İztuzu’nda caretta caretta yuvaları arttı
İztuzu’nda caretta caretta yuvaları arttı: İstatistikler ve koruma çalışmalarına dair güncel bilgiler.
İztuzu Kumsalı’nda, caretta caretta yavrularının denize doğru olan yolculuğu hâlâ devam ediyor. Nesli tükenme tehlikesi altındaki bu kaplumbağalar, mayıs-haziran aylarında başlayan üreme dönemi sonrasında iki aylık kuluçkalarının ardından kumdan çıkıyorlar. Denizle buluşmakta güçlük çeken yavrulara ise DEKAMER gönüllüleri destek oluyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü koordinesinde yürütülen proje kapsamında koruma altındaki yuvalar düzenli olarak kontrol ediliyor. Denizle erişemeyen yavrular merkezde bir gün bekletildikten sonra güneş battığında suya salınıyor.
AŞIRI SICAKLAR DİŞİ ORANINI ARTIRDI
Proje yürütücüsü Prof. Dr. Yakup Kaska, İztuzu’nun Akdeniz’de deniz kaplumbağalarının en verimli üreme alanlarından biri olduğunu belirterek, “1988’de 200 olan yuva sayısı bugün 800’e ulaştı. İlk gönderdiğimiz yavrular artık anne olarak buraya dönüyor” dedi. Kaska, caretta carettaların küresel ısınmadan en çok etkilenen türler arasında yer aldığını vurguladı: Aşırı sıcaklarda yumurtalar dişi, serin ortamda ise erkek bireyler veriyor. Bu yıl yüksek sıcaklıklar nedeniyle çoğunlukla dişi yavrular çıktı. Ayrıca aşırı ısınma, yuvalardaki embriyonik ölümleri artırdı.
BİN YAVRUDAN SADECE BİRİ ANNE OLABİLİYOR
Bir dişi kaplumbağanın yuvalama sezonunda 400-500 yumurta bıraktığını ifade eden Kaska, bunların 5 farklı yuvaya paylaştırıldığını söyledi. Doğada bazı yumurtalar, yengeçler ve diğer yırtıcılar tarafından yok ediliyor. Yavruların yaklaşık yüzde 60’ı denize ulaşabiliyor; bu yıl aşırı sıcaklar nedeniyle ölüm oranı yaklaşık yüzde 40 civarında gerçekleşti. Denize gönderilen bine yakın yavrudan sadece biri yaklaşık 25 yıl yaşayarak tekrar anne olarak kumsala dönüyor.
VATANDAŞA DUYARLILIK ÇAĞRISI
Prof. Dr. Kaska, caretta carettaların yaşam alanlarında vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, “Deniz kaplumbağaları yok olursa, deniz ekosisteminde ciddi sorunlar yaşanır. Onların korunması, hem deniz hem kara yaşamı için hayati öneme sahip” ifadelerini paylaştı.
Kaynak: Ensonhaber