İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Sosyal Medya Soruşturması ve Nevşehir’de Tutuklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturması Devam Ediyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kimlikleri belirlenen şüphelilere yönelik olarak başlattığı soruşturma kapsamında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek”, “kişinin hatırasına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlarından işlem yapmaktadır. Soruşturma sürecinde gözaltına alınan 6 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı ve bu kişiler İstanbul Adliyesine sevk edildi. Burada, savcıya ifade veren şüpheliler, ifadelerinin ardından 3’ü sulh ceza hakimliğine yönlendirildi.

Hakimlik, ifade veren şüphelilerden 2’sinin tutuklanmasına, 1’inin ise adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılmasına karar verdi. Ayrıca, 18 yaşından küçük olan 3 şüphelinin işlemleri ise Çocuk Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülmektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya üzerinden yayılan iddialar doğrultusunda başlattığı soruşturmanın detaylarını kamuoyuyla paylaşmaktadır.

Nevşehir’de Tutuklama Gerçekleşti

Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybedenlere yönelik olarak bir sosyal medya platformu üzerinden “çirkin ve ahlak dışı sözler sarf eden”, bu kişilere ve yakınlarına ait kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde paylaşan ve yaşanan acı durumu istismar eden bir şüpheli, Nevşehir’de gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheli F.A. (20), Nevşehir Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilerek tutuklandı.

Şüpheli F.A.’nın, yangında hayatını kaybedenler ve onların yakınlarına ait kişisel verileri hukuka aykırı biçimde paylaşan sosyal medya grubunun yöneticisi olduğu öğrenildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 26 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Kartalkaya’daki otel yangınında vefat edenlere yönelik çirkin sözler sarf eden ve kişisel verileri paylaşan kişilerin gözaltına alındığını duyurmuştu. Gözaltına alınan kişiler arasında Aksaray’da yaşayan B.M.D. (21) ve Bitlis’te ikamet eden D.D. (19) de bulunmaktadır.

Bu tür eylemler, hem hukuki hem de etik açıdan son derece ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Toplumun güvenliğini ve bireylerin mahremiyetini ihlal eden bu tür davranışların önlenmesi için ilgili mercilerin titizlikle çalışması gerekmektedir.