer açmak yerine duygularını değiştirmek nedense insanlara daha kolay geliyor. Yani “Canım çıkana kadar çalışayım da olayı kafamda çözeyim, belki olur” diye düşünmeyin. Cevabı net… Olmaz!

Günlük rutinlerinizi düzenleyin: Kendinize ne kadar nefes alabileceğiniz alan açabiliyorsanız o kadar sağlıklı olursunuz. Örneğin, her gün kendinizi dinlendiremezseniz bile 2-3 günlük yorgunluklarınızı dinlendirebileceğiniz bir hayat düzeni sizi belirli bir oranda anksiyete bozukluğundan koruyacaktır.

Başa çıkamadığınızda uzmana başvurun: Eğer kaygı mekanizmanız kendi kendini tetikleyecek biçimde bozulduysa ve bunun bozulmasına sebep olan gerçek hayattaki şartlar devam ediyorsa, kendi kendine düzelmesini beklememelisiniz. Profesyonel destek için mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmalısınız.

Antidepresanlar sakinleştirici değildir

Anksiyete bozukluğu tedavisinde genellikle antidepresanlardan faydalanılır. Aslında bu ilaçlar rahatlatıcı, sakinleştirici ya da uyuşturma görevi gören ilaçlar değildir. Antidepresanlar bir çeşit anksiyete regülatörüdür, ayar yaparlar. Bu ilaçları bir çeşit tansiyon, şeker ilacı gibi koruyucu ve düzenleyici tedaviler olarak görmemiz daha doğrudur. Bunu bir hastalığı iyileştirmek adına değil, bir durumu zarar vermemesi için koruma altına almak gibi düşünebiliriz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.