İstanbul Üniversitesi Tarihi Koleksiyonunu Restorasyon ile Yeniden Canlandırıyor
İstanbul Üniversitesi, tarihi koleksiyonunu gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla yeniden canlandırıyor. Geçmişin izlerini koruyarak, kültürel mirasımızı geleceğe taşımayı amaçlayan bu projeyi keşfedin.
İstanbul Üniversitesi’nin Restorasyon Çalışmaları ile Tarih Yeniden Hayat Buluyor
İstanbul Üniversitesi, Türk tıp tarihine ışık tutan eşsiz koleksiyonunu gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarıyla yeniden canlandırıyor. Bu tarihi eserler, tıp tarihine katkıda bulunan yazma eserlerden cerrahi aletlere, portrelerden tıbbi cihazlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Tüm bu eserler, geleceğe taşınarak önemli bir miras oluşturuluyor.
Tarihi Koleksiyonun Geçmişi
Osmanlı döneminde 1827 yılında kurulan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin mirası olan İstanbul Tıp Fakültesi’nin koleksiyonu, Prof. Dr. Süheyl Ünver‘in öncülüğünde 1933 yılında düzenlenmeye başlandı. 1967 yılında Prof. Dr. Bedi Şahsuvaroğlu ile daha da zenginleşen bu koleksiyon, 1983 yılında Fatih’teki Abdüllatif Paşa Konağı’na taşındı. Ancak, 2011 yılından itibaren eserler, depoda mühürlü kapılar ardında korunmaya alındı.
Eşsiz Eserler Gün Yüzüne Çıkıyor
Türk tıp tarihini yansıtan bu koleksiyon, 15. yüzyıldan itibaren yazılan el yazmaları, Osmanlı dönemi tıbbi cihazlar ve nadir folklorik objeleri barındırıyor. Koleksiyonda yer alan önemli eserler şunlardır:
- Şerafettin Sabuncuoğlu’nun dünyada yalnızca üç nüshası bulunan eseri “Cerahiyetül Haniye”,
- II. Abdülhamid‘in kızı Hatice Sultan için özel olarak yaptırılan porselen ilaç kapları,
- İlk röntgen tüpü ve ilk EKG cihazı gibi tıbbi cihazlar,
- Sigmund Freud, Louis Pasteur gibi ünlü bilim insanlarına ait mektuplar.
Geleceğe Köprü Kuran Restorasyon
İstanbul Üniversitesi, 1000’i aşkın eserin bilim ve eğitim dünyasına kazandırılması amacıyla restorasyon çalışmalarını titizlikle sürdürmektedir. Edebiyat Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü tarafından gerçekleştirilen bu süreçte, eserlerin dijital ortama aktarılması ve bir sanal müze projesi de hayata geçirilmeyi bekliyor.
Uzmanlar Restorasyonu Anlatıyor
Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, “Bu tarihi mirası koruyarak, hem üniversitemiz hem de ülkemiz için önemli bir bilimsel kaynak oluşturma amacındayız,” diye ifade etti. Prof. Dr. İlhan İlkılıç ise koleksiyonun kültürel ve mesleki hafızayı güçlendirme noktasında büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Restorasyon ekibi lideri Doç. Dr. Gülder Emre, eserlerin görünür ışık, X-ray ve RTI teknolojileriyle analiz edilip belgelenerek, uluslararası konservasyon etiklerine uygun bir şekilde restore edildiğini belirtti.
Bilim ve Sanat Tarihi İçin Eşsiz Bir Hazine
Koleksiyon, tıp, sanat ve sosyal tarih açısından eşsiz bir kaynak sunuyor. Restorasyon işlemleri tamamlandıktan sonra sergilenecek eserler, ziyaretçilere ve araştırmacılara Türk tıp tarihinin zengin ve etkileyici mirasını tanıtacak. Tarih, mühürlü kapılar ardında saklanmaya devam etmiyor; yeniden hayat buluyor!