Kadınların Genital Bölgesi Üzerine Yanlış Algılar ve Sosyal Medyanın Etkisi
Kadınların genital bölgesi üzerine yaygın yanlış algıları ve bu algıların sosyal medya üzerindeki etkilerini keşfedin. Bilinçlenme ve farkındalık için önemli bilgiler sunan bir içerik.
Genital Bölge Hakkında Yanlış Algılar ve Sosyal Medya Etkisi
Sosyal medya, kadınların genital bölgesinin nasıl olması gerektiği konusunda birçok yanıltıcı içerik barındırıyor. Bu içerikler, ideal bir vulva veya vajina algısı yaratarak kadınlar üzerinde baskı oluşturuyor. Bazı hesaplar, genital sağlıkla ilgili yanlış bilgileri yayarak çeşitli ürünleri pazarlıyor ve hatta estetik ameliyatlara teşvik ediyor. Ancak, uzman doktorlara göre “ideal” bir vulva veya vajinadan bahsetmek mümkün değil.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Müjdegül Zayıfoğlu Karaca, “Vajina parfümü diye bir şeyler satıldığını ilk duyduğumda dehşete kapıldım.” diyor ve ekliyor: “Penis parfümü yokken vajina parfümünün var olması bana kadın düşmanı gözüyle bakmama sebep oldu.” Dr. Zayıfoğlu Karaca, vajinanın kendi florası ve dengesi olduğunu, krem ve parfümlerin pH dengesini bozarak enfeksiyonlara neden olabileceğini hatırlatıyor. Kadınların dış genital bölgesine vulva adı verilirken, vajina, rahim ağzını dışarıya bağlayan kas kanalı olarak tanımlanıyor. Ancak halk arasında ve sosyal medyada, kadın genital bölgesinden vulva yerine genellikle vajina olarak bahsediliyor.
Vulva Çeşitliliği ve Kadınların Kendisiyle Barışması
Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci olan Eylül Gülce Kara, sosyal medyada kadınların vulvasının nasıl olması gerektiğine dair içeriklerin oldukça yaygın olduğunu belirtiyor. “Neymiş, bu sefer de vajinamızın rengi mi koyuymuş?” diyerek bu içeriklerin verdiği mesaja itiraz ediyor. Kara, genç kadınların kendi bedenlerini tanımadığını ve bu sorunu çözmek, sosyal medyadaki baskıya direnmek amacıyla üniversite öğrencileri olarak cinsel sağlık atölyeleri düzenlediklerini ifade ediyor.
Londra’da jinekolog olan Dr. Berrin Tezcan da hiçbir kadının genital organının birbirine benzemediğini vurguluyor. Aksi yöndeki mesaj ve içeriklerin kadınların fiziksel veya psikolojik olarak kötü hissetmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Jinekologların Rolü ve Kadınların Destek Alması
Ankara’da dijital ürün tasarımcısı olarak çalışan 32 yaşındaki Beril Karabulut, bedeniyle ancak yirmili yaşlarında bir jinekoloğa gittikten sonra barıştığını belirtiyor. “Her kadının vulvasının ve vajinasının kendine özgü olduğunu öğrendikten sonra başkalarıyla kıyaslamayı bıraktım.” diyor. Dr. Berrin Tezcan, benzer korkular yaşayan kişilerin, mesleki birliğe kayıtlı bir doktoru ziyaret etmesinin son derece önemli olduğunu ifade ediyor. Tezcan, “Hastalarla konuştuğumda ve bir anormallik olmadığını söylediğimde, yüzde 90’ı mutlu oluyor. Sadece bir doktorun onlara normal olduklarını söylemesine ihtiyaç duyuyorlar,” diyor.
Ancak bazı ülkelerde kadınların güvenilir jinekologlara erişimi sınırlı olabiliyor. Örneğin, İran’da kadın cinsel sağlığı ve genital bölgesi hâlâ bir tabu olarak görülüyor. Bazı sosyal medya kullanıcıları, İran’da doktorların endişeleri dindirmek yerine genital bölgelerinin görünümü ile ilgili kaygıları körüklediğini ifade ediyor.
