DOLAR 35,8440
EURO 37,2194
ALTIN 3.225,97
BIST 10.004,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
12°C
Hafif Yağmurlu
Pts 7°C
Sal 5°C
Çar 5°C
Per 7°C

İstanbul’daki Yenidoğan Çetesi Davası: 47 Sanığın Yargılanması Devam Ediyor

İstanbul’daki yenidoğan çetesi davasında 47 sanığın yargılanma süreci devam ediyor. Davanın detayları, sanıkların kimlikleri ve mahkeme süreci hakkında güncel bilgiler için yazımıza göz atın.

19.11.2024
A+
A-

İstanbul’daki Yenidoğan Çetesi Davası

İstanbul'daki Yenidoğan Çetesi Davası

İstanbul‘da, yenidoğan bebeklerin anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilerek haksız kazanç sağlanması ve bu süreçte kusurlu davranışlarla bebeklerin ölümüne sebep olunmasıyla ilgili olarak, Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması, yarın sabah saat 09.30’a ertelendi. Dava, Bakırköy Adliyesi, 21. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nda görülüyor. Duruşmaya mağdur ve müştekiler, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları katılım sağlıyor. İddianamede 19 özel hastanenin yer aldığı bu davada, sanıklar hakkında toplamda 17 bin yıl hapis cezası talep ediliyor.

Bugün yapılan duruşma, hemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasıyla başladı. Gök’ten sonra, tutuklu hemşire Deniz Korkmaz savunmasını yaptı. Ambulans şoförü olan tutuklu sanık Hüseyin Gündüz’ün savunmasının ardından duruşma, yarın sabah saat 09.30’a ertelendi. Bugünkü duruşmada, sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık bir ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Hüseyin Günerhan’ın savunması ile devam etti.

Sanıkların Savunmaları

“Alınan ilaçları imha ediyorduk”
Savunma yapan sanık Günerhan, savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etmediğini belirterek, “Üzerime atılı suçlamaları ve böyle bir örgütün varlığını reddediyorum. Hepimiz birbirini tanımayan farklı hastanelerde çalışan insanlarız. Ben hemşireyim ve 2020 yılında Reyap Hastanesi’nde, ardından Güney Hastanesi’nde çalıştım. En son evde sağlık hizmeti alanında görev yaptım. Fırat Sarı’yla çalıştığım süre zarfında, ihtiyacı olan hastanelerin yoğun bakımlarında görev aldım. Çalıştığım hastanelerin şartları iyiydi ve çocukların ihtiyaçları karşılanıyordu. Alınan ilaçları imha ediyorduk; bu, kullanım oranlarını artırıyordu. Atılan ilaçları doktora bildiriyor ve doktor imzalıyordu. Bir gece Doğukan beni aradı ve yabancı uyruklu bir bebek hastanın durumunun kötü olduğunu söyledi. Hastaneye gittiğimde, bebek sabah ölmüştü. Kaya bebeğin ailesi hastaneye teşekkür mektubu yazmıştı” diye ifade etti.

“Kimseye hizmet etmedim”
2022 yılında bağlı olduğu kurumdan ayrıldığını belirten Günerhan, “Ben herhangi bir örgütün üyesi değilim. İfadem yüzünden cinayetle suçlandım. Ölen bebekler hakkında savcılığa ifade verdim ama beni bebek cinayetiyle suçladıklarında, savcı ‘Pardon’ dedi. Hiçbir dosyada sahtekarlık yapmadım. Olay neyse onu uyguladım. Eğer imzamla sahtekarlık yapılmışsa, getirilsin, kanıtlansın ve imzamla karşılaştırılsın. Hasan Basri Gök, benim çalıştığım Güney Hastanesi’nin önünden bile geçmedi. Neden bu kadar çok biliyormuş gibi konuşuluyor? Ben hastaneden ayrıldıktan sonra iş arıyordum. Fırat Sarı, bana Güney Hastanesi’nde çalışabileceğimi söyledi. Fırat Sarı, hastanedeki sistemi anlatırken, bir hastanın sevk sürecinin üç dört saati bulabileceğini, birçok doktorun olabileceğini ve doktorların her yere bakabileceğini söyledi. Hastanede doktor yoksa, bunun sorumlusunun hastane değil, başhekim olduğunu belirtti. Fırat Sarı, çalıştığım hastaneyle anlaşma yaptıktan sonra hastaneye çok nadir uğrardı. Çalıştığım süre boyunca bir örgüte üye olmadım, kimseye hizmet etmedim ve kimseyi öldürmedim” şeklinde konuştu.

