DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 24°C

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir!

13.02.2018
A+
A-

Kettner’s House adlı tarihi köşkün barındayım.

Öğlen saatleri, Londra kışının sarı-gri güneşi pencereden içeri sızıyor.

Dışarı bakıyorum; New York’taki toz duman, siren sesi yok burada.

Keyifli, oturmuş bir hayat var.

Önümden kişnemeler eşliğinde at arabaları geçse şaşmam!

Bardaki viski ve konyak şişelerinin aynadan yansıyan kırmızı-pembe ışıkları, deri koltukların ve gül ağacı mobilyaların kahverengisine karışıyor.
İçerdekiler bir kahveyi yavaş içmenin, gazeteyi uzun uzun okumanın keyfini çıkarıyor.

Enfes bir swing müziği eşliğinde…

Oh be! Özlemişim tatlı hayatı…

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir

Kapı açılıyor ve içeri Nick Jones ile maiyeti giriyor.

“Biraz daha gelmeseydiniz, kendimi Winston Churchill zannetmeye başlayacaktım” diyorum.

Cevaplıyor: “Amacımız herkesin öyle hissetmesi zaten, neyse ki tipiniz benzemiyor!”

1963 Surrey doğumlu, orta halli bir ailenin dört çocuğundan biri.

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir
Corpi Sarayı’nı Cenevizli denizci ailesi 1873’te inşa etmiş. 1906’da Amerikan Büyükelçiliği, 1937’de Konsolosluğu olmuş. Bugün Soho House İstanbul.

İstanbul gibi bir şehrin önünü kesemezsin

Gece hayatının yara alabileceğini anlayan yerel yönetim Soho’ya yapılan metro seferlerini gece geç saatlere kadar uzatmaya karar veriyor.

Böyle bir şeyi rüyasında bile göremeyecek İstanbul’umuzdan epey farklı bir tablo.

Soruyorum: İstanbul şubenizi neden kapatmadınız?

– Size orada söylemiştim ama tekrar edeyim: Bunun için cesedimi çiğnemeleri gerekir! İstanbul benim için kişisel bir misyon. Ülkeyi, insanları çok seviyorum. 18 ay zorlandık diye çıkacak değilim. Gurur meselesi yaptım ve asla pes etmem.

– Nereden geliyor böyle bir misyon hissi?

– Birçok dinin, kültürün bir arada yaşaması günümüz için cazip bir fikir. Dünyada artık herkesin bir arada yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Mumbai’de, Hong Kong’da da açıyoruz.

Kentimizin bugünkü suskunluğunu, “Her yerin inişi çıkışı vardır. İstanbul gibi bir şehrin önünü kesemezsin. New York gibi bir şehrin de… Şimdi dinleniyor. Değişim başladığında yeniden büyüyecektir” diye açıklıyor.

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir

Dünyanın bütün yaratıcıları, birleşin!

Akşam, burada yaşayan Çağdaş Ertuna ve Brüksel’den gelen Ari Kasuto’yla Greek Street’teki açılışa katılıyoruz.

Tipik ‘boho-chic’ (şık-bohem) yaratıcı sınıf mensuplarıyla kaynaşıyoruz.

Birkaç Hollywood yıldızıyla terasta taco yiyoruz. ‘Özgürlüğün Elli Tonu’ filminin yıldızı Jamie Dornan bunlardan biri… Elinden telefon düşmüyor, sürekli köşelerde konuşuyor.

Geceyi disko müziğiyle dans ederek tamamlıyoruz. (Nick, house ve techno’dan nefret ediyor.)

Köklü bir aristokrasi geleneği olan İngilizler bu sanatçı, gazeteci, sinemacı takımının yanında olmak için can atıyor. Partinin önemini ertesi gün her ‘tabloid’ gazetenin birinci sayfasını görünce anlayacağım.

Yeni ‘yaratıcı sınıf’, sıkıcı aristokratlardan, “ruhsuz” finansçılardan intikam alıyor, zaferini kutluyor sanki o gece…

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir
Peri masalı burada başladı: Prens Harry ve nişanlısı Meghan Markle, 2016 Temmuz’unda Londra’daki Soho House’ta tanıştı.

Nick’e soruyorum: “Prens Harry ile Meghan Markle, Soho House’da tanışmışlar. Doğru mu?”

Gülerek “Ben de okudum bir yerde” diye geçiştiriyor. Ama ekliyor: “Biliyorsun Meghan İstanbul’daki açılışımıza da gelmişti.”

Mayıs ayında prenses olacak Amerikalı genç kadın ile kraliyet ailesinin genç üyesi saraylarda değil, burada tanışmış.

Richard Florida 2003’te ‘Yaratıcı Sınıfın Yükselişi’ adlı kitabında bu yeni sınıfın dünyaya hakim olacağını yazmıştı. Fakat yıllar sonra dünyadaki popülist dalgayı görüp günah çıkartırken: “Yaratıcı sınıf şaha kalkıyordu ama ‘hizmet sınıfı’ sürekli çenesine yumruk yiyordu. Bunu öngörememişim” diyecekti.

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir
Meghan Markle, mekânın İstanbul’daki açılışına da katıldı, fotoğrafçı Jason Bailey ve Oscar’lı oyuncu Eddie Redmayne ile poz verdi.

Avrupa’nın üzerinde bir hayalet dolaşıyor

Yeni kentli sınıf bu tatlı hayatın keyfini sürerken, kenara itilen yoksullarla arasındaki uçurum iyice büyüdü.

Londra rüyadan Brexit ile uyandı.

Son gece Dean Caddesi’ndeki Soho House’da Türk sinemacılarla yemek yiyoruz. Memleketi, dünyayı tartışıyoruz.

Gözüm tam karşımızdaki binada… Dean Caddesi’ndeki Karl Marx evi… Marx 1851-1856 arasında burada yaşamış.

Aristokrat karısı Jenny von Westphalen üç çocuğunu burada kaybetmiş.

Benim gibi gazeteciymiş, New York Tribune’den aldığı parayla ve arkadaşı Engels’in yardımıyla geçinmeye çalışmış.

‘Kapital’in ilk bölümlerini burada kaleme almış. Şimdi ‘Quo Vadis’ adlı restorana dönüşmüş olan evinde…

İstanbul’dan çıkmam için cesedimi çiğnemeleri gerekir
Karl Marx’ın 1851-1856 yıllarında Dean Caddesi’nde yaşadığı ev, bugün ‘Quo Vadis’ adlı bir restoran . Soho House’ın tam karşısında.

Karşılıklı birer viski içsek ne söylerdi kim bilir? Herkesin eşit olduğu bir dünyadan daha da uzaklaşmamıza… Onca bilimsel gelişmeye, artan refaha rağmen insanın akıldan, birbirinden uzaklaşmasına? Kabileciliğin hâlâ geçerli olmasına?

Böyle şeylere kafa yormanın pek anlamı kalmadı galiba…

Güvenlikli bir kapının arkasında, bana benzeyen insanlarla vakit geçiriyorum.

Gazeteci olmasam benim de giremeyeceğim bir kulüp olmasının önemi yok.

Şu anda keyfim iyi.

Kapansın kapılar, çekilsin perdeler… Küçük gettolarımızda bir süre daha zevk içinde yaşayalım…

Garson! Şu enfes negroniden bir kadeh daha lütfen!

 

Not: Bu gezi Nick Jones’un bir daveti üzerine gerçekleşti. Okuyucularımızın bilgisine sunarım.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.