İstanbul’un sosyal mesafesi!

Uyruk Gazetesi’nden Mert İnan’ın haberine kadar Çin Vuhan’dan dünyaya yayılan Kovid-19 salgını gölgesinde ülkeler aldıkları önlemlerin yavaşça gevşetiyor. Dünyada 6.2 milyon kişiye bulaşan Kovid-19 enfeksiyonu 374 bini aşkın insanın hayatına mal oldu. Türkiye de salgından etkilenen ülkeler aralarında. Kovid-19 vaka sayısının en yüksek olduğu kenti ise 16 milyonu aşan en büyük kenti İstanbul. Normalleşmenin birincil adımının dün atıldığı İstanbul’da kilometrekareye düşen birey sayısı 2841 kişi. En yoğun ilçeler Güngören, Gaziosmanpaşa, Bahçelievler, Bağcılar ve Bayrampaşa olarak öne çıkıyor. O Kadar ancak kilometrekareye düşen insan sayısı Güngören’de 41 bin 348, Gaziosmanpaşa’da 40 bin 996, Bahçelievler’de 35 bin 944, Bağcılar’da 32 bin 396 ve Bayrampaşa’da 30 bin 526 birey. 5461 kilometrekarelik megakentin yüzölçümü bakımından en büyük ilçesi ise 1142 kilometrekare ile Çatalca, en ufak ilçesi ise 7 kilometrekarelik alanıyla Güngören. İstanbul’da kilometrekareye göre asgari nüfuslanmanın olduğu ilçeler ise 47 kişiyle Şile, 64 kişiyle Çatalca, 225 kişiyle Silivri, 623 kişiyle
Arnavutköy ve 800 kişiyle Beykoz.

Şart böyle olunca Kovid-19’dan korunmanın şartı olarak gösterdiği sosyal mesafenin İstanbul gibi bir kentte nasıl sağlanacağı ise merak konusu. Normal zamanlarda ortalama 13 milyon gezi hareketi gerçekleşen İstanbul’da toplu taşımadaki durum değin ilçelerdeki nüfus yoğunluğu da endişe duyulan konular aralarında. 

Vardiya saatlerine akort

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, sosyal mesafenin mutlaka korunması gerektiğine değinerek, önerilerde bulundu: “Maske kullanmaya, hijyen kuralların uymaya mecburuz. Toplu taşıma, AVM gibi toplu yerler en baskı ve riskli alanlar. İstanbul’daki yoğun nüfus göz önüne alınarak bir takım meslek yerleri vardiya saatlerinde düzenlemeye gidebilir. Yoğunluğun saatlere bölünerek kaydırılması en makul çözüm gibi. Evden çalışma devam ettirilebilir. Normalleşmenin İstanbul gibi kalabalık bir şehir halkı için riskleri her zaman olacak. Vatandaşların yapılan tüm uyarıları dikkate alması gerekir.”

En topluluk ilçeler

Güngören
Gaziosmanpaşa
Bahçelievler

‘Yüzde 67 sağlanırsa tehlike ortadan kalkar’

İstanbul’un yüzölçümü bakımından Türkiye’de 65’inci sırada bulunduğuna dikkat çeken İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, nüfusunun 16 milyonu aştığı, çok sıcacık bir şehirde bundan böyle kişisel önlemler ön planda olacacağını söylüyor. “Herkes kendisinin Sıhhat Bakanı, doktoru edinmek zorunda” diyen Erk, şu önerilerde bulundu: “Böylesi hormonlu bir kentte ne eyvah ki bir noktadan sonra herkes kendi sağlığından sorumlu edinmek durumda. Artık devletin önlemleri geride kaldı. Hastanelerdeki yatak ve bilirkişi sayılarımız belirlenmiş. İnsanların kapalı, havasız, gizli mekanlara girmemesi gerekiyor. En tehlikeli yerler AVM ve plazalar. Açık alanlarda sosyal mesafe kuralına riayet edilmesi gerekiyor. Bulaşıcılık kat sayısı bakımından İstanbul’da bağışıklanmış birey sayısı yüzde 67 olursa salgın riski ortadan kalkar, virüs sönümlenmiş olur. İstanbul’da şu anki oranın yüzde 15 olduğu varsayım ediliyor. Ola Ki bu oran doğruysa daha çok işimiz, almamız gereken fazla yol var demektir. Bu durumda bulaş riski 2022’ye dek sarkar.”

Derin bir nefes elde etmek için vaka sayısı 100’e gerilemeli

İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek ise yeni geliştirilen antikor testlerinin İstanbul öncelikle almak üzere Türkiye’deki bağışıklanan insan sayısı ve oranını ortaya koyacağını belirterek, mevcut duruma tarafından şunları söyledi:

“PCR testleri, toplam vaka ve vakaların yüzde 60’ının İstanbul’da olduğu tezinden hareketle tahminlerimiz, 1.8 milyon kişinin asemptomatik ya da belirtili şekilde bağışıklık kazandığı yönünde. Mart ve nisan ayını en az hasarla atlatmamız önemliydi. Maalesef sokağa çıkma yasakları ardından oluşan kalabalıklar olgu sayısında sabitlenmeye neden olmuş durumda. Önümüzdeki günlerde bayram etkisiyle vaka sayılarımızın azalacağını düşünüyoruz. Olgu sayısı 100’e gerilediğinde derin bir nefes alabileceğiz. İstanbul’da yaşamış herkes, sosyal uzaklık, maske ve hijyen kurallarından imtiyaz vermemeli.”