DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

İnsanın Yüce Huzuruna Dair: Rabbine Karşı Sorumluluklarımız

İnsanın Yüce Huzuruna dair Rabbine karşı sorumluluklarımızı akıcı ve özlü bir dille, içtenlik ve bilinçle keşfedin.

12.12.2025
A+
A-

Her doğan gün batacak ve her can bir gün ölecek. Yaratılan her şey nihai sonla karşılaşacaktır. Denizler kaynar, dağlar yerinden oynar, yıldızlar düşer ve kabirlerden olanlar dışarı çıkarak insanın yaptığı iyiliği ya da ihmalini hatırlar. Kıymetli Müslümanlar! İnsan, niçin yaratıldığını, nereden geldiğini ve nereye gittiğini bazen unutur. Kendini, Rabbini, ölümü ve hesap gününü, cennet ile cehennemi hatırından çıkarır. Bu unutkanlık kalpten kırıklara ve incinmelere yol açar; kötülükler yansıyarak insanı yolundan saptırır. Kâbil gibi cana kıyarken, Kârun gibi zenginliğin büyüsüne kapılabilir; Nemrut gibi güce övünmüş görünür. Ama aynı dünyada yaşayanlar, ahireti de düşünerek hem dünyayı hem de ahireti için çalışmayı sürdürürler. İşte bu yüzden Müslümanlar; Mevlânâ, Yunus Emre ve diğer erenlerin sözleriyle ruhunu besler; yürekleri güzelliklerle fethedilir.

Ey Aziz İnsan! Sen, alemin özüsün, kâinatın gözbebeğisin. Yaratılışını en güzel biçimde gerçekleştiren O’dur; iyiyi kötüden ayıracak anlayışı veren, huzurun yolunu gösteren ve peygamberleri rehber kılan Yüce Hâlık-ı zü’l-Celâl’dir. Allah Teâlâ, sana hizmet etmek üzere dünyayı yaratıp sundu; sana ayrıcalık veren akıl ve şuuru bahşeden yine O’dur. Neden sana kul olmaktan alıkoyan engeller vardır? Neden emrettiğini yapmaktan ve yasaklardan kaçınmaktan geri durursun?

Değerli Müslümanlar! Günümüzde pek çok karşıtlık bariz biçimde bir arada duruyor. Bir yanda kendi dünyasını cennet yapmak için çalışanlar varken, öte yanda mazlumlara zulmedenler bulunmaktadır. Karşıtlıklar sadece davranışlarda değil, kalıplarda da kendini gösterir: nezaket varken kibir, merhamet varken zulüm. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu gerçeği şöyle özetler: “Mümin aziz ve cömerttir. Fâcir ise saygısız ve cimridir.”

Muhterem Müminler! Her şeyin akıp gittiği bu dünyada tek gerçek; nur ile kirin aynı anda var olmasıdır. Bizler, bulunduğumuz her yeri imanımızla güvenli bir yurt, ibadetlerle huzur diyarı ve güzel ahlak ile sevgi dolu bir ortam haline getirmekle görevliyiz. Kötülüğe ve haksızlığa geçit vermemek, sevgiyi ve muhabbeti hayatımızın her anına yaymaktır. Hutbemizi, peygamberimizin şu hadisiyle tamamlamak isterim: “Öyle insanlar vardır ki hayrın anahtarları, şerrin kilitleri gibidir. Öyleleri de vardır ki şerrin anahtarları, hayrın kilitleri gibidir.” Bu söz, Allah’ın hayrı bize bahşeden kullarına olan inancını pekiştirir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.