Kaliforniya Yangınlarının Ekonomik ve Sigorta Sektörüne Etkileri

Kaliforniya’daki Yangınların Yıkıcı Etkileri

Kaliforniya’nın Los Angeles bölgesinde 7 Ocak’ta patlak veren yangınlar, hızla yayılarak modern tarihin en yıkıcı felaketleri arasında yerini aldı. Kurak kış koşulları ve Santa Ana rüzgarlarının etkisiyle büyüyen bu yangınlar, iklim değişikliğinin Kaliforniya üzerindeki yıkıcı sonuçlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Şu ana kadar 36.000 dönüm araziyi küle çeviren ve en az 10 can kaybına yol açan yangınların ekonomik etkileri ise oldukça endişe verici boyutlara ulaştı.

Ekonomik Kayıplar 150 Milyar Doları Bulabilir

JP Morgan’ın 8 Ocak’ta sigortalı kayıplar için yaptığı 10 milyar dolarlık tahmin, bir gün içinde iki katına çıkarak 20 milyar doları aştı. Toplam ekonomik kayıpların ise 135-150 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Bu rakam, Kaliforniya’nın yıllık GSYİH’sinin yaklaşık %4’üne denk geliyor. Yangınların sigorta sektörüne olan maliyetleri hakkında bilgi veren IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “Kaliforniya’daki orman yangınları, yalnızca trajik insani kayıplara yol açmakla kalmadı, aynı zamanda sigorta sektörüne de tarihi düzeyde maliyetler getirdi. Los Angeles yangınlarındaki sigortalı kayıplarının 20-25 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. Toplam ekonomik kayıpların ise 135-150 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu maliyetler, sektördeki büyük oyuncuların risklerini yeniden değerlendirmelerine neden oldu. Yangınlar, iklim değişikliğinin sigortacılık sektörü üzerindeki etkilerini bir kez daha net bir şekilde ortaya koydu” dedi.

Artan Risk ve ‘Fair Plan’ Talebi

Murat Çiftçi, “Kaliforniya’da yüksek riskli bölgelerde yaşayan birçok ev sahibi, büyük sigorta şirketlerinin bu alanlardan çekilmesiyle ‘Fair Plan’ gibi son çare sigorta modellerine yönelmek zorunda kaldı. ‘Fair Plan’ (Kaliforniya Fair Access to Insurance Requirements Plan), Kaliforniya eyaletinde sigorta şirketlerinin kapsam sağlamadığı yüksek riskli alanlar için oluşturulmuş bir ‘son çare’ sigorta planı olarak tanımlanıyor. Bu plan, doğal afetlere karşı koruma sağlamak amacıyla tasarlanmış olup, büyük sigorta şirketlerinin yüksek riskli bölgelerden çekilmesi veya bu bölgelerde sigorta teminatlarını kısıtlaması durumunda devreye giriyor. Devlet tarafından düzenlenen bu plan, özel sektör sigorta şirketlerinin oluşturduğu bir havuz tarafından finanse ediliyor. Yangınlardan kaynaklanan artan risk nedeniyle Fair Plan poliçelerine olan talep de ciddi şekilde arttı. 2024 yılı itibarıyla 450.000’den fazla ev sahibi bu plan kapsamında sigorta teminatı almaktadır. Ancak bu plan, genellikle çok daha yüksek maliyetli olup, kapsam açısından sınırlı seçenekler sunuyor. Bu nedenle sigortalıların zararlarını tam olarak karşılayamıyor. Ayrıca, yangından etkilenen bölgelerde sigorta iptallerine karşı bir yıllık moratoryum ilan edildi. Bu moratoryum ile belirli bir süre boyunca sigorta şirketlerinin yangından etkilenmiş bölgelerdeki poliçelerini iptal etmesi veya yenilemeyi reddetmesi geçici olarak yasaklandı” diye belirtti.

Kapsamlı Afet Yönetimi Stratejileri Geliştirilmeli

Yangınların, önümüzdeki dönemde sigorta sektörünü önemli ölçüde yeniden şekillendireceğini vurgulayan Murat Çiftçi, “Bu trajik olay, sigorta sektörünün iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolünü yeniden vurguluyor. Yangınlarla birlikte önümüzdeki dönemde sigorta sektöründe bazı değişimlerin kaçınılmaz hale geleceği düşünülüyor. İlk olarak, prim artışları olacak. İkinci olarak, büyük sigorta şirketlerinin risk iştahı azalabilir; bu da bazı bölgelerde sigortalılık oranlarının düşmesine yol açabilir. Ancak, sektör bu zorlukları fırsata çevirebilir. Daha kapsamlı afet yönetimi stratejileri, uydu teknolojileriyle risk analizleri ve iklim değişikliği etkilerini hafifletmeye yönelik poliçeler geliştirerek yenilikçi çözümler sunulabilir” şeklinde konuştu.

Yapay Zeka Algoritmaları ile Yangın Riski Tahmini

Türkiye’de de orman yangını riski taşıyan bölgelerde benzer durumların yaşanmasının olası olduğuna dikkat çeken Murat Çiftçi, “Bu riski minimize etmek için, risk haritalarının güncellenmesi ve yangına hassas bölgelerde sigorta poliçelerinin kapsamının artırılması büyük önem arz ediyor. Ayrıca yenilikçi sigorta modelleri geliştirilerek yüksek riskli bölgelerde uygun fiyatlı poliçeler sunulmalı ve kamu-özel sektör işbirliğiyle afet sigortası havuzları oluşturulmalı. En önemlisi, yapay zeka ve büyük veriden faydalanarak daha yaratıcı modeller ortaya konmalı. Yapay zeka, orman yangınlarının öngörülmesi ve etkilerinin azaltılmasında devrim yaratma potansiyeline sahip. AI algoritmaları, hava durumu verilerini, bitki örtüsü yoğunluğunu ve toprak nem seviyelerini analiz ederek yangın riskini önceden tahmin edebilir. Ayrıca, yangın sırasında gerçek zamanlı veri analiziyle müdahale ekiplerine rehberlik sağlayabilir. Bu, yalnızca kayıpları azaltmakla kalmaz, aynı zamanda sigorta şirketlerinin hasar taleplerini daha hızlı değerlendirmelerine olanak tanır. Bu yüzden yapay zeka, orman yangınlarının neden olabileceği hasarları önlemek için temel aracımız haline gelmelidir.”