İzotonik Su

İzotonik sıvı, içinde zararlı atık madde ve mikroorganizma bulunmayan insan vücudunun ihtiyacı olan iyon ve mineralleri uygun miktarda bulunduran, sıvıdır. İzotonik biyolojik bir özelliktir, cilt hücreleri ile eşit tuzluluk oranına sahiptir.  İçerik ve yoğunluğu insan vücudundaki sıvıya literatürdeki adıyla seruma benzer olduğu için serum fizyolojik olarak da adlandırılır. Hücre içiyle aynı yoğunlukta olduğu için su alışverişini dengeler. Bu yüzden hücrelerde şişme büzüşme gibi zarar veren durumlara yol açmaz. Bununla ilgili daha detaylı bilgi için “osmoz nedir” videomuzu izleyebilirsiniz.  Tıpta yaygın kullanımı vardır. İzotonik su, ameliyatlardan sonra yara temizliğinde doktorların da önerdiği sıvıdır. Ciltte kullanımında herhangi bir yanma hissi yaratmaz. Kusma, ishal, kan kaybı, yanık, ağızdan beslenmenin bozulduğu hastalıklar, barsak tıkanıklığı gibi sıvı ve elektrolit kaybına yol açan hastalıklarda damar içi sıvı tedavisi olarak kullanılır. Bebek ve çocuklarda burun ve göz temizliğinde sıklıkla kullanımı olan ideal temizleme sıvısıdır.  İzotonik su ile deniz suyu arasındaki farklar  İzotonik su ile deniz suyu aynı maddeler değildir. Deniz suyu, insan vücudu için gerekli pek çok maddeyi barındıran vitamin ve mineral açısından zengin bir sudur. Eski Mısırlılardan itibaren yüzyıllardır pek çok sağlık sorunu için kullanılmıştır. Denize girmek kas, eklem, kemik güçlenmesi, bağışıklık sisteminin desteklenmesi, egzama, sedef, tahriş, isilik gibi cilt sorunlarının çözülmesinde, burun ve üst solunum yollarında tıkanıklığının açılmasında, depresyon anksiyete, uykusuzluk gibi psikolojik sorunların tedavisinde destek olabilir.  Fakat deniz suyu enfeksiyon ajanları barındırabilmesi, insan hücre ve serumu için yoğun (hipertonik) bir su olduğu için içilmez, damar içi sıvı tedavisi için kullanılamaz. Eğer kullanılırsa insan vücudundan sıvı kaybına yol açarak ağız kuruluğu, tansiyon düşüklüğü, göz kararması, çarpıntı, halsizlik, bilinç bulanıklığı ve böbrek yetmezliği ve şok tablosuna yol açıp hayati tehlike yaratabilir. İzotonik sıvı ise içinde zararlı atık madde ve mikroorganizma bulundurmaz, insan vücudunun ihtiyacı olan iyon ve mineralleri uygun miktarda barındırır hatta insan vücudundaki sıvıyla eşdeğer yoğunluktadır.  Hücre içiyle aynı yoğunlukta olduğu için su alışverişini dengeler. Bu yüzden hücrelerde şişme büzüşme gibi zarar veren durumlara yol açmaz. İzotonik biyolojik bir özelliktir, cilt hücreleri ile eşit yani %0.9 tuzluluk oranına sahiptir.  Osmoz olayının tanımı ve canlılar için önemi Osmos olayı, su hareketini anlatmak için kullanılan kimyasal bir terimdir. Suyun az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçişine osmoz denir. İnsan vücudunun ortalama %60’ı sudan meydana gelir. Bu suyun 2/3?ünün hücrelerin içinde geri kalanı  ise damarlarımızda, dokular arasında, sindirim sistemi ve vücut boşlukları içinde yer alır. Solunum, dolaşım, sindirim gibi pek çok hayati fonksiyonun gerçekleşmesi için su çok önemli bir ihtiyaçtır. Susuz bir hayat mümkün değildir. Osmoz olayı sayesinde insan vücudunda ihtiyaç duyulan bölgelere su taşınması ve su dengesinin sağlanması enerji harcanmadan gerçekleşir. Eğer osmoz olmasaydı bütün bu hayati olayları gerçekleştirmek için gerekli suyun taşınmasında çok fazla enerji harcamak gerekecek ve bu da yaşamı zorlu kılacaktı.  Vücüdumuzdaki osmozu sıvı veya ortam çeşitlerine göre değerlendirirsek; Su miktarının az olduğu ortamlarda yani hipertonik ortamlarda hücre, sıvı kaybetmeye başlar ve zamanla hücre yapısı zarar görür. Az yoğun yani hipotonik ortamlarda ise, osmoz etkisiyle hücre içine hareket eden saf su, hücrenin kapasitesinden fazla su almasına ve şişerek patlamasına neden olur. Diğer bir yandan, izotonik çözeltiler, hücre yapısıyla eşit yoğunluktadır, hücre yapısında sıvı değişikliği yaşanmaz bu nedenle izotonik çözeltilerde hücre yapısını tehdit eden bir durum yoktur. İzotonik su nedir? İzotonik su ile deniz suyu aynı maddeler midir? Osmoz nedir?