İstanbul’da Askeri Üniforma ile Servis Yapan Yabancı Şahsa Hapis Cezası Verildi
İstanbul’da askeri üniforma ile servis yapan yabancı şahsa hapis cezası verildi. Detaylar ve gelişmeler için haberimizi okuyun.
İstanbul’da Yaklaşık 1 Yıl Önce Yaşanan Olay ve Gelişmeler
İstanbul’un Beyoğlu semtinde, yaklaşık bir yıl önce gerçekleşen ve büyük yankı uyandıran olay, sosyal medyada geniş çapta tepki topladı. Olayda, yabancı uyruklu bir şahsın, bir restoranda askeri üniforma giymiş şekilde masadaki müşterilere servis yaptığı görüntüler, kamuoyunun dikkatini çekti. Bu skandal olay üzerine başlatılan resmi soruşturma sonucunda, üç kişi hakkında gözaltı işlemleri gerçekleştirildi ve olayın detayları ortaya çıktı.
Soruşturma ve Mahkeme Kararları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olayın detaylarına yer verildi. Sosyal medyada paylaşılan videoda, bir işletmenin içinde askeri üniforma giymiş bir şahsın, diğer müşterilere askeri kıyafetle hizmet verdiği görülüyordu. Yapılan incelemeler sonucunda, bu işletmenin sorumlu müdürünün Abdulkadir Güler, işletme sahibinin Adnan Kalkmaz ve askeri üniformayı giyerek servis yapan kişinin ise Yousuf Jaafer olduğu tespit edildi.
Mahkemenin Verdiği Hapis Cezası ve Gerekçeleri
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda üç sanık hakkında toplamda 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Abdulkadir Güler, Adnan Kalkmaz ve Yousuf Jaafer’in ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetini aşağılamak’ ile ‘özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma’ suçlarından yargılandıklarını ve her birine bu cezaların verildiğini açıkladı. Ayrıca, bu suçlar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.
İddianamede Yer Alan Detaylar ve Savunmalar
İddianamede, olayın devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu ve video içeriğinin düşünce özgürlüğü kapsamında korunmasının mümkün olmadığı vurgulandı. Ayrıca, toplumda kışkırtıcı davranışlar sergileyen bu videonun, halklar arasında kin ve düşmanlık tohumları ekmeyi amaçladığı, sosyal medya ve basın organları aracılığıyla yaygınlaştırılarak kamu güvenliğinin tehlikeye atıldığı belirtildi.
Yabancı Şahıs Yousuf Jaafer’in İfadesi ve Olayın Detayları
Yousuf Jaafer’in ifadelerine göre, 2017 yaz aylarında yasal yollarla Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra çeşitli restoranlarda çalışmaya başladı. Sosyal medya aracılığıyla video çekmeye ve gelir elde etmeye başlayan Jaafer, olaydan birkaç ay sonra, Dubai’den gelen iki yabancı tarafından askeri üniforma temin edilerek kendisine video çekme teklifinde bulunulduğunu anlattı. Kendisi, askeri üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak veya yazı bulunmadığını ve Türk askeri olduğunu bilmediğini belirtti. Ayrıca, bu videoyu çektiği sırada giymiş olduğu üniformanın gerçek bir Türk askeri üniforması olmadığını ve amacının Türk askerlerini aşağılamak olmadığını ifade etti.
Sanıkların Tutumları ve Savunmaları
İddianamede, işletme müdürü Abdulkadir Güler ve işletme sahibi Adnan Kalkmaz’ın, olay sırasında çekilen video hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını ve bu videonun kendilerinin onayıyla veya talebiyle çekilmediğini savundukları belirtildi. Ancak mahkeme, bu savunmanın kabul edilmediğine ve olayın sorumlularının uygun cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
Ceza Talebi ve Yargılama Süreci
İddianamede, sanıkların ‘devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama’, ‘özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlarından toplamda 2 yıl 3 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Olayın toplumsal barışa ve kamu güvenliğine ciddi şekilde zarar verdiği gerekçesiyle, ağır cezalar öngörüldü.
Sonuç ve Kamuoyu Tepkisi
Bu olay, Türkiye’de ve uluslararası kamuoyunda, askerlik ve devlet kurumlarına karşı saygı ve hassasiyetin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Mahkeme kararının ardından, yargı sürecinin adil ve şeffaf bir şekilde devam edeceği belirtilirken, toplumda da bu tür olaylara karşı duyarlılığın artırılması gerektiği vurgulandı.