İstanbul’da Medyum Dolandırıcılığı: Şantaj ve Tehdit Olayı
İstanbul’da medyum dolandırıcılığına dair yaşanan şantaj ve tehdit olaylarını keşfedin. Bu artan dolandırıcılık yöntemleri ile ilgili bilinçlenin ve kendinizi korumak için neler yapabileceğinizi öğrenin.
İstanbul’da Tehdit ve Şantaj Tuzağı: Medyum Kurbanı
İstanbul’da bir genç kadın, Instagram üzerinden bulduğu medyumun tuzağına düşerek, korkunç bir şantaj ve tehdit olayının mağduru oldu. Olay, Adliye D. isimli kadının, sosyal medya platformunda gördüğü fal baktırma ilanı ile başladı. İlanı veren kişi, kendisini “Medyum Hüseyin” olarak tanıttı ve genç kadını aramaya yönlendirdi.
Adiye D., merak ve belirsizlik içerisinde verilen telefon numarasını aradı. İlk görüşmede, sözde medyum, genç kadına büyü yapıldığını ve bu büyüyü bozmak için kendisine 3 bin lira göndermesi gerektiğini söyledi. Bu korkutucu açıklama karşısında panik yaşayan Adile D., fal baktırma fikrini rafa kaldırarak telefonu kapattı. Ancak, bu noktada medyum, “Annen Zehra’ya, kardeşin Can’a acımam” diyerek tehdit savurdu.
Adile D., bu tehditler karşısında zor durumda kalarak, istenen parayı göndermek zorunda kaldı ve numarayı engelledi. Ancak, olay burada bitmedi. Sabah gazetesinin haberine göre, medyum, farklı telefon numaralarından arayıp mesaj göndererek baskıyı sürdürdü. Tehdit mesajları ise gittikçe artarak, “Engellemen seni benden kurtarmaz, üniversiten, ailen ve özel hayatın elimde. Sana zarar vermekle kalmam, aileni de rezil ederim.” şeklinde oldu.
Sözde medyum, Adile D.’ye “Beni bir daha engellersen annenin yanına gideceğim, iş yerini basacağım, benim dinim yok, ben iblisin oğluyum, anne karnındaki çocuğun canını ben alırım.” gibi korkutucu mesajlar göndererek, 20 bin lira daha talep etti. Genç kadın, medyumu bir kez daha engelledikten sonra, bu sefer kadının adına sahte Instagram hesapları açılmaya başlandı ve bu hesaplardan aile üyelerine mesajlar gönderildi.
Tüm bu yaşananlar karşısında Adile D., savcılığa başvurdu. Başlatılan soruşturmada, şüpheli Mehmet Ş.’nin daha önce de benzer suçlardan sabıkası olduğu belirlendi. Şüpheli, savunmasında suçlamaları reddederek, telefon hattının ve banka hesabının başkasına ait olduğunu iddia etti. Ancak, daha önceki sabıka kaydı ve toplanan deliller bu iddialarını çürüttü.
Savcılık, Mehmet Ş.’nin başkasını bir malın teslimine veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak suçlarından 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.