İnmeye Neden Olan Risk Faktörlerine Dikkat

13.11.2020

A⁺

A^-

Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Köse Özlece, son dönemde tüm dünyada çok sık görülmeye başlayan inme hastalığı ile ilgili değerlendirmede bulundu. Dünyada her yıl 17 milyon kişinin inme hastalığı geçirdiğini ve bu kişilerin 6 milyonun 1 yıl içerisinde yaşamını yitirdiğini vurgulayan Özlece, ‘İnme maalesef ölüm oranları çok yüksek bir hastalık. 2016 TUİK verilerine göre her 1 dakikada 1 kişi inme geçiriyor ve inme geçirenlerin birçoğu hayatını kaybediyor. İnme 2 majör grupta inceleniyor. İlk grup damar tıkanıklığı ile ilgili; beyin damarlarına oluşan pıhtı nedeniyle beyne giden kan miktarı azalıyor ve bu durumda inme gelişiyor. 2. grupta ise kanama şeklinde. Beyin kanaması, inmenin bir çeşididir. Damar tıkanıklığı oluştuğunda çok hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Tıkanan damarın hemen açılması, inme sonrası oluşabilecek hasarı en aza indiriyor. Bunun için hastaların hızlıca nöroloji uzmanının bulunduğu, en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmaları gerekiyor’ dedi.

İNME HİSSEDİLDİĞİNDE HEMEN DOKTORA BAŞVURULMALI

İnmenin bilinen belirtileri arasında ani gelişen konuşma bozukluğu, yüzde, kolda, bacakta uyuşma olduğundan bahseden Dr. Özlece, konuşmasına şöyle devam etti:

‘İnme belirtilerinin hissedilmesi halinde, hastalarımızın kısa bir sürede 3 ile 4.5 saat içerisinde bize başvurmaları gerekiyor. Böyle olduğunda hastalarımızın tıkanan damarlarını damardan verilen ilaçlarla veya anjiyografik yöntemlerle damar içerisine girip anında açabiliyoruz. Hastalar eski haline çok hızlı bir şekilde geri dönebiliyorlar. Eğer hasta gecikirse o zaman tıbbi olarak yapılacak şeyler oldukça kısıtlı oluyor.’

BİRÇOK RİSK FAKTÖRÜ BULUNUYOR

İnmeye neden olabilecek önemli birçok risk faktörü olduğunu belirten Dr. Özlece, ‘İnme önemli bir hastalık olduğundan risk faktörlerini bilmemiz gerekiyor. Değiştirilmeyen risk faktörleri; ileri yaş ve genetik gibi. Bu faktörleri değiştiremiyoruz. Ancak değiştirebileceklerimiz de var. Sigara ve alkol kullanımı, obezite dediğimiz aşırı kilo, hareketsiz bir yaşam, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği risk faktörüdür. Bunları kontrol altına aldığımız an da inmeden de ciddi anlamda korunuyoruz’ diye konuştu.