Kamu Hakkı ve Günahlarıyla İlgili Hutbe

Tarih: 27.06.2025

﷽

… وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۚ

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

“İnsanlar, Allah yolunda hakkıyla çalışıp çabalamadan, mal ve servetlerini haksız yollardan elde ederek günah işlemiş olurlar. Bu durum, kıyamet gününde onları büyük bir azaba mahkum eder.”

Hak ve adaletin temel ilkesi, toplumun ortak malını korumaktır. Bu nedenle, kamu hakkını ihlal etmek, sadece bireysel bir hata değil, aynı zamanda toplumun huzurunu ve güvenliğini tehdit eden ciddi bir suçtur.

Değerli Müslümanlar!

Hayber’in fetih günü, müminler büyük bir zaferle muştulandı. Bu kutlu günlerde, sahabiler sevinçle Allah Resulü’nün (s.a.s) yanında toplanarak, şehitlerini anıyorlardı. Bir sahabi isim verildiğinde, Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurdu:

“Hayır! Onu, kamu malını çaldığı bir elbise ile cehennemde gördüm.” [1]

Bu hadis, bizlere açıkça gösteriyor ki, kamu malını çiğnemek ve zimmetine geçirmek, büyük bir günah ve Allah katında ciddi bir suçtur. Allah Resûlü (s.a.s), bu sözleriyle, devlet ve toplum malına sahip çıkmanın, inanç ve ahlâkın temel esaslarından olduğunu vurgulamaktadır.

Kıymetli Müminler!

Kamu hakkı; “Hukukullah” yani Allah’ın emanetidir. Bu emanetin korunması, sadece dini vecibemiz değil, aynı zamanda toplumun huzur ve refahının teminatıdır. Kamu malına ihanet edenler, hem dünyada hem de ahirette büyük sorumluluk altına girerler. Kur’an-ı Kerim, bu konuda şöyle buyurmaktadır:

“Gulûl” olarak isimlendirilen ve toplumun ortak malı sayılan hazineleri ve malları korumak, her Müslümanın temel görevidir. Bu emanetlere göz dikmek, toplumda güvensizlik ve adaletsizliğe yol açar. Allah Teâla, yüce kitabında şöyle buyurmaktadır:

“Kim, toplum mallarını haksız yere yer ve içer, Allah ise ona, onun kazandığı günah kadar azap eder.” [2]

Bu nedenle, kamu hakkına saygı göstermek ve onu korumak, bireysel sorumluluğumuzdur. Aksi takdirde, hem dünyada hem de ahirette ağır sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Günümüz Günahları ve Uyarılar

• Hazineye, vakıflara, derneklere ve kamu kurumlarına ait mal ve mülkleri zimmetine geçirmek veya görevi kötüye kullanmak, büyük bir vebaldir.
• İşgal edilen kamu arazilerini izinsiz kullanmak, hukuka aykırıdır ve ciddi suçtur.
• İzinsiz ve haksız kazanç sağlamak amacıyla, kamu kaynaklarını israf etmek, hem haramdır hem de toplumun kalkınmasına zarar verir.
• Yalan haber ve manipülasyonlarla kamuoyunu yanıltmak, toplumda güvensizlik oluşturur ve haramdır.
• Devlet desteklerini amacı dışında kullanmak, özellikle tarım ve hayvancılık alanında yapılan yardımları suistimal etmek, büyük günahtır.
• Fiyatları düşürmek veya artırmak için yapılan spekülatif hareketler, stokçuluk ve karaborsa uygulamaları, toplumun hakkını gasp etmektir.
• İhtiyaçtan fazla sosyal yardım almak, resmiyette boşanıp birlikte yaşamaya devam etmek, ve vergi kaçırmak gibi davranışlar, hem haram hem de toplumun huzurunu bozucu günahtır.
• Rüşvet almak ve vermek, Allah’ın lanetine sebep olur. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur:

“Rüşvet alan ve verenlerin, Allah’ın laneti üzerlerine olsun.” [5]

Yeniden Hicret ve Dua

Bu gün, hicri 1447. yılı karşıladık. Hicri yeni yılımız mübarek olsun. Yüce Rabbimiz, bu yeni yılın bütün Müslümanlar için barış, birlik ve beraberlik getirmesini, mazlumların kurtuluşu ve esenliğiyle geçmesini nasip etsin. Bu vesileyle, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) şu uyarısını hatırlayalım:

“Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar, kıyamet günü büyük bir azaba maruz kalacaktır.” [6]

Allah’ın rahmeti, af ve mağfireti hepimizin üzerine olsun. Bu kutsal günlerde, kamu hakkını gözetmeye, adil ve dürüst olmaya, toplumun huzuru ve refahı için çalışmaya devam edelim.