İzmir için Acil Uyarı: Mikro Bölgeleme ve Kentsel Dönüşümün Gerçekçi Planlaması
İzmir için acil uyarı: mikro bölgeleme ve kentsel dönüşümün gerçekçi planlamasıyla güvenli şehir için uygulanabilir stratejiler
JEOLOJİ Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir’in yapı stokunun içler acısı durumda olduğunu ifade ederken, kentli nüfusun uzun vadede azalması gerektiğini ve bunun için kırsalın desteklenmesi gerektiğini belirtti. Önalan’a göre bunun ismi “kentsel dönüşüm” değil, “kentsel değişim” olmalı.
Balıkesir Sındırgı’da 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası artçıların İzmir ve Ege ile Marmara’da hissedilmesiyle ilgili olarak konuşan Önalan, bu teoriye göre benzer büyüklükteki depremlerden sonra 5.1’e kadar artçı oluşmasının olağan sayılabileceğini söyledi. Ayrıca Balıkesir bölgesinde 10-12 kilometrelik bir fay üzerinde meydana gelen depremin yüzey kırığı oluşturmadığını kaydetti. Özellikle Tuzla fayının artık bir sismik boşluk olduğunu ve her an deprem üretebileceğini vurguladı.
İzmir özelinde çalışmaları hızlandırmamız şart diyen Önalan, 100 kilometrelik yarıçaplı bir alanda karada ve denizdeki tüm diri fayların kent için risk oluşturduğunu, 30 Ekim Sisam depreminde pratikte test edildiğini ifade etti. 77 kilometre uzaklıktaki bir fayın kırılarak Bayraklı’da 117 yurttaşı etkilediğini söyleyen Önalan, zemin koşulları, yapı yapım tekniklerindeki arızalar ve yapı denetimindeki boşlukların depremin afet boyutuna dönüşmesinin ana nedenleri olduğuna dikkat çekti. “Deprem öncesinde yerleşime uygunluk değerlendirmesi ile tüm ilçelerimizin mikro bölgeleme etütlerini ivedilikle tamamlamamız gerekiyor.”
Bornova’da mikro bölgeleme çalışmaları 2021 yılında başlanmış olsa da dört yılı aşkın süredir nihai sonuçlandılamadığını belirten Önalan, bu gecikmenin kent için ciddi risk oluşturduğunu ifade etti.
Kırsalın desteklenmesi ve acil planlama konusuna değinen Önalan, insanların “çök-kapan-tutun” dışında hala bilinçsiz olduğunu, eğitim ve tatbikatların hayati olduğunun altını çizdi. Ulaşım arterlerinin açık tutulması, tahliyelerin nasıl yapılacağı, enkazların nereye döküleceğinin belirlenmesi gibi konuların yanıtını arayan Önalan, İzmir’in deprem anında uzun kıyı şeridini ve mevcut vapurları kullanacak güvenli bir plana ihtiyaç duyduğunu söyledi. Deprem sonrası için acil konut ihtiyacını karşılayacak güvenli alanların önceden belirlenmesinin şart olduğunu vurguladı. “Ülkedeki kentli nüfusun uzun vadede azaltılması, kırsalın desteklenmesi gerekiyor. Bunun adı da ‘kentsel dönüşüm’ değil, ‘kentsel değişim’ olmalı.”