Kadın Cinayetleri ve Toplumsal Şiddet Üzerine Düşünceler

Kadın Cinayetlerinin Korkunç Gerçekliği

Semih Çelik adlı katil tarafından vahşice katledilen 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner olayı, kadın cinayetlerinin geldiği noktada ki acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Bu trajik olay, toplumun ne kadar derin yaralarla dolu olduğunu gösterirken, kadınların yaşam hakkının ne denli tehdit altında olduğunu da tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.

Ayrıca, Tekirdağ Malkara’da cinsel istismara maruz kalan ve hastanede sürdürdüğü yaşam savaşında maalesef yenik düşen Sıla bebek, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Bu olay, toplumda büyük bir infial yaratırken, kadın ve çocukların maruz kaldığı şiddetin boyutlarını da gözler önüne serdi.

Ünlü oyuncu Berk Oktay, eşi Yıldız Çağrı Atiksoy ile mayıs ayında dünyaya gelen kızları Mira Milena ile baba olma duygusunu tatmışken, bu üzücü olaylara kayıtsız kalmadı. Son olarak ‘Bir Küçük Gün Işığı’ dizisinde rol alan Oktay, yaşananlara karşı duyduğu öfkeyi ve çaresizliği dile getirdi. Sinirden deliye döndüğü anlaşılan açıklamasında, “Ne ekonomi, ne iş güç… Konuşmak ve çözüm bulmak zorunda olduğumuz tek bir konu var…” diyerek söze başladı.

Oktay, sözlerine şöyle devam etti: “Maalesef görüyoruz ki yozlaşmış, hayatı sadece sanal alemde yaşayan, iki tane rapçiyle korkacak ama ağzından düşürmediği silah ve uyuşturucuyu kendine siper eden, elinin tersiyle iki tane çaksan yerden kalkamayacak 45 kiloluk p..ler, z..ler, bunların yanında içimize doldurulan, hayatında kadın görmemiş mülteci a… kadınlarımızı, kardeşlerimizi göz göre göre katlediyorlar. Bitmiyor ulan, sülalesini s….. ş….. bezinden mi etkilendin?! 2 yaşında bebek katlediliyor.”

Bu açıklamalar, kadın cinayetleri ve cinsiyet temelli şiddet konularında toplumda yapılması gereken tartışmaları ateşleyerek, daha fazla ses çıkması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.