Kalp Çarpıntıları: Nedenleri, Tedavi Yöntemleri ve Erken Tanının Önemi
Kalp çarpıntıları, birçok kişinin karşılaştığı yaygın bir durumdur. Bu içerikte, kalp çarpıntılarının nedenleri, etkili tedavi yöntemleri ve erken tanının kritik önemi hakkında bilgi edinin.
Kalp Çarpıntıları ve Tedavi Yöntemleri
Medicana Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Adem Tatlısu, kalp çarpıntılarının bazı durumlarda bayılmalara veya kalpte büyümeye yol açabileceğini belirterek, bu tür durumlarda mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, stres, uykusuzluk veya aşırı kahve tüketimi gibi faktörler genellikle iyi huylu olan kalp çarpıntılarına neden olabilmektedir. Bu çarpıntılar, zamanla hastaların %80’inde herhangi bir tedavi gerektirmeden kendiliğinden ortadan kaybolmaktadır. Ancak, bazı çarpıntı türleri nadiren kalıcı hale gelir ve bu durum tedavi gerektirir.
Doç. Dr. Tatlısu, kalp ritim bozukluğuna neden olan odakların tespit edilmesi sonrasında, Radyofrekans (RF) enerjisi kullanarak veya dondurarak hastalıklı dokunun ortadan kaldırılması için yapılan Kardiyak Ablasyon işleminin önemine dikkat çekti. Bu işlem, ritim bozukluğuyla ilgilenen bir kardiyolog tarafından değerlendirilmelidir.
Kardiyak Ablasyon uygulamasının bazı kalp ritim bozukluklarında etkili olduğunu ifade eden Tatlısu, “Bu işlem sayesinde kalp ritim bozukluğuna neden olan dokular ortadan kaldırılarak hastaların sağlığına kavuşması sağlanmaktadır,” dedi.
“24 saatlik izlem yapabilen ritim holter cihazları, bize çok önemli bilgiler sunmakta ve tedavi gerekliliği konusunda yönlendirmektedir. Eğer tiroid bozukluğu veya potasyum/magnezyum eksikliği yoksa, ilk tedavi seçeneği genellikle ritim ilaçlarıdır. Ancak, ekstra atım sayısı fazla ise anestezi gerektirmeyen ablasyon işlemi gündeme gelebilir. Bu işlemde, ekstra atımlara neden olan bölge tespit edilir ve bu bölge ısıtılarak işlevsiz hale getirilir. İşlem bazen bir saatten kısa sürebilirken, bazen de saatlerce sürebilmektedir. İşlemin başarısı, çarpıntıya neden olan bölgenin yerleşimine doğrudan bağlıdır ve başarı oranı genellikle %70 ile %90 arasında değişmektedir,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Erken Tanının Önemi
Doç. Dr. Tatlısu, sağlıklı bir kalpte düzenli elektrik sinyalleri sayesinde kalp atış hızının dakikada 60 ila 100 atış arasında olduğunu belirtti. Ritim bozukluklarında ise bu elektrik sinyalleri normalden daha hızlı ve düzensiz hale gelmektedir. Bu durum, kalbin üst iki odasının (kulakçık) titremesine neden olabilir.
Ritim bozuklukları, kalbin performansını ve etkinliğini olumsuz etkileyen ciddi bir durumdur. Rahatsızlığın ilerleyen evrelerinde felç gibi ciddi sağlık sorunları görülebilir. Tatlısu, işlem başarısının ritim bozukluğunun türüne göre değiştiğini, erken tanıda başarı oranının %50-70 arasında, hastalığın ilerlemesi durumunda ise başarı oranının %30-40’a kadar düştüğünü ifade etti.
Erken tanının tedavi başarısını artırdığını vurgulayan Tatlısu, “Kardiyak ablasyon işlemi sırasında radyasyon kullanılmakta, ancak üç boyutlu haritalama sistemi sayesinde hiç radyasyon kullanılmadan da ablasyon işlemi gerçekleştirilebilir. Bu karar, hastanın çarpıntısının şekline ve kişisel özelliklerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir,” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: AA / Ekonomi