İlaç Firmalarının Türkiye’den Çekilmesi ve Sağlık Krizi
İlaç firmalarının Türkiye’den çekilmesi, sağlık sektöründe büyük bir krize yol açıyor. Bu durumun nedenleri, etkileri ve gelecekteki olası senaryoları hakkında kapsamlı bir analiz.
İlaç Firmalarının Türkiye’den Çekilmesi
Tek tek Türkiye pazarından çekilen ilaç firmaları, sağlık sektöründe ciddi bir kriz yaratmaya devam ediyor. Son günlerde 938 ilacın ruhsatı iptal edildi ve bu durum, hastaların tedavi süreçlerini doğrudan etkiliyor.
Türkiye Eczacılar ve İlaç Sanayi Derneği (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, ruhsatı iptal edilen ilaçlar ve yenilikçi ilaçlara erişimde yaşanan sıkıntılarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Saydan, firmaların geri ödeme kapsamına alınan 18 ilacın tanıtımını sosyal medyada günlerce yapmalarına karşın, son iki yılda 938 ilacın ruhsatının iptal edilmesine sessiz kalmalarını eleştirdi. Bu durum, ilaç firmalarının Türkiye’den birer birer çekilme sürecini hızlandırdığını gözler önüne seriyor.
Kur Farkı ve Ekonomik Yükler
Saydan, tıp ve eczacılık alanında tüm dünyanın ilerleme kaydettiği ve Dünya Sağlık Örgütü’nün çeşitli pandemik ve endemik hastalıklar ilan ettiği bir dönemde, Türkiye’de bu yıl 604, geçen yıl ise 328 ilacın ruhsatının iptal edildiğine dikkat çekti. Bu bağlamda, yenilikçi ilaçlara erişimin Türkiye’de yalnızca %6 seviyelerinde olması son derece düşündürücü bir durum olarak değerlendiriliyor.
Bakanlığın ilaç fiyatlandırmasında en son belirlediği Euro kuru 21,67 olarak kaydedildi. Bu durum, ekonomik gerçeklikten uzak bir tablo çizerken, tüm sektöre de ciddi bir yük getirmektedir. Saydan, sözlerine şöyle devam etti:
- “Birçok ilaç bulunmamaya ve ‘yok’ olmaya devam etmekte, ithal edilen ürünler artık ülkemize getirilememekte.”
- “Yeni çıkan, tedaviye yeni eklenen ilaçlar Türkiye’ye getirilmemekte, mevcut ilaçların ruhsatları da iptal edilmeye başlanmıştır.”
Yerli İlaçların Geleceği
TEİS olarak her zaman yerli ilaçları desteklediklerini vurgulayan Saydan, ancak ilaçta millileşmenin bu şekilde sağlanamayacağını belirtti. Alınan kararların, yeni nesil ilaçları ülkemizden uzak tutarken, yerli ilaç sanayini de zor durumda bıraktığını ve Ar-Ge çalışmalarına yeterli kaynak ayrılmasına engel olduğunu ifade etti. Saydan, şartların böyle devam etmesi durumunda yerli ilaçların kaybedilmesinin kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Sonuç olarak, bu durum hem sağlık sektörünü hem de hastaların tedavi süreçlerini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Ekonomik belirsizlikler ve kısıtlamalar, Türkiye’nin sağlık sisteminde derin yaralar açabilir.