DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

İstanbul Depremi İçin Acil Önlemler Gerekiyor

İstanbul depremi için acil önlemler almak hayati önem taşıyor. Bu yazıda, deprem riskine karşı alınması gereken önlemleri, hazırlıklı olmanın yollarını ve güvenli yaşam alanları oluşturmanın gerekliliğini keşfedin.

28.02.2025
A+
A-

İstanbul Depremi için Acil Önlemler Şart

Gazeteci Ali Osman Aydın, beklenen İstanbul depremi ile ilgili kaleme aldığı yazısında, acil tedbir alınması çağrısında bulundu. İstanbul, gökdelenden düşen bir insan gibi bir durumla karşı karşıya. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, milyonlarca İstanbullunun her an yıkılacak durumda olan 600 bin evde yaşadığını belirtti. Özellikle İstanbul’daki 7.5 milyon konut ve iş yerinin 1.5 milyonu yüksek risk altında bulunuyor. Bu, İstanbulluların büyük bir felaketin eşiğinde olduğu anlamına geliyor. Şehir, her an başımıza yıkılabilir ve biz bu yıkımın altında kalabiliriz. Hayatta kalıp, gıdanın bulunmadığı, suyun akmadığı, viyadüklerin çöktüğü ve güvenliğin kalmadığı bir ortamda, altyapısı çökmüş bir şehirde, yirmi milyona yakın panik içindeki insanla mahsur kalmak korkunç bir senaryo olarak karşımıza çıkıyor.

İstanbul’un başında oturan yöneticilerin, Yozgat’ta ya da Mardin’de gezmek yerine, bu dehşet verici ve milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen meselelerle ilgilenmeleri gerekiyor.

İstanbul’da Ne Yapılıyor?

1995 yapımı “La Haine” adlı protest bir Fransız filminde anlatılan bir hikaye var. Filmde, bir adam 50 katlı bir gökdelenden atlayarak intihar etmeye karar veriyor. Her katta kendini rahatlatmak için “Buraya kadar her şey yolunda, buraya kadar her şey yolunda” diyerek düşüşünü sürdürüyordu. İstanbul’un ve yöneticilerinin durumu, gökdelenden düşen o adamın durumuna benziyor. Düşmekte olduklarını biliyorlar ama zemine çakılmadıkları için her şeyin yolunda olduğunu telkin ediyorlar. İstanbul’u yöneten irade, zemine çakılacağımızı gösteren bu sert gerçeği algılayabilmiş değil. Hâlâ meseleyi bir siyasi çekişme alanı olarak görüyorlar. Sözler, vaatler ve polemikler dışında hiçbir somut adım atmıyorlar ve görünürde atacakları bir adım yok.

İlk başlarda “Kentsel dönüşüm uygulamalarına hep birlikte son vermemiz gerekiyor” diyen belediye başkanı, İstanbul’da 25 bine yakın insanı güvence altına aldıklarını ifade ediyor. Eğer 4 kişilik aileler olduklarını varsayarsak, demek ki şimdiye kadar, yani altı yılda kentsel dönüşüm kapsamında 6250 konut yapmışlar. Bu da 2019’dan beri yılda yalnızca 1000 konut yapıldığı anlamına geliyor. Murat Kurum, “her an yıkılacak 600 bin konut”tan bahsediyordu. Bu hızla gidilirse, 576 yıl sonra “her an yıkılacak konutların” dönüşümü tamamlanabilir ve ancak o zaman riskli 1.5 milyon konutun dönüşümüne geçebilirler!

Faaliyet raporuna göre, Temmuz 2020’den bu yana sadece 113.450 bina incelenebilmiş. Binaların incelenmesi ile ilgili 157 bin başvuru yapılmış vatandaşlardan. Bu başvuruların sadece 1753 tanesi cevaplanabilmiş. Hızlı tarama çalışmaları sonucunda “%0” deprem güvenliğine sahip 1556 adet yapı tespit edilmiş. 318 tanesi kendi kendine çökebilecek durumda ve sadece 140 tanesi yıkılabilmiş. Bu verilerin tamamı faaliyet raporundan alınmıştır.

Peki, Ne Yapmalıyız?

Her ne kadar yöneticiler gerekli ciddiyetten uzak olsalar da İstanbul’da meydana gelecek bir depremin şakası yok. Bu durumu ciddiye almayan herkes, İstanbullulara kötülük yapıyor demektir. Bakanlık, gerekirse tüm yetkileri üzerine alarak, kentsel dönüşümü kendi himayesinde gerçekleştirmek için bir an önce çalışmalara başlamalı. Düşüyoruz ve zemine çakılmaya çok kalmadı. Ayrıca insanları bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapılmalı. Çünkü vatandaştan, kentsel dönüşüm çalışmalarına köstek olanlar ve küçük hesaplar güdenler de var. Bu kişiler, bina yönetimlerinde çoğunluğun oluşmasına mani oluyorlar ve meselenin ciddiyetini kavrayamıyorlar. Bu kafaların değişmesi şart. Deprem öldürmüyor; asıl bu zihniyet öldürüyor. Bir can bile kaybetmeye tahammülümüz yok.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.