İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenliği Çalıştayı Açıklamaları
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sentetik medya ve enformasyon güvenliği çalıştayında önemli açıklamalarda bulundu. Detaylar için tıklayın.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ve çeşitli uzmanların, milletvekillerinin, bilim insanlarının ve medya temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenlik Çalıştayında önemli açıklamalarda bulundu. Programda, temel hedeflerin ve alınacak önlemlerin detayları tartışıldı.
Yerlikaya, sentetik medya kavramının yalnızca yeni bir teknolojik trend değil, aynı zamanda gerçeğin, güvenliğin ve toplumsal barışın sınandığı, manipüle edilme riskinin yüksek olduğu bir alan olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, teknolojinin ve dijital platformların kullanımıyla birlikte ortaya çıkan tehlikelerin farkında olunması gerektiğine dikkat çekti.
Yasal Düzenlemeleri Güçlendirmeye Kararlıyız
Yerlikaya, siber suçlarla mücadele konusunda yürütülen çalışmaların önemine değinerek, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki siber suçlarla mücadele ekiplerinin 7/24 etkin biçimde faaliyet gösterdiğini belirtti. 2023 yılı verilerini paylaşan Bakan, Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sahte haberlerin sosyal medyada gerçek haberlerden altı kat daha hızlı yayıldığını vurguladı. Ayrıca, Stanford Üniversitesi’nin yaptığı çalışma ise katılımcıların %68’inin deepfake videolarını gerçek ve sahte olarak ayırt edemediğini ortaya koydu. Bu sonuçların, sadece teknik değil, aynı zamanda algı ve güvenlik krizine işaret ettiğini dile getirdi.
“İçişleri Bakanlığı olarak, siber suçlarla mücadelede ulusal seviyede güçlü bir altyapıya sahibiz. Dijital platformlarda yapılan ihbarları titizlikle takip ediyor, özellikle kamu düzenini ve halkın güvenliğini tehdit eden içeriklere karşı hızla müdahale ediyoruz. Avrupa Komisyonu’nun 2024 yılında yayımlayacağı ‘Yapay Zeka ve Dezenformasyon’ raporu, devletlerin ortak etik ilkeler, denetim mekanizmaları ve teknolojik dengeleyiciler geliştirmesi gerektiğine işaret ediyor. Biz de bu doğrultuda, yasal düzenlemeleri ve kurumsal kapasitemizi daha da güçlendirmeye kararlıyız” şeklinde konuştu.
Filistin’in Gözyaşları Dijital Zincirlere Hapsetti
Sentetik medyanın, ifade özgürlüğü ve hakların korunması açısından ciddi tehditler oluşturduğunu belirten Yerlikaya, Gazze’de yaşananların dijital medyada sansürlendiğine dikkat çekti. İletişim Başkanlığı’nın hazırladığı raporlara göre, Gazze’deki insani dram sırasında Filistin yanlısı içeriklerin görünürlüğünün büyük ölçüde azaltıldığı veya tamamen engellendiği ortaya çıktı. Sosyal medya platformları, Instagram, YouTube ve TikTok gibi büyük platformlar, soykırım görüntülerini ve yardım çağrılarını içerik politikası ihlali gerekçesiyle sık sık sansürlemişlerdir. Filistin’in acı dolu gözyaşları ve mazlumların haykırışları, algoritmalar tarafından engellenmiş ve dijital zindanlara hapsetmiştir. Uluslararası toplumdan tepkiler çığ gibi yükselmiş; Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, yaptıkları açıklamalarla bu sansür politikalarına dikkat çekmiş ve Filistin’e destek veren seslerin susturulmasına karşı çıkmıştır. Benzer durum, 2017’de Myanmar’da Rohingya Müslümanlarına yönelik soykırım sırasında da yaşanmıştır.
Asayiş, Terörle Mücadele ve Siber Güvenlik Birbiriyle Sıkı Bağlantılıdır
Yerlikaya, günümüz dünyasında siber alanın modern güvenlik stratejilerinin en önemli unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Bu alanın, asayiş ve terörle mücadele gibi temel görevlerle ayrılmaz bir bütün olduğunu belirtti. Dijital platformların, küresel tehditlerin yeni adresi haline geldiğine dikkat çeken Bakan, organize suçlar, yasa dışı bahisler, çevrimiçi çocuk istismarı ve siber zorbalık gibi suçların artışını ve bunların toplum sağlığı, güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerini örneklerle açıkladı.
İçişleri Bakanı, ülkemizi siber güvenlikte uluslararası alanda öncü konuma getirmeyi hedeflediklerini belirterek, Cumhurbaşkanımızın “Ülkemizi siber güvenlikte bir marka haline dönüştüreceğiz” sözünü hatırlattı. Bu doğrultuda, 2023 yılının ilk dört ayında, 237 bin 753 suç unsuru içeren hesap tespit edilip, 21 bin 214 URL hesabı ve 112 bin 854 sosyal medya hesabı engellenmiştir. Yılın ilk dört ayında ise bu rakamlar sırasıyla 6 bin 765 URL ve 27 bin 304 sosyal medya hesabı olarak kayıtlara geçmiştir. Bakan, dezenformasyonla mücadelenin, asayiş ve terörle mücadeleyle birlikte ele alınması gereken temel bir unsur olduğunu vurguladı.
Son olarak, güvenli ve dijital çağda güçlü bir ülke olma hedefiyle yürüttükleri çalışmaları ve alınan tedbirleri detaylandırdı. Bu kapsamda, siber alanda yüksek başarı ve etkinlik sağlamak adına, ülkemizin milli çıkarlarını koruyan güçlü bir altyapı oluşturmayı sürdürüyoruz.
Bu çalışmaların, sadece güvenlik değil, aynı zamanda halkımızın ve devletimizin geleceği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Yerlikaya, sözlerini, “Güçlü, dirençli ve güvenli bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz” diyerek tamamladı.