İşitme kaybı da Alzheimer nedeni

Sözcü Gazetesi’nden Nazan Doğaner Halıcı’nın haberine göre Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 1 milyona yakın Alzheimer hastası olduğu düşünülüyor. Türkiye’de 700-800 bin civarında Alzheimer hastası olduğunu belirten Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Barış Topçular, “Obezite, sigara, hareketsizlik Alzheimer’ı tetikliyor. Son dönemde yapılan araştırmalara göre işitme kaybı da Alzheimer riskini yüzde 10-15 artırıyor. Pandemi sürecinde risk grubunun evde izole kalması, fiziksel ve zihinsel aktivitenin sınırlanması bu süreçte riski artırdı” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

TOPLUM KÖTÜ YAŞLANIYOR

Türkiye Alzheimer Derneği’nin üniversitelerde yaptığı çalışmalara bakıldığında hasta sayısının en çok artacağı ülkelerden biri de Türkiye… Nüfusun her geçen gün yaşlanması Alzheimer riskini artırıyor. Toplum olarak kötü yaşlanıyoruz. Spor alışkanlığımızın az olması, beslenmeye yeterince dikkat edilmemesi, fiziksel aktivitenin sınırlı olması riski daha da artırıyor.

İşitme sağlığı çok önemli. Uyaranları da beynimiz temelde iki şekilde alıyor; görme ve işitmeyle. İşitme sağlığımıza, beslenmemize, fiziksel ve zihinsel olarak aktif olmaya ve kalp sağlığımıza dikkat edersek Alzheimer riskimizi yüzde 50-55 oranında azaltabiliriz. ‘Az işitiyorum ancak ihtiyaçlarımı gideriyorum’ diye düşünülmemesi gerekir çünkü kişi günlük ihtiyaçlar giderilebiliyor olsa da, tedavi edilmeyen işitme kaybı ileriye dönük Alzheimer riskini artırmaya devam eder. Hafif düzeydeki işitme kaybına müdahale edersek ve uygun uyaranın beyne ulaşmasını sağlarsak tam sonuç alabiliriz. Az işitme az uyaranın olması anlamına gelir. İşitme kaybının yaşandığı ilk 1-2 yıl içinde müdahale edilmesi çok önemli; çünkü beyin diğer organlar kadar kendini yenileme kapasitesine sahip değil. Bu nedenle geç kalınmaması gerekir. Örneğin işitme kaybı başladıktan yaklaşık 6 ay veya 1 yıl sonra kişi hızlıca tedaviye başlarsa, beyinde meydana gelen değişiklikleri büyük oranda düzeltme şansı olur. Ancak kritik dönem geçerse kalıcı hasar meydana gelebilir.

RİSKİ AZALTMAK MÜMKÜN

Beslenmeye dikkat edersek, fiziksel ve zihinsel olarak aktif olursak, işitme sağlığımıza dikkat edersek, kalp sağlığımıza dikkat edersek, Alzheimer için riski yaklaşık yüzde 50’ye varan oranda azaltabiliriz. Hastalığın erken dönemindeysek ve bunları yaparsak hastalık seyrini çok ciddi oranda azaltabiliyoruz. Yeni bir dil öğrenmek, hobi edinmek yeni bilgi öğrenmeyi sağlayan faaliyetler zihin için çok faydalı. Yeni bir bilgi öğrenmek ayrıca hem hastalığın semptomlarını hem de ilerlemesini azaltıyor.

4 ETKİLİ KORUNMA YOLU

En önemli nokta hasta olmamak, hastalık riskini mümkün olduğunca azaltmak. Korunmak için de birkaç temel prensip var: Fiziksel aktivite, zihinsel aktivite, sosyal aktiviteler, kalp sağlığı ve işitme sağlığı. Bunları sağlarsak hastalığa yakalanma riskini çok önemli düzeyde azaltmış oluruz.