İstinaf Mahkemesinden Narin Güran Cinayetiyle İlgili Kritik Karar
İstinaf Mahkemesinden Narin Güran cinayetiyle ilgili kritik karar detayları ve gelişmeler hakkında bilgilendirici içerik. Hukuki süreci yakından takip edin.
İstinaf Mahkemesi, Narin Güran Cinayeti Davasında Kararını Verdi
Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul eden ve büyük yankı uyandıran Narin Güran cinayetiyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, sanıklar hakkında verilen hükümde ilk derecede mahkemenin kararını onayarak, hükümde herhangi bir değişiklik yapmadı. Bu karar doğrultusunda, anne, ağabey ve amcaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, cinayetin işlendiği olayda, sanıkların iştirak halinde hareket ettiğine ve suçun niteliğine ilişkin detaylı değerlendirmeler yaptı. Ayrıca, gerekçeli kararda, “İzah olunan nedenlerle, suçun işlendiği olayda sanıkların eylemlerine ilişkin yeterli delil bulunduğu ve yargılama sonunda bu delillerin doğruluğunun tescil edildiği” ifade edildi. Mahkeme, ilk derece mahkemesinin verdiği cezaların yerinde olduğunu belirterek, herhangi bir indirim veya artırıma gitmedi.
Olayın Detayları ve Mahkeme Kararının Gerekçeleri
NE OLMUŞTU?
8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır’da kaybolmuştu. Ardından yapılan arama çalışmaları ve soruşturma sürecinde, cansız bedeni 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde, çuval içine konulmuş ve taşlar ve çalılıklarla gizlenmiş halde bulunmuştu. Olayın hemen ardından, komşu Nevzat Bahtiyar, Narin’in cansız bedenini dereye gömdüğünü itiraf etmişti.
Mahkeme, olayda suç ortaklığı yapan anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran’ın iştirak halinde cinayeti işlediklerine karar verdi. Ayrıca, olayın ardından sanıkların tutum ve davranışları, olay yerindeki tutumları ve suçun işlendiği ortam dikkate alınarak, mahkeme tarafından suçun ağırlaştırıcı nedenleri de göz önüne alındı.
İki Dava Birleştirildi ve Yargılama Süreci
Başlangıçta, Narin Güran’ın ölümüne ilişkin iki ayrı dava dosyası bulunuyordu. Bir yanda cinayete iştirak eden sanıklar hakkında açılan dava, diğer yanda ise, olayın ardından suçluları kayırma ve gizleme suçlarından 6’sı tutuklu toplam 15 sanık hakkında açılan başka bir soruşturma yer alıyordu. Daha sonra, bu iki dava dosyası mahkeme tarafından birleştirildi ve tek yargılama süreci başlatıldı.
Sanıkların Yaptıkları ve Savunmaları
Sanıkların, olay sırasında ve sonrasında gerçek dışı beyanlarda bulundukları ve olayın üzerini örtmek amacıyla çeşitli yalanlar söyledikleri ortaya çıktı. Ayrıca, bölgede görev yapan jandarma personelini takip ettikleri ve dinlenmiş telefon kayıtlarını sildikleri tespit edildi. Bu eylemler, suçun üzerinin örtülmeye çalışıldığına dair ciddi ipuçları sundu.
Sanıkların, suçun ortaya çıkmasının ardından, suçluları kayırma ve delil karartma amaçlı hareket etmeleri nedeniyle, soruşturma ve yargılama süreci büyük önem kazandı. Bir sonraki duruşma ise, 30 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek.
Sonuç ve Önemi
İstinaf Mahkemesi’nin verdiği bu karar, Türkiye’de adaletin yerini bulması adına önemli bir adım olarak görülüyor. Hem mağdur aileler hem de kamuoyu, adaletin sağlanması konusunda bu kararı dikkatle takip ediyor. Mahkemenin, olayın tüm detaylarını dikkate alarak verdiği karar, hukuk sistemi içerisinde adil yargılamanın sağlandığını gösteriyor.