İstanbul’da Yasa Dışı Bahis Operasyonunda 29 Şüpheli Adliyeye Sevk Edildi

İstanbul’da Yasa Dışı Bahis Operasyonunda Gelişmeler

İstanbul merkezli yürütülen “Yasa Dışı Bahis” operasyonunda dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Operasyon kapsamında, aralarında Bankpozitif, Payfix Ödeme Kuruluşu ve Flash TV’nin sahibi Erkan Kork’un da bulunduğu toplam 29 şüpheli, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Gözaltındaki diğer 14 şüpheli ise serbest bırakıldı. Şüpheliler, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklamak ve 7258 Sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna Muhalefet” suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyorlar.

Yürütülen soruşturma kapsamında, toplamda altı milyar 900 milyon lira değerinde olan, Flash TV, Bankpozitif ve Payfix Ödeme Kuruluşu’nun da aralarında bulunduğu 23 şirkete el konulmuş, 59 şüpheli tespit edilerek eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirilmiştir.

BANKPOZİTİF’İN YÖNETİMİ TMSF’YE DEVREDİLDİ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Bankpozitif’in Pay Fix Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ mülkiyetinde bulunan yüzde 79 oranındaki hissesine ilişkin temettü dışındaki ortaklık haklarının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kullanılmasına karar verdiğini açıkladı. BDDK’nın yaptığı resmi açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 17 Mart 2025 tarihli ve 11176 sayılı Kararı ile Bankpozitif Kredi ve Kalkınma Bankası AŞ’nin nitelikli ortağı Pay Fix Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ hakkında adli makamlar tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 18’inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında Bankanın, Pay Fix Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ mülkiyetinde bulunan yüzde 79 oranındaki hissesine ilişkin temettü dışındaki ortaklık haklarının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kullanılmasına karar verilmiştir.”

Bu gelişmeler, Türkiye’deki yasa dışı bahis faaliyetleri ve bunlarla bağlantılı mali suçlar konusunda yürütülen mücadelenin ne denli ciddiyetle devam ettiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.