İstanbul’da 23 Nisan Depremi ve Bilimsel Çelişkiler
İstanbul’da 23 Nisan depremi ve bilimsel görüşler arasındaki çelişkileri keşfedin. Olası riskler ve bilimsel analizler hakkında detaylar.
İstanbul’da 23 Nisan’da Meydana Gelen 6.2 Büyüklüğündeki Deprem ve Sonrası Tartışmalar
İstanbul’da 23 Nisan tarihinde gerçekleşen ve büyüklüğü 6.2 olarak ölçülen büyük deprem sonrası, bilim camiasında farklı ve çelişkili görüşler gündeme gelmeye başladı. Bazı uzmanlar depremin ana deprem olduğunu savunurken, diğerleri ise bu depremin büyük depremin öncüsü veya uyarısı olduğunu ileri sürüyor. Bu kafa karışıklığını gidermeye çalışan bilim insanları, özellikle Marmara Denizi’nde uzun süredir yapılan araştırmalarda farklı sonuçlar ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Naci Görür’ün Açıklamaları ve Bilimsel Yaklaşım
Depremlerle ilgili tartışmalarda söz alan ve dikkat çeken isimlerden biri olan Prof. Dr. Naci Görür, Kafa TV’de katıldığı canlı yayında konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Görür, “Ayağına hiç deniz suyu değmemiş, Marmara Denizi’ni yakından bilmeyen kişilerin bu konularda konuşması, bilimsel bilgiye dayanmıyor. Benim projelerde yer alan ve etkisi yüksek dergilerde yayımlanmış çalışmalarım var. Bölünen bir bilim dünyası yok; aksine, farklı disiplinlerden bilim insanları ortak çalışmalar yapıyor.” diyerek, bilimsel duruşunu ve çalışmalarını vurguladı.
Depremin Büyüklüğü ve Olasılık Üzerine Bilimsel Yaklaşımlar
Görür, yer bilimcilerin olasılık temelli analizler yaptığını, bu analizlere karşı çıkanların ise bilim camiasında yer almadığını ifade etti. “Evrensel bilime dayalı çalışmalar yapan çok az sayıda uzman var. Bu kişiler, Türkiye’de de sınırlı sayıda.” diyerek, bilimsel verilerin ve çalışmaların önemine dikkat çekti.
İstanbul’da Artık Deprem Olmayacak İddiası ve Çelişkiler
Son zamanlarda bazı isimler, İstanbul’da yeni bir deprem riskinin olmadığını öne sürerken, Prof. Görür bu duruma net bir şekilde karşı çıktı. Özellikle yeni yayımlanan makalelerde, İstanbul’da önümüzdeki 30 yıl içinde deprem olma olasılığının %47 olduğu belirtildi. Görür, bu tahminlerin ±15 yıl civarında değişebileceğini belirterek, “İnsanlar kalkıp halka ’45 yıl sonra deprem olmayacak’ diyorsa, bu bilimsel değil.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Depremin Tarihini Tahmin Etmek ve Bilimin Sınırları
Görür, “Büyük İstanbul depremine ilişkin tarih vermek, kahinliktir.” ifadesini kullanarak, şu açıklamayı yaptı: “Bizler sadece olasılıkları konuşabiliriz. Son araştırmalara göre, 1999 yılından bu yana büyük depremin gerçekleşme ihtimali %47 civarındadır. Bu nedenle, ‘Deprem olmayacak’ şeklinde kesin ifadeler kullanmak bilimsel değildir.” Ayrıca, bilimsel çalışmaların ve verilerin gösterdiği gerçekler ışığında, kesin tahminler yerine olasılıkların değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
İnsanların Güvenliği ve Bilimsel Sorumluluk
Prof. Görür, “Milyonlarca insanın yaşam güvenliğiyle oynamayalım.” diyerek, halkın güvenliği açısından doğru ve bilimsel bilginin paylaşılması gerektiğine dikkat çekti. Uluslararası saygın dergilerde yayımlanmış çalışmaların, İstanbul’da önümüzdeki 30 yıl içerisinde %47 olasılıkla deprem beklendiğine işaret ettiğini belirtti. “Eğer başka iddialar varsa, bunlar bilimsel temellere dayanmalı ve kanıtlarla desteklenmelidir.”