DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Kan ve Kök Hücre Bağışının Önemi Vurgulandı

Kan ve kök hücre bağışının önemi vurgulandı, hayat kurtaran bu bağışların bilinçlenmesi ve teşvik edilmesi amacıyla detaylar paylaşıldı.

31.07.2025
A+
A-

Sağlığımız ve yaşam kalitemiz için vazgeçilmez bir rol oynayan kan ve kök hücre bağışının önemi, her geçen gün daha da artmaktadır. Modern tıbbın gelişimiyle birlikte, bağışçılar sayesinde yüzlerce hastanın hayatı kurtulmakta ve iyileşme şansı yakalamaktadır. Güven Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Uğur Ural, bu konuda yaptığı açıklamalarda, hem bireylerin hem de toplumun sorumluluğu olan bu hayati işlemin, yaşam kurtarmada ne denli kritik olduğunu vurgulamaktadır.

Prof. Dr. Ural, özellikle kan ve kök hücre bağışını, sadece bir yardım değil, aynı zamanda bir toplumsal görev olarak tanımlıyor. “Bir ünite kanla üç kişiye hayat verebilirsiniz” sözüyle, bağışın ne denli güçlü ve etkili bir yardım olduğunu anlatıyor. Ayrıca, sağlıklı bireylerin bu önemli sorumluluğu üstlenerek, hastaların yaşam mücadelesine destek olmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

Kan Bağışının Detayları ve Güvenliği

18-65 yaş aralığında ve 50 kilonun üzerinde olan herkesin kan bağışında bulunabileceğini belirten Prof. Dr. Ural, bu sürecin güvenli ve steril koşullarda gerçekleştirildiğinin altını çiziyor. Erkeklerin 90, kadınların ise 120 günde bir kan verebileceğini vurguluyor. İşlemin yaklaşık 30-35 dakika sürdüğünü ve kullanılan tek kullanımlık, steril malzemeler sayesinde hastalık bulaş riskinin olmadığını ifade ediyor.

Her bağışta yaklaşık 450 ml kan alındığını belirten Ural, alınan kanların ilk aşamada HIV (AIDS), Hepatit B ve C, Sifiliz gibi hastalıklar açısından test edildiğini söylüyor. Ardından, kanın eritrosit, trombosit ve plazma bileşenlerine ayrıldığı ve uygun koşullarda saklandığı bilgisini paylaşıyor. Halk arasında kan gruplarına göre oranlar ise; A Rh pozitif yüzde 39, 0 Rh pozitif yüzde 29, B Rh pozitif yüzde 14, A Rh negatif yüzde 6, AB Rh pozitif yüzde 5, 0 Rh negatif yüzde 4, B Rh negatif yüzde 2, ve AB Rh negatif yüzde 1 olarak sıralanıyor.

Trombosit Bağışı ve Aferez Tekniği

Trombosit bağışında ise, aferez cihazı kullanılarak bağışçıdan sadece trombositler alınmakta, kalan kan bileşenleri ise tekrar bağışçıya geri verilmektedir. Bu yöntemde, damar yapısı uygun olan ve son dönemde bazı ilaçlar kullanmamış kişiler, haftada en fazla iki kez olmak kaydıyla yılda 24 kez trombosit bağışında bulunabilirler. Bu uygulama, hastaların ihtiyaç duyduğu yüksek miktarda trombosit temin edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Kök Hücre Bağışının Önemi ve Süreci

Kök hücre bağışında ise, 18-50 yaş arası, sağlıklı ve çeşitli enfeksiyon hastalıklarından muaf bireyler, TÜRKÖK sistemine kayıtlı olarak kök hücre bağışında bulunabilirler. Bu hücreler, özellikle lösemi, lenfoma ve kemik iliği yetmezliği gibi ciddi kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Verici ile alıcı arasında HLA doku uyumu büyük önem taşımakta ve genellikle ailede uyum bulunamazsa, gönüllüler arasındaki taramalarla uyumlu bireyler belirlenmektedir.

Gönüllü adaylar, detaylı fizik muayene ve laboratuvar testleriyle değerlendirilir. Bu işlemler, hem vericinin hem de alıcının güvenliği açısından titizlikle yapılır. Kök hücre bağışında da, damar yoluyla veya aferez cihazı kullanılarak işlem gerçekleştirilir ve bu süreçte bağışçıya herhangi bir zarar verilmemektedir. Ayrıca, bağışçıların sağlıklı ve gönüllü olmaları, bu işlemin güvenli ve etkili olmasını sağlar.

Sonuç olarak, kan ve kök hücre bağışını yaygınlaştırmak ve toplumda bu bilinci artırmak, hayat kurtarmanın en etkili yollarından biridir. Her sağlıklı bireyin bu sorumluluğu üstlenmesi, hastalar ve onların yakınları için umut ışığı olmaktadır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.