“Eldeki paraları Fırat Sarı’ya veriyordum”
Cumhuriyet Savcısı, sanığa eline geçen paraları ne yaptığını sordu. Sanık, “Fırat Sarı’ya veriyordum. O da çalışanlara mesai ücreti olarak dağıtıyordu. Dışarıdan gelen hemşirelere de bu paralar veriliyordu” yanıtını verdi. Sanık, “Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi” diye de ekledi. Sanıkların yargılanmasına devam ediliyor.

Duruşmanın Devamı

Yenidoğan Çetesi‘nin yargılandığı davanın duruşması yarın saat 09.30’a ertelendi. İlk Savunma Fırat Sarı’nın Hemşiresinden
Dün kimlik tespitinin yapıldığı sırada bekar olduğunu ve aylık gelirinin ortalama 400 bin lira olduğunu söyleyen çete lideri Fırat Sarı, duruşmada dikkat çekici bir şekilde kot ceketle yer aldı. 2. günde kürsüye gelen ilk kişi Fırat Sarı’nın hemşiresi sanık Hasan Basri Gök oldu. Savunmasını elleri arkadan bağlı şekilde yapan Gök, Mahkeme Başkanı’nın sorularını yanıtladı. Mahkeme Başkanı, “Neden ellerin arkada, kelepçe mi var?” diye sorduğunda, sanık duruşunu düzeltti.

Mahkeme Başkanı’nın Soruları
Mahkeme Başkanı: “Epikriz değiştirmeyi anlatır mısın?”
Sanık: “Bir şablon sistemi vardı. Hastane sorumluları bebeklerin değerlerini atardı, biz de bu değerleri girerdik.”
Mahkeme Başkanı: “Normal değerler mi?”
Sanık: “Karşıdaki sorumlunun gönderdiği değerler.”
Mahkeme Başkanı: “Kim?”
Sanık: “Mesela Avcılar’da bir kişi…”
Mahkeme Başkanı: “Sen nerede çalıştın?”
Sanık: “Reyap Hastanesi’nde çalıştım.”
Mahkeme Başkanı: “Ne olarak?”
Sanık: “Fırat Sarı’nın hemşiresiydim. Son 6 aydır epikriz raporlarını yazdım ve aynı zamanda şoförlüğünü yaptım.”
Mahkeme Başkanı: “Bir işletme konusu var, nedir bu?”
Sanık: “Fırat Sarı kendi personelini işletmeye gönderiyordu.”
Mahkeme Başkanı: “Hangi hastaneler?”
Sanık: “Avcılar, Doğa, Birinci, Silivri Kolon, Duygu, Bağcılar Şafak, GOP Şafak, TRG Hastanesi.”

“Kimse hayrına bir şey yapmıyordu”
Mahkeme Başkanı: “Bebek sevklerinden para kim kazanıyordu?”
Sanık: “Gözümle gördüğüm bir şey yok, ama kimse hayrına bir şey yapmıyordu.”

“SGK’dan para kazanmak için hastaları normalden uzun yatırıyorlardı”
Mahkeme Başkanı: “146. sayfada denetimle ilgili, hasta yatışları uzun muydu?”
Sanık: “Genelde uzundu.”
Mahkeme Başkanı: “Normalden uzun mu yatırıyorlardı?”
Sanık: “Evet, normalden uzun yatıyorlardı.”
Mahkeme Başkanı: “Neden?”
Sanık: “SGK’dan para almak için.”

“İl dışı sevklerden 5 bin lira kazanıyordu”
Mahkeme Başkanı: “Bebek sevkleriyle ilgili ne biliyorsun?”
Sanık: “Bebek sevklerini Fırat Sarı, İlker Gönen ve Mert Özdemir yapıyordu.”
Mahkeme Başkanı: “Nasıl alıyorlardı?”
Sanık: “Fırat Sarı’nın tanıdığı doktorlar vardı, bebekleri onlardan alıyordu.”
Mahkeme Başkanı: “Neden?”
Sanık: “Para kazanmak için.”
Mahkeme Başkanı: “112’yi bilgilendirmeden bu nasıl yapılıyordu?”
Sanık: “Doktorlar üzerinden yapılıyordu.”
Mahkeme Başkanı: “Para kazanıyorlar mıydı?”
Sanık: “Kazanıyorlardı, ama gözümle gördüğüm bir şey yok. Serdar, il dışı sevklerden 5 bin lira kazanıyordu. İlker ve Fırat zaten yöneticiydi.”

