Kanser sonrası anne-baba olmak mümkün mü?
Kanser sonrası anne-baba olmak mümkün mü? Uzman önerileriyle umut verici bilgiler ve güvenli adımlar hakkında kısa bir rehber.
Kanser tedavisinin anne olma hayallerini engellemediğini gören hastalar için üreme korunması artık tedavinin bir parçası haline geliyor. Tedaviye başlamadan önce, hastaların geleceklerinde çocuk sahibi olma umudunu korumalarını sağlayan yöntemler uygulanıyor. Özellikle kemoterapi ve radyoterapinin doğurganlık üzerindeki olumsuz etkileri, hücre ve embriyo dondurma seçenekleriyle ortadan kaldırılabiliyor.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Aysu Akça, kanser teşhisi konulan hastalara bu önemli fırsatın sunulduğunu belirtiyor. Tedaviye başlamadan önce doğurganlık güvence altına alınabildiğinde, ileriki yıllarda anne veya baba olma ihtimali korunuyor.
YAKLAŞIK 10-12 GÜN SÜRÜYOR – Bekarlara üreme hücreleri dondurma, evlilere ise embriyo dondurma işlemlerinin uygulanabildiğini ifade eden Doç. Dr. Akça, şu ifadeleri aktarıyor: “Üreme çağında kansere yakalanan genç hastalarda evli veya bekar fark etmeksizin tedaviden bağımsız olarak başvuru anında bu işlemler başlatılabilir. Döllenmiş yumurtaların veya sperm/yumurtanın toplanması için yaklaşık 10-12 gün süren bir süreç, hormon içeren enjeksiyonlarla başlanır ve ardından toplama işlemiyle tamamlanır. Bu adımlar tamamlandığında hastalar tedaviye devam edebilir.”
DONDURULAN ÜREME HÜCRELERİ VE EMBRİYOLAR İSTENDİĞİ KADAR SAKLANABİLMEKTEDİR – Akça, genç hastalarda başarı oranının daha yüksek olduğunu belirtir: “Kanser tedavisi tamamlandığında, tamamen iyileştikten sonra daha önce dondurulmuş sperm, yumurta veya embriyolar kullanılarak çocuk sahibi olunabilir. Dondurulan hücreler ve embriyolar için belirli bir saklanma süresi bulunmamaktadır; istenildiği kadar saklanabilirler. Başarı oranı ise hastanın yaşı, dondurulan yumurta/embriyo sayısı ve hücrelerin kalitesiyle ilişkilidir. Genç yaşlarda (35 yaşın altında) başarı oranı yaklaşık %50-60 civarındayken, 35-40 yaş aralığında bu oran %30-40’a gerileyebilmektedir.”