İsrail’in Eurovision Katılımına Karşı Çıkışlar ve Uluslararası Tepkiler

İsrail’in Eurovision’a Katılımına Yönelik Uluslararası Tepkiler

Eurovision Şarkı Yarışması’na daha önce katılan birçok ünlü sanatçı ve müzik sektörü çalışanı, İsrail’in yarışmaya katılmasını sert şekilde kınayan geniş çaplı bir bildiriyi imzalamıştır. Bu girişim, özellikle 5 İskandinav ülkesinden yaklaşık 4 bin müzisyen, sanatçı ve sektör çalışanının ortak imzasını taşımaktadır.

Bildiride, İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve gerçekleştirdiği soykırım suçları, detaylı şekilde ele alınmış ve bu hareketlerin dikkatleri başka yöne çekmek amacıyla yapıldığı vurgulanmıştır. Ayrıca, İsrail’in Filistinlilere karşı sürdürdüğü geniş çaplı katliamlar, açlık ve diğer insan hakları ihlalleri de açıkça dile getirilmiştir.

Yazıda, “İsrail’in Eurovision sahnesinde kendine yeni bir imaj çizme çabası, insan hakları ihlallerini örtbas etme ve meşrulaştırma girişimidir” ifadesi öne çıkarılmıştır. Aynı zamanda, Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) İsrail’in yarışmaya katılımını onaylamasının, etik ve insani değerlerle bağdaşmadığına dikkat çekilmiştir.

Bildiride, EBU’nun şimdiye kadar İsrail’i Eurovision’dan ihraç etmemesi, 2022’de Rusya’nın yarışmadan hızla çıkarılmasına kıyasla büyük bir ikiyüzlülük olarak tanımlanmış ve bu tutarsızlık eleştirilmiştir. Bu durumun, Ukrayna’nın savaş durumu nedeniyle alınan kararlarla tutarsız olduğu ve iki durum arasındaki çelişki açıkça vurgulanmıştır.

Özellikle Ünlü Sanatçıların ve Eski Yarışmacıların Görüşleri

• İsviçre’nin 2022 Eurovision şampiyonu Nemo, İsrail’in yarışmaya katılmasına karşı olduğunu ve bu duruma destek verdiğini ifade etmiştir.
• Türkiye’yi 2009 yılında Eurovision’da temsil eden Hadise Açıkgöz ve diğer birçok eski yarışmacı, İsrail’in yarışmadan çıkarılması çağrısını içeren dilekçeye imza atmışlardır.
• Toplamda 70’ten fazla eski yarışmacı ve sanatçı, EBU’ya gönderilen mektupta, İsrail’in yarışmadan diskalifiye edilmesi gerektiğini savunmuştur.

Bu gelişmeler, uluslararası toplumun İsrail’in insan hakları ihlallerine karşı gösterdiği duyarlılığı ve bu tür büyük organizasyonların etik sorumluluklarını yeniden sorgulamasına neden olmaktadır.