İşte Eyüp Subaşı’nın İfade Detayları ve Yolsuzluk İddialarına İlişkin Gelişmeler

Eyüp Subaşı’nın İfadesi ve Yolsuzluk Soruşturması

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen kapsamlı yolsuzluk soruşturması kapsamında, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak “Ev hapsi” ve “Yurtdışı çıkış yasağı” kararıyla serbest bırakılan iş insanı Eyüp Subaşı’nın verdiği ifadeler ortaya çıktı. Subaşı, yaptığı açıklamada, “Ekrem İmamoğlu’nun danışmanları ve belediye bürokratları arasında ‘SİSTEM’ olarak adlandırılan organize bir oluşumun faaliyet gösterdiğini” iddia etti. Ayrıca, kendi ticari çıkarları ve faaliyetleri doğrultusunda hareket ettiğini, Ekrem İmamoğlu ve yakın çevresinin kendisini kullandığını belirtti.

Subaşı, 16 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde iki ayrı ifadede, detaylı şekilde olayları anlatmış ve şunları dile getirmiştir:

• Reklam Sektöründe Uzun Süreli Tecrübe: 2000 yılından beri İstanbul’da reklam sektöründe faaliyet gösterdiğini, 2009 yılında Beylikdüzü’ne taşındığını ve 2014 yılında eşinin adına “Genç Popülist” isimli şirketi kurduğunu, bu şirketi kendi vergi borçlarından dolayı eşinin adına kurduğunu ve şirketin faaliyet alanında herhangi bir çalışan veya ekibin bulunmadığını belirtmiştir.
• Belediye ve Seçim Süreçleriyle İlgili İşbirliği: 2014 yılında Fatih Keleş ile tanıştığını ve iki yıl sonra belediye seçimleri öncesinde Keleş’in aracılığıyla Ekrem İmamoğlu ile tanıştığını anlatmıştır. İmamoğlu’nun resmi ve gayriresmi reklam faaliyetlerini Keleş ile birlikte yürüttüklerini ve seçim kampanyası sürecinde çeşitli reklam işlerini yaptıklarını ifade etmiştir.
• İhale ve Nakit Para Tartışmaları: 2020 yılının başlarında gerçekleştirilen reklam ve dijital pano ihale süreçlerinde, cirolarının %10’u oranında nakit para alım ve ödemeler yaptığını, bu işlemler sırasında Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi ve onayı olduğunu iddia etmektedir. Nakit paraları, Çatalca’daki bir ofiste veya sırt çantasıyla götürdüğünü ve Fatih Keleş’in bu paraları bizzat İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde aldığını söylediğini aktarmaktadır.
• İhale ve Devir Süreçleri: Dijital panolar ve metro reklam alanlarıyla ilgili ihale süreçlerini ve şirketler arasında gerçekleşen devri detaylandırmış, Murat Ongun ve diğer ilgili isimlerin bu süreçlerdeki rolüne dikkat çekmiştir. Ayrıca, bu ihale ve sözleşmelerin süresinin aslında 10 yıl olmasına rağmen, zorunluluk ve baskılar sonucu 1,5 yıl gibi kısa bir süre içinde devrettiklerini ve büyük maddi kayıplar yaşadıklarını anlatmıştır.
• Reklam İzinleri ve SİSTEM Oluşumu: Murat Ongun’un yönlendirmeleriyle, birçok reklam alanı ve ihale üzerinde çalışmalar yaptığını ve bu işlemler sırasında çeşitli usulsüzlükler ve organize yapıların olduğunu iddia etmiştir. Ayrıca, “SİSTEM” adını verdiği oluşumun, Ekrem İmamoğlu’nun seçimlerini kazanması ve siyasi iktidar olma amacıyla kurulmuş bir organizasyon olduğunu ileri sürmüştür.
• Siyasi ve Ticari Amaçlar: Kendisine ait olan ve çeşitli şirketler üzerinden yürüttüğü faaliyetlerde, usulsüz teklifler ve yüksek meblağlar ödeyerek çeşitli ihale ve reklam alanlarını kazandığını, bu süreçte ciddi maddi kayıplar yaşadığını ve sonunda bu işleri devretmek zorunda kaldığını anlatmıştır. Murat Ongun ve diğer isimlerin, kendisini ve ailesini manipüle ederek, çeşitli yasa dışı yöntemlerle gelir sağladıklarını ve kendisinin bu yapıya hiçbir şekilde bağlı olmadığını ifade etmiştir.
• Sonuç ve Kişisel Durumu: Ekrem İmamoğlu, Fatih Keleş ve diğer kişiler tarafından kullanıldığını, bu kişilerin amaçlarının siyasi iktidar ve seçimleri kazanmak olduğunu, kendisinin ise tamamen kendi ticari faaliyetleri ve çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini dile getirmiştir. Ayrıca, eşinin hiçbir suça karışmadığını ve yalnızca kendi vergi sıkıntıları nedeniyle şirketleri kendisinin yönetiminde olduğunu belirtmiştir.

İfade sonunda, “Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini ve örgüt üyesi olarak kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini” vurgulamıştır. DHA tarafından aktarılan bu detaylar, soruşturmanın geniş kapsamlı ve karmaşık yapısını ortaya koymaktadır.