Estetik Ameliyatlar ve Artan İlgi
Sosyal medyada “ideal vulva” ile ilgili paylaşılan içerikler, kadınların labioplasti düşünme ihtimalini de artırıyor. Labioplasti, en yaygın kadın genital estetik uygulamalarından biridir. Bu ameliyatla, kadın genital bölgesindeki labia adı verilen dudakların boyutu, fiziksel veya fonksiyonel nedenlerle değiştiriliyor. Kadınlar, cinsel ilişki sırasında yaşanan zorluklar, spor yaparken rahatsızlık hissi veya hijyen nedenleriyle bu ameliyatı tercih edebiliyor. Ancak artan sayıda kadının estetik kaygılarla ameliyatı düşündüğü tahmin ediliyor. Uzmanlar, labiaların gelişmeye devam ettiğini belirterek, 18 yaşından küçüklere bu ameliyatın yapılmaması gerektiğini vurguluyor. Vajinanın açıldığı alanda yer alan derinin sarkık bir görüntüsünün olması ve farklı biçimler almasının tamamen normal olduğunu ifade ediyorlar.
Estetik Operasyonların Yaygınlaşması ve Sonuçları
Buna rağmen, dünya genelinde labioplastinin arttığına dair veriler bulunuyor. Avustralya’da feminist bir organizasyonun yayınladığı rapor, yarım milyondan fazla kadının ya labioplasti yaptırdığını ya da yaptırmayı düşündüğünü ortaya koydu. Victoria Kadın Sağlığı’nın 18-50 yaş arasında 1.030 kadınla yaptığı görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda, ameliyatların “porno ve sosyal medyada yer alan, kadın genital bölgesinin nasıl gözükmesi gerektiğine dair çarpık görseller yüzünden” arttığı vurgulanıyor. Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği’ne (ISAPS) göre, dünya genelinde labioplasti ameliyatları sayısı 2019-2023 yılları arasında %14,8 oranında artış göstermiştir. Aynı verilere göre, Brezilya, 28,000 ile bu ameliyatın en çok gerçekleştirildiği ülke olarak öne çıkmaktadır.
Plastik cerrah Renata Magalhães, Brezilyalı kadınların dış görünüşlerine büyük önem verdiklerini ve kültürel olarak estetik cerrahiye daha meraklı olduklarını ifade ediyor. Brezilyalı vücut geliştirme sporcusu Val Santana (27) bu ameliyatı olan kişilerden biri. Santana, bir çeşit sentetik hormon olan anabolik steroid kullandığı için klitorisinin genişlediğini ve bunun cinsel ilişki sırasında rahatsızlık yarattığını belirtiyor. Instagram’da ameliyatla ilgili deneyimlerini paylaşan Santana, bu sayede kendine güveninin ve yaşam kalitesinin arttığını ifade ediyor. Ancak İngiltere’nin Ulusal Sağlık Servisi (NHS), labioplastinin pahalı olduğunu ve riskler içerdiğini vurguluyor: “Beklediğiniz sonuçları alacağınızın garantisi yok ve vücudunuzla ilgili daha iyi hissetmenizi sağlayacağı kesin değil.”
Kadınların Kendileriyle Barışması ve Farkındalık Yaratma
Peki, kadınlar genital estetik ile ilgili baskılara nasıl direnebilir? Jinekolog Zayıfoğlu Karaca, kadınların kendi vücutlarını daha iyi tanımaları gerektiğini savunuyor. Yan ürünler ya da estetik ameliyat yerine kendi bedenleriyle barışmalarını öneriyor. Üniversite öğrencisi Eylül Gülce Kara da aynı görüşte: “Sosyal medyada kadın cinsel sağlığı ile ilgili farkındalığı artırmalıyız.” diyor. “Ameliyatlar ve kremler ile kadınlar üzerinde kurulan baskıya karşı bizim de daha özgürleştirici içerikler üretmemiz gerek.”
BBC Brezilya Servisi’nden Giulia Granchi bu habere katkıda bulundu.