İstanbul Belediyesi’nin Tuzla Sebze ve Meyve Hali Projesi Üzerine Tartışma
İstanbul Belediyesi’nin Tuzla Sebze ve Meyve Hali Projesi üzerine detaylı tartışma, proje hedefleri ve etkileri hakkında bilgiler içerir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Tuzla Sebze ve Meyve Hali Projesi Üzerine Derin Bir Analiz
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem Türkyılmaz, sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Tuzla Sebze ve Meyve Hali Projesi’nin detaylarına değindi. Bu projenin, AK Parti döneminde 2017 yılında ihale sürecinin başlatıldığını ve inşaat çalışmalarının önemli ölçüde ilerlediğini belirtti. Türkyılmaz, söz konusu projenin, İstanbul’un gıda tedarik zincirini güçlendirecek ve sektörün lojistik altyapısını rahatlatacak stratejik bir yatırım olduğunu vurguladı.
Ancak, CHP’li yönetimin göreve başlamasının ardından, 2019 yılında projeye ilişkin sürecin durduğunu ve projenin bir kenara atıldığını iddia etti. Türkyılmaz, “Altı yıl boyunca inşaat tamamlanmadı ve sonunda bir gün Sayın Ekrem İmamoğlu’nun attığı tweet ile ortaya çıktı. Tweet’in altında yer alan video, aslında AK Parti döneminde temelinin atıldığı ve önemli kısmı tamamlanmış olan inşaatın görüntüleriydi. Bu durum, yeni bir proje gibi gösterilmeye çalışıldı, ancak gerçekte zaten var olan bir çalışmanın yeniden paketlenmesi söz konusuydu,” diye açıkladı.
Proje ve İhaleler Üzerine Şüpheler
Türkyılmaz, projenin yeniden ihale edilmesine ilişkin detayları paylaşarak, “Yaklaşık bir ay önce, bu büyük projeye tekrar bir ihale yapıldı. Evet, yanlış duymadınız. Üzerinden birkaç ay geçmiş olmasına rağmen, ‘İnşaat devam ediyor’ denilerek reklamı yapılan projenin yeniden ihale edilmesi, dikkat çekici bir durum. Bu yeni ihale bedeli ise KDV dahil yaklaşık 8 milyar liraya ulaştı,” ifadelerini kullandı.
İhalenin, açık ihale yöntemi yerine, 21/B pazarlık usulü ile gerçekleştirildiğini belirten Türkyılmaz, bu yöntemin genellikle deprem, yangın veya diğer acil ve olağanüstü durumlar gibi acil hallerde kullanıldığını hatırlattı. Bu noktada, “Madem bu kadar acil değilse, neden böyle bir yöntem tercih edildi? Bu kadar büyük ve önemli bir proje için neden ve ne zaman bu kadar acil hale geldi?” sorularını gündeme getirdi.
Ekonomik ve Kamu Zararı
Türkyılmaz, söz konusu ihalenin maliyetinin, İstanbul’daki 24 ilçe belediyesinin yıllık toplam bütçesinden çok daha yüksek olduğunu vurguladı. “Yalnızca bir projeye, yıllarca süredir devam eden gecikmeler ve usulsüzlükler sonucu 8 milyar liraya yakın bir bütçe harcanması, ciddi bir kamu zararıdır,” dedi.
Bu durumun, sadece bir gecikme ve maliyet artışından ibaret olmadığını, aynı zamanda büyük bir kamu kaybı ve israf olduğunu belirtti. Türkyılmaz, “İşte karşımızda, büyük ölçüde ilerlemiş olan bir projeyi, 6 yılda tamamlayamayan, ardından kendi yaptığı gibi göstermek için yeniden ihale eden ve toplam maliyeti 8 milyar liraya ulaşan bir yönetim durumu var,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Genel Değerlendirme ve Sorular
Son olarak, İstanbul’un gerçekten hizmetle mi yoksa algı operasyonlarıyla mı yönetildiği konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu ifade eden Türkyılmaz, bu gelişmelerin şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemli olduğunu belirtti. Bu tartışmalar, İstanbul’un geleceği ve yönetim anlayışını yeniden gözden geçirmeye zorlamaktadır.
İstanbul’un, hizmet mi yoksa ihmal ve algı oyunu ile mi yönetildiği konusunda kamuoyunun dikkatle değerlendirmesi gereken bu süreç, büyük önem taşımaktadır.