“Denetimlerde Fırat Sarı’nın talimatı üzerine hareket ettik”
Mahkeme Başkanı: “Amaç neydi?”
Sanık: “Amaç SGK’dan daha fazla para almaktı.”
Mahkeme Başkanı, Hasan Basri Gök’e Mehtap hemşire ile aralarında geçen “Bebeği öldür” diyaloğunu sordu:
Mahkeme Başkanı: “Hemşire Mehtap ile bebek öldürmeyle ilgili bir konuşmanız var.”
Sanık: “Bu çirkin bir cümle, görüşümü belli etmişim.”
Mahkeme Başkanı: “Siz öyle mi yapıyordunuz?”
Sanık: “Bebeğin sürekli kalbinin durup geri gelmesine neden olan bir durum vardı, o yüzden.”
Mahkeme Başkanı: “Normalde yapılması gereken bu mu? Mehtap’a ‘Bebeği öldür’ demişsiniz.”
Sanık: “(Cevap belirtilmedi.)”

“İlaç satışından 40 bin lira para kazandık”
Hasan Basri Gök’ün sorgusunun devamında; Mahkeme Başkanı: “Denetimlere yönelik Damla ile bir konuşman var. Sebepsiz baskın ve denetim yapılıyor, diyorsun.”
Sanık: “Denetimlerle ilgili konuşmamızda, ilaçlarla ilgili denetimleri konuşuyorduk. İşletme diye bahsettiğim, Fırat Sarı’nın işlettiği hastanelerdir. Epikriz raporlarını normalde doktorların yazması gerekiyordu ama biz yazıyorduk.”
Mahkeme Başkanı: “Denetimlerde ‘Allah’tan ilaca bakmamışlar, mal bunlar’ demişsin.”
Sanık: “O ilaçların orada durması yasaktı ama Sağlık Müdürlüğü’nden gelenler dolaplara bakmadıkları için görmediler. Ona dair bir konuşmaydı.”
Mahkeme Başkanı: “‘Bu ex bebek bana neden kaldı’ demişsin.”
Sanık: “İlk tapelerde de bana sordular. Fırat Sarı bana söyledi. Son dönemlerde raporlarını ben yazıp hastaneye gönderiyordum. Gelen nota göre raporları düzenliyorduk.”
Mahkeme Başkanı: “’20 yatışa uygun epikriz raporu yazılmasını istemişsin.'”
Sanık: “Hatırlamıyorum.”
Mahkeme Başkanı: “‘Günlük epikriz raporu yazılırsa ciro düşer, fiyat düşer’ demişsin.”
Sanık: “Fırat Sarı düşük ücretler ödüyordu. Fırat Sarı, tüm sorumlulara para ödüyordu. Her şeyin bir ücreti vardı; doktora yardım etmek, epikriz raporu yazılması gibi işler.”
Mahkeme Başkanı: “‘Basamakları boşver, önemli değil’ diyorsun.”
Sanık: “Basamak hastaneler doğru değildi. SGK’dan buna göre para alınıyordu. Önümüzdeki basamakları değiştiriyorduk. Hastanedeki ilaçları da Doğukan ile birlikte satıyorduk. İlaç satışından 40 bin lira para kazandık.”
Mahkeme Başkanı: “Hemşirelerden aldığınız ilaç var mı?”
Sanık: “Evet, aldık. Fırat Sarı’nın bilgisi dahilinde aldım. Denetim var diye bir seferinde 24 kutu ilaç verdiler. İlaçları alırken hastanenin haberi vardı. Bu raporu zaten hastane başhekimi ve sahibi görüyor. Bunlar fark edilmeyecek ilaçlar değil; sistemden düştüğünde herkesin haberi olur. Sonuçta hastanenin birdenbire cirosu artıyordu.”

“112’nin parmağı var mı?” sorusuna bakanlık avukatından itiraz
Mahkeme sırasında, sanık Hasan Basri Gök’e sevklerle ilgili “112’nin bu işte bir parmağı var mıdır?” sorusu soruldu. Sağlık Bakanlığı avukatı, bu soruya itiraz etti ve mahkeme heyeti itirazı kabul ederek sorunun sorulmasına izin vermedi.

Sanık Gök’ün avukatları, “İtiraflarda bulunarak dosyanın bu aşamaya gelmesinde fayda sağlamıştır. Bu nedenle tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz.” diyerek tahliye talebinde bulundu.

“O sözler Kurtlar Vadisi repliği”
Mahkeme Başkanı: “Devleti soymak, milleti soymaktan şereflidir’ demişsin. Neden böyle söyledin?”
Deniz Korkmaz: “Evet, söyledim. ‘Kurtlar Vadisi’ diye bir dizi var, ünlü bir replik. Bakarsanız görürsünüz.”
Mahkeme Başkanı: “Fırat Sarı yüzde 40 kar alıyor’ demişsin.”
Deniz Korkmaz: “Evet, doğrudur.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Gamze Şenyigit – 3. Sayfa